Dünya, bir yıldır pandemiyle mücadele ediyor. Bilim insanları tarafından salgını durdurmak için dünyanın dört bir yanında aşı çalışmaları yapıldı. Zorlu süreç nihayet kimi aşı çalışmaları için tamamlandı. Bazı aşılar kullanılmaya hazır hale geldi. Türkiye’de de önümüzdeki günlerde aşılamalar başlayacak.
Sağlık Bakanlığının planlaması doğrultusunda risk faktörleri göz önüne alınarak, aşamalar halinde aşılama yapılacak. Bu süreçte merak edilenlerden biri de COVID-19'u atlatanların aşı yaptırmasının ne kadar doğru olduğu sorusu. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ertek, “Hastalığı geçirenlerin tekrar aşılanmasına gerek yok” diyor ve bunun nedenini şöyle açıklıyor:
“Antikor seviyesi düşse de bu hastalık tekrar geçirilecek diye bir şeyi söylemek mümkün değil. En güçlü bağışıklık -insani olmamakla ve tıbbi olarak tercih edilmemekle birlikte- hastalığı geçirerek oluşuyor. Dolayısıyla antikorlar düştüğü için vatandaşlarımızı aşılamamız gerektiği konusunda şu anda elimizde bilimsel bir veri yok.”
Bir yıllık süreç önemli
Aşı yapıldıktan sonraki bir yıllık süreçte tüm soruların yanıt bulacağını ifade eden Prof. Dr. Mustafa Ertek, sözlerini şu şekilde sürdürüyor:
“Bu aşıları yaptıktan sonra bir yıl COVID-19 virüsü, influenza gibi dolaşımda kalacaktır. Tekrar düşük bir volümde de olsa dolaşırken aşılı olan insanlarda hastalık olacak mı olamayacak mı? Olursa ne düzeyde seyredecek? Daha mı hafif geçirecekler? Bunların hepsini göreceğiz. Şu anda bunların hepsi teorik, kanıtlanmış değil.”
Bazı kişiler koronavirüsü asemptomatik olarak, hiç belirti göstermeden atlatıyor. Bu nedenle hastalığı geçirdiğini bilmiyor bile. Bu durumdakilerin aşı yaptırmasının herhangi bir zararı olup olmadığı merak edilen sorular arasında. Prof. Dr. Ertek, sorunun yanıtını verirken önemli bir tavsiyede bulunuyor:
“Hastalık geçiren kişiler aşı olursa bir zararı olmaz. Bu, kızamık hastalığını geçiren birine kızamık aşısı yapmak gibi bir şey. Herhangi bir zararı yoktur. Hastalığı geçirip geçiremediğinden emin olmayan birine aşı olmasını tavsiye ederim.”
Pozitif olanların aşılanması risk yaratmıyor
Koronavirüsle mücadele için milyonlarla ifade edilen sayıda kişinin aşılanması gerekiyor. Bunların içinde COVID-19’a henüz yakalanan kişilerin çıkması da olası. Konuyla ilgili Prof. Dr. Ertek, “Toplumda bu kadar yaygın ve kliniği bu kadar çeşitli olan bir hastalıkta, bu tür vakalar da denk gelecektir. Bunlara aşı yapmanın ilave bir riski yoktur” diyor.
Prof. Dr. Ertek, riskin olmadığı vurguladıktan sonra şöyle devam ediyor:
“Sadece aşı, virüs vücutta çoğaldıktan sonra yani tam hastalanmak üzereyken yapıldığı ve kuluçka süresi kısa olduğu için etkili olmaz. Ama bir zararı da dokunmaz.”
Önümüzdeki süreçte, yani aşılama yapıldıktan sonra rehavete kesinlikle kapılmamak gerekiyor. Hatta aşı yaptıranların en az bir ay boyunca kendilerini koruması gerektiği söyleniyor. Prof. Dr. Ertek, bilimsel süre hesapları ile konuya açıklık getiriyor:
“Aşı yapıldıktan sonra, aşının koruyuculuk için antikor oluşturma süresi ortalama 10 gün. İkinci doz 14’üncü gün yapılacak. Bu süreçte daha hızlı bir şekilde antikor oluşuyor. 28 gün sonra ideal düzeydeki antikor seviyesine ulaşılacak. O süre içerisinde aşılanan kişi virüsü ne kadar erken alırsa, hasta olma ihtimali o kadar yüksek oluyor. Dolayısıyla aşı olduğu zaman en az 28 gün kendini koruması, maske ve mesafeye dikkat etmesi, kalabalık ve riskli yerlerden uzak durması gerekiyor.”
Toplum olarak koronavirüs konusunda rahatlamak için, halkın üçte ikisinin bağışıklığının sağlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ertek, “O zamana kadar aşı olanın da olmayanın da kurallara riayet etmesi gerekiyor. Çünkü toplum içinde dolaşırken kimin aşılı kimin aşılı olmadığını bilemeyiz” diyerek sözlerini noktalıyor.