Koronavirüsle mücadelenin öncüsü filyasyon ekipleri, ev ev dolaşarak görev yapıyor.
Sahada birçok zorluk ve sorunla karşılaşan ekipler, özellikle yan etkileri olduğu gerekçesiyle ilaçları kullanmayanların daha sonra pişmanlık duyduklarını söylüyor.
"Keşke ilaçlarımı kullansaydım' diyorlar"
Filyasyon ekibinden Özlem Sezer, "İlacı kullanmak istemeyenler, 3 gün sonra durumu ağırlaşınca ilaç istiyor. 'Keşke ilaçlarımı kullansaydım' diyen çok kişi var. Erken dönemde ilaç kullanımı, hastaneye yatış oranını da azaltıyor" dedi.
Filyasyon ekipleri artırıldı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından riskin artmaya devam ettiği şehirler arasında gösterilen Samsun'da filyasyon ekiplerinin sayısı da artırıldı.
Geçen haftalarda 200 olan filyasyon ekibi sayısı, 340’a çıkarıldı. Pandeminin öncüsü filyasyon ekipleri, evlerinde izole edilen COVID-19 hastaları ile temaslıların takibini sağlamak ve virüsün yayılımının önüne geçmek için 24 saat görev yapıyor.
Ev ev dolaşarak iz sürüyorlar
Gerektiği durumlarda evlerinde izole edilen hastaları ve temaslı vatandaşları ziyaret edip, ilaç veren ekipler, acil durumlarda hastaların veya temaslıların hastaneye sevkini sağlıyor. Ekipler, ev ev dolaşarak, gece gündüz koronavirüsün izini sürüyor.
Sahada ilaç kullanımı noktasında sorunlar yaşadıklarını belirten filyasyon ekipleri, kulaktan dolma bilgilerle ilaç kullanımının reddedildiğini, bunun ise daha ciddi semptomlara neden olduğunu vurguladı.
"Yemek yerken risk çok yüksek"
Pozitif vakaların yanı sıra temaslı kişilerin de kurallara uyması gerektiğini belirten filyasyon ekibinden Sevgi Ulusoy, "Eskiden pozitif kişilerin evlerine gittiğimizde vakamızın yanında birçok temaslı oluyordu ama şimdi temaslıdan çok evin içinde vaka sayısı var. Bu durum ise ev içi izolasyona uyulmamasından kaynaklanıyor. Vatandaşlarımız, izolasyonu sarılmak, tokalaşmak olduğunu zannediyor ama virüsün yayılması aynı havayı solumakla da oluyor. Örneğin, bir hastamızı arıyoruz, durumunu soruyoruz veya bilgi istiyoruz. Evde yaşayan diğer kişileri tespit etmek için kimlik numarasını istiyoruz. ‘Ben okuyamıyorum, kızım size söylesin’ deyip, telefonu kızına veriyor. Bu da bize, hastayla temaslının aynı ortamda olduğunu gösteriyor. Hastalarımızdan istediğimiz özellikle yemek yeme durumunu aileleriyle birlikte yapmamaları, yemek yerken bulaşma riski çok yüksek" diye konuştu.