Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi hemşiresi bir çocuk annesi 26 yaşındaki Rabia Songür, Türkiye'de ilk COVID-19 vakasının görüldüğü günden bu yana hastalığa karşı savaştıklarını söyledi.
Pozitif tanılı hastaları iyileştirmek için verdiği mücadele sırasında koronavirüse yakalandığını dile getiren Songür, tedavi sürecini evde geçirdiğini belirtti.
9 aydır oğlundan uzakta
Songür, 5 yaşındaki çocuğu Cihangir'i yaklaşık 9 ay önce anne ve babasının yanına bıraktığını, bu süreçte oğluyla cep telefonu üzerinden görüntülü konuştuğunu aktardı.
O da doktor olmak isiyor
Oğlunun en başlarda çok zorlandığını şimdi durumun zorunluluğunun farkına vardığını anlatan Songür evladıyla yaşadığı zorlu süreci şöyle anlattı:
"Oğlum çok küçük olduğu için hastalık boyutunu çok algılayamıyor. İlk başlarda 'Anne eve gel' diyordu. Şimdi ise doktor olup yanımda çalışarak bana yardım etmek istiyor. Çocuğumu idare etmek zorundaydım çünkü şu anda daha önemli bir görevimiz var. İnsanların bize ihtiyacı var. Bir anne olarak oğlumdan fedakarlık edip burada çalışıyorsam, insanlardan da bir süreliğine evlerinde kalması adına fedakarlık bekliyorum. Fedakarlık yapmazsak ben evladımdan, bazıları anne babasından ayrı kalacak. Bu nedenle herkes kendine dikkat etmek zorunda."
"Kimse hastanede bir gün bile yatmak istemez"
Sağlık çalışanlarının hastanelerde zorlu mücadeleye devam ettiğini vurgulayan Songür, "Hastanedeki birçok arkadaşımız pozitif oldu. İster istemez üzülüyoruz. Hastalığı kötü geçiren arkadaşlarımız da oldu. Bu sürecin bitmesi için hepimiz buradayız. İnsanlardan maske ve sosyal mesafeye dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. Hastane odasında nefes almak inanın daha zor, evde rahat rahat oturmak ise daha kolay. Kimse hastanede bir gün bile yatmak istemez" diye konuştu.
"Hastalığın nereden bulaşacağını bilemiyorsunuz"
Palyatif Bakım Servisi sorumlu hemşiresi, 2 çocuk annesi 48 yaşındaki Naciye Sezer Yılmaz da bu dönemde sağlık çalışanlarının elini taşın altına koyduğunu vurguladı.
Testinin pozitif çıktığını öğrendiği zaman hayal kırıklığına uğradığını aktaran Yılmaz, "Hiç hasta olmam diye düşünüyor, çok fazla dikkat ediyordum ama maalesef yakalandım" dedi.
Yılmaz, tedavi sürecinde zor anlar yaşadığını belirterek şunları anlattı:
"Evin içinde dört yabancı gibi yaşıyorduk. Herkes odasına kapanmış durumdaydı. Zorlu bir süreçti. Psikolojinizi yüksek tutmak ve aile desteği çok önemli. Allah kimseye yaşatmasın. İnsanlarımızın biraz daha bilinçli hareket etmelerini istiyorum. Ziyaretlere bir müddet ara versinler. Lütfen hiç kimse 'ben olmam' diye düşünmesin çünkü hastalığın nereden buluşacağını bilemiyor ve kestiremiyorsun."