Koronavirüsle mücadelede bir yıl geride kadı. Hastalık herkesin hayatını etkiledi. En fazla etkilenen gruplardan biri de kanser hastaları oldu. Özellikle hastalığın ilk görülmeye başladığı aylarda COVID-19’a yakalanma endişesiyle kontrollerini aksatanlara bile rastlandı.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağlayan Geredeli, konuyla ilgili olarak, “Pandeminin ilk günlerinde, 2020’nin nisan ayından hazirana kadar insanlar hastaneye gelmekten korktu. Kanser tanısı olan hastalar, kontrollerini aksattı. Üç ayda bir hastaneye gelmeleri gerekirken altı ayda bir gelmeye başladılar. Bu süreçte bazı hastalarda yeni metastazların geliştiğini tespit ettik” diyor.
Korku dalgası geride kaldı
Aradan geçen zaman ve yeni normal yaşamın getirdiği kurallar sayesinde korku yavaş yavaş geride kalıyor. Doç. Dr. Geredeli, “O korktu kalktı, herkes kontrolüne geliyor. Bir de hastaların çoğuna cep telefonu numaramızı verdik. Böylece tedirginliği olan hastalar bize ulaşıp ‘Kontrol zamanım geçti gelebilir miyim?’ diye soruyorlar. ‘Gelin’ diyoruz. Dolayısıyla bu korku dalgası geçti” diyerek bugünkü süreci anlatıyor.
Kanser hastalarının COVID-19’a karşı herkesten fazla dikkatli olması gerekiyor. Bunun sebebini, “Kanser hastalarının vücut direnci daha düşük” şeklinde ifade eden Doç. Dr. Geredeli, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Kanser hastaları COVID-19’a yakalandıkları zaman normal birinden hastalığı 2-3 kat daha ağır geçirme ihtimali var. Kanser tedavisi görenlerde vücut direnci düşüyor. Normal insanlara göre 5-6 kat daha fazla COVID-19’a yakalanma ve ağır geçirme ihtimali oluyor. O yüzden kanser hastalarının tedavi görsün ya da görmesin COVID-19’a karşı daha dikkatli olmaları gerekiyor.”
Kaliteli maske önerisi
Peki kanser hastaları COVID-19’dan korunmak için ne yapmalı?
Bu sorunun yanıtı aslında herkesin almak zorunda olduğu tedbirlerden farklı değil. Kanser hastalarının uyması gereken temel kural maske, mesafe ve hijyen… Doç. Dr. Geredeli, “Kanser hastalarının rastgele değil, biraz daha kaliteli maske kullanmaları gerekiyor. En önemlisi de hastaneye gelip giderken toplu taşıma kullanmamalarını öneriyoruz. Eğer kullanacaklarsa, toplu taşımada mutlaka çift maske takmalarını öneriyoruz” diyor ve ekliyor:
“Pandemi döneminde sosyal mesafeye dikkat etmek ve acele etmemek lazım. Herkes randevu almalı ve saatinde gelmeli. Böylece çok fazla beklememiş olurlar. Ben hastalarıma bunu öneriyorum.”
Erken tanı için ipuçları
Erken tanı, her hastalıkta önemli. Ancak kanserde bu durum daha da büyük önem taşıyor. Burada akıllara, hangi belirtiler görüldüğünde hekime başvurulması gerektiği sorusu geliyor. Kanser türlerine göre ortaya çıkan belirtiler de farklılık gösteriyor.
Doç. Dr. Geredeli kadınlarda meme, erkeklerde akciğer ve prostat, her iki cinsiyette ise kolon kanserinin sık görüldüğünün altını çiziyor. Bazı belirtilere dikkat çekiyor:
“Kadınlar kendi kendilerini muayene edecek. Memede eline bir sertlik ve kitle gelirse genel cerrahi polikliniği ya da kanser araştırma merkezlerine gitmeliler. Akciğer kanseri için ise uzun süre devam eden öksürük ve nefes darlığı olanlar -tedaviye rağmen geçmiyorsa- göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalı. Diğer yandan mide, kolon kanseri gibi durumlarda kabızlık, iştahsızlık, yutma güçlüğü ya da sebebi bulunamayan kansızlık gibi belirtiler görülüyor. O zaman da bir dahiliye veya gastroenteroloji servisine giderek endoskopi ve kolonoskopi yaptırmalılar. İdrar yapmakta güçlük gibi şikayetlerde ise ürolojiye gidip PSA değerlerine baktırılmalılar. Böylelikle prostat kanseri erken tanısını konulabilir.”
Beslenme, uyku, egzersiz ve moral…
Pandemi döneminde kanser hastalarının vücut direncini artırma konusunda her zamankinden daha titiz davranması gerekiyor. Bunun için sağlıklı beslenmek, uyku düzenine dikkat etmek, egzersiz yapmak ve morali yüksek tutmak gerekiyor.
Doç. Dr. Geredeli bu noktada bir dizi tavsiyede bulunuyor:
“COVID-19 döneminde kanser hastalarının taze meyve ve sebze tüketmelerini, aşırı tuzdan ve aşırı karbonhidrattan uzak durmasını tavsiye ediyoruz. Günlük 30-45 dakika egzersiz amaçlı yürüyüş de vücut direncini artıracaktır. Uyku ve moral aynı şekilde sağlıkları için önemli. Bunların her biri, sağlıklı yaşamın 4 ayağından biri.”