Türkiye genelinde günlük COVID-19 vakaları ile testlerin pozitiflik oranı, eylül başına oranla arttı. Ağustos sonunda 20 binlere ulaşan vaka sayısı, 12 Ekim’de 33 bini aştı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla aşı konusundaki uyarısını yineledi. Bakan Koca, “Dün yatışı yapılan COVID-19 hastalarına ait bilgileri inceledim. Aşı yaptırmamış gençlerin hastalarımız içindeki oranı arttı. Kronik hastalığı olan büyüklerimiz, aşı yaptırmış olsalar da virüsten etkilenebiliyor” dedi.
Günaydın,
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) October 13, 2021
Dün yatışı yapılan Covid-19 hastalarına ait bilgileri inceledim. Aşı yaptırmamış gençlerin hastalarımız içindeki oranı arttı. Kronik hastalığı olan büyüklerimiz, aşı yaptırmış olsalar da virüsten etkilenebiliyor. Gençlerimiz aşı olmalı, büyüklerimiz dikkatli davranmalı.
Koca, gençlerin aşı olması gerektiğini belirterek, büyüklerin de dikkatli davranması gerektiğini vurguladı.
12 Ekim'de vaka 33 bini aştı
Eylülden bu yana en yüksek pozitiflik oranı 12 Ekim'de kayıtlara geçti.
Ülke genelinde vakaların artmasıyla ekimde, COVID-19 testlerinin pozitiflik oranı eylüle göre yükseldi. 1 Eylül'de test yapılan her 100 kişiden 7,91'inin testi pozitif çıktı. Bu oran 15 Eylül'de yüzde 8,28'e yükseldi.
20-30 Eylül'de yüzde 7,58 ila 8,27 arasında değişen pozitiflik oranı 5 Ekim'de yüzde 8,38'e çıktı.
Pozitiflik oranı 11 Ekim'de yüzde 8,61 olarak kayıtlara geçerken 12 Ekim itibarıyla yüzde 9,46'ya yükseldi.
"Maske takmayanlar birbirlerini enfekte ediyor"
Toplum Bilimleri Üyesi Prof. Dr. Necmi İlhan, son günlerde artışa geçen vaka sayılarını TRT Haber'e değerlendirdi. Prof. Dr. İlhan, aşılıların maske konusuna dikkat etmesi gerektiğine değinerek şöyle konuştu:
"30 binler 25 binlere geri dönebileceği gibi, vakalar 30 bini de aşabilir. Saha filyasyon sonuçlarına baktığımızda, başvuran hastalara baktığımızda aile içi bulaşın etkisini görüyoruz. İnsanlar ister aşılı olsun ister aşısız olsun kapalı alanlarda daha çok bir araya geliyor. Yaz sezonundan sonra şehirlerde daha çok kalabalık oluşturuyorlar. Elbette bir araya gelebilir insanlar, fakat mutlaka maske takılması gerekiyor ve ortamın havalandırılması gerekiyor. Kapalı alan olarak, toplu taşıma alanlarını da görmeliyiz. Ve bu alanlarda yolculuk yapan insanlardan maske takmayan varsa birbirlerini enfekte edebiliyor."
Maskeye ve aşılı olunsun, olunmasın kapalı ortamlara dikkat
İlhan, aile içi bulaşın son zamanlarda arttığına da dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gençler, çoğunlukla dışarıda bulunuyor ve hastalığı asemptomatik atlatıyor. Virüsü eve götürdüklerinde de aşısız büyükler hasta olabiliyor. Özellikle grip ya da kronik hastalığı olan büyüklere koronavirüs de eklenince yoğun bakımlarda ve vefat sayılarında artış görmüş oluyoruz. Koronavirüs, aşı olsak da bize bulaşabiliyor. Aşılama bizim hastalığı hafif ve rahat geçirmemizi sağlıyor. Bu nedenle vatandaşların aşı oldukları zaman bir özgüvene kapılmamaları lazım. Aşısını olanlar, 'Kapalı alanlarda maske takmasam da olur' demesinler. Aşılı olanlar hastalığı hafif atlatıyor ama yine de herkesin kendini koruması ve dikkatli olması gerekiyor. Bu yüzden, aşılı olunsun ya da olunmasın, kapalı ortamlardan kaçınılması gerekiyor, kapalı alanların sık sık havalandırılması gerekiyor ve kapalı alanlardaysak da maske takılmasına özen gösterilmesi gerekiyor."
"Hastalığı asemptomatik geçirenler diğer insanlara bulaştırıyor"
Çift doz aşı yapılma oranı yüzde 75 oranında. Aşı tablosunda mavi il sayısı artsa da hastalığı belirtisiz geçirenler, diğer insanlara bulaştırabiliyor.
İlhan, “İstanbul ve Antalya dışında da büyük şehirlerde aşılanma oranları yüksek. Ankara, İzmir, Eskişehir gibi şehirler mavi il kategorilerinde yer alıyorlar. Fakat, buralarda da asemptomatik geçirilen hastalık rakamlara yansımasa da diğer insanlara hastalık bulaşıyor” diye konuştu.
"Sosyal medyada yalan haber salgın gibi yayılıyor"
Sosyal medyayı sık kullanan gençler, aşı kararsızlığı yaşayanlardan etkileniyor. Prof. Dr. İlhan, sosyal medya gibi alanlarda yalan bilgilerin çok hızlı yayıldığından da bahsetti:
“Gençlerde genel olarak baktığımızda 'Bana bir şey olmaz' yaklaşımı daha fazla. Rakamlarda da görüldüğü gibi gençler daha az hasta olduğu için aşı olmaktan çekiniyorlar. İnternette de yanlış bilgiler paylaşılıyor. Örneğin, aşı kısırlık yapar gibi. Bunlarla ilgili elde kanıt olmadığı halde gençler arasında viral oluyor. Ve sosyal medya aracılığıyla yalan bilgiler, salgın gibi çok çabuk yayılıyor. Oysaki gençler şunu çok iyi bilmelidir ki; hastalığı kimin çok ağır geçirip geçirmeyeceğini bilemeyiz. Gençler hasta olmayabilir ama büyüklerini hasta edebilirler.”
Grafik: M. Furkan Terzi