Aşılarda 2 farklı teknoloji kullanıldı: Biyoteknolojik aşılar ve inaktif yani geleneksel aşılar.
Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri RNA temelli biyoteknolojik aşı adayları geliştirdi. RNA temelli bu aşılar, daha kısa sürede üretiliyor... Dezavantajları ise saklama koşulları...
Bu aşıların transferden depolamaya, eksi 70 derece sıcaklıkta tutulması gerekiyor. Standart buzdolaplarında bir hafta, eksi 70 derecelik dolaplarda ise 6 ay saklanabiliyor. Bu saklama koşulunu sağlamak kolay değil.
Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyokimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin, öne çıkan aşıların özelliklerini ve saklama koşullarını anlattı:
"Biyoteknolojik aşılar da son yıllarda daha fazla geliştirildi ve kullanılmaya başladı. Geleneksel aşılardan farkı, daha kısa sürede üretiliyorlar, daha çok üretilebiliyorlar, güvenli yöntemlerle üretiliyorlar. mRNA dediğimiz aşılar bu grubun içerisine giriyor. DNA aşıları kısmen sıcaklığa daha dayanıklıdır. Standart soğuk zincir yeterlidir. Ama mRNA'lar ısıya duyarlı oldukları için düşük sıcaklıklarda saklanmaları gerekiyor. Özellikle Almanya ve ABD ortak üretimi mRNA aşısı eksi 70 derece koşulları gerektiriyor. Ancak gelişmiş ülkelerde eksi 70 depolar mevcut değil. Türkiye'de de eksi 70 depolar hiçbir hastanede yok. Neler var? Burada olduğu gibi dolaplar var. Bu dolaplarda bin, bin 500 civarında aşıyı stoklayabilirsiniz."
mRNA aşılarının üretim koşullarından transfer ve ülkelerde depolanma koşulları, son kullanıcıya ulaşıncaya kadar oldukça düşük sıcaklıklarda saklanmaları gerekiyor. Prof. Fikrettin Şahin, bu sorunun aşının formülündeki bir değişiklikle önümüzdeki dönemde giderileceği görüşünde:
"Eminim ki bütün ülkeler tedbirlerini alıyor. Eksi 20 depolar gibi eksi 70 depolar da kısa sürede inşa edilecektir. Diğer taraftan bu aşılarda formüllerinde birtakım değişikliklere gidilerek, saklamayla ve depolamayla ilgili sorunun yakın zamanda çözüleceğine inanıyorum. Üretici firmanın açıklamaları da bu yönde."
Biyoteknolojik ve geleneksel aşılar
İngiltere ve Rusya'nın ürettiği aşılar da biyoteknolojik. İnsanlarda basit soğuk algınlığına yol açan bir adenovirüsün zayıflatılmış ve kendini çoğaltamayan bir versiyonunu içeriyor. Bu aşılar 20 derecelik soğuk zincirde saklanabiliyor.
Çin'in ürettiği aşı ise inaktif yani geleneksel aşı grubuna giriyor. Prof. Fikrettin Şahin dünyada yaygın olarak kullanılan aşıların geleneksel olduğunu belirtiyor.
"Aşılar, insanlarda aktif immün sistemini uyararak hastalıklara karşı bağışıklık sağlayan tedavi edici ürünlere diyoruz. Aşıların doğası gereği üretildikten sonra soğuk zincirde saklanmaları gerekiyor. Aşıların nitelikleri birbirinden farklı. Geleneksel aşılar yaygınlar olarak 2 ila 8 derecelik depolama koşulları, transfer veya saklanma sıcaklığı gerektirir. Bütün aşılar üretildikten sonra soğuk zincirle saklanırlar, transfer edilirler. Geleneksel aşılar genellikle 4 derecede yani buzdolabı sıcaklığında saklanırlar."
Öne çıkan aşıların etkinliği...
Faz 3 çalışmaları ilerledikçe aşıların etkinliğine dair açıklamalar arka arkaya geldi.
Almanya yüzde 95, Amerika Birleşik Devletleri yüzde 95,5, İngiltere yüzde 70, Rusya yüzde 95 ve Çin aşısının etkinliği yüzde 90 olarak açıklandı.
Türk bilim insanları aşı çalışmalarında iddialı
Erciyes Üniversitesi'nin geliştirdiği "aşı gönüllüler üzerinde deneniyor. 15 farklı aşı çalışması da tüm hızıyla devam ediyor. Yerli aşının en geç nisan ayında uygulanması hedefleniyor.
İlim Yayma 2019 Büyük Ödülü sahibi Prof. Fikrettin Şahin, kendi ekibiyle bu çalışmalarda başarı elde edenlerden.
"Bir inaktif aşı çalışması yapıyoruz. Biz de preklinik çalışmalarını tamamladık. Faz çalışmasına geçme aşamasındayız. Çok düşük, eksi 20, eksi 70 gibi derecelere ihtiyacımız olmayacak."
Kamera: Serhan Sevin