Koronavirüste meydana gelen mutasyonlar Türkiye’yi de etkiledi. Salgının ilk günlerinde hastalık çocuklarda ya hiç belirti vermiyordu ya da hafif seyrediyordu. Ancak son günlerde COVID-19’un çocukları da etkisi altına aldığı yönündeki çalışmaların sayısı arttı. Ailelerde kaygı yaratan bu durum beraberinde pek çok soruyu da getiriyor: Çocuklarda COVID-19 görülme sıklığı nedir? Yeni mutasyonlar çocukları nasıl etkiliyor?
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nevin Hatipoğlu, “Salgının başında çok sık görmediğimiz erişkinlere benzer klinik durumları çocuklarda daha yoğun görmeye başladık. Sonuç olarak hastaneye yatışlarda ve çocuk yoğun bakımlara müracaatta artış oluşmaya başladı” diyor.
Çocuklardaki virüs araştırmaları
Çocuklarda hastalığın görülme sıklığı yaşla bağlantılı olarak değişiyor. Doç. Dr. Hatipoğlu bu konuda 19 yaşına kadar olan çocuklar ve gençlerde yapılan bir araştırmaya değiniyor:
“COVID-19 enfeksiyon sıklığı dağılımına baktığımızda, ortalama olarak 0-4 yaş arasında yüzde 16, 5-9 yaş arasında yüzde 20, 10-14 yaş arasında yüzde 25 ve 15-19 yaş arasında yüzde 39 oranında vakalar tespit edilmiştir.”
Her yaş grubundaki çocuğun COVID-19 geçirme ihtimalinin olduğunu belirten Doç. Dr. Hatipoğlu çocuklarda görülen semptomlarla ilgili olarak, “Düşük dereceli ateş, burun akıntısı, öksürük ve yorgunluk gibi bulgularla karşımıza geliyorlar” diyor.
Bu noktada bir konunun da altını çiziyor:
“Altta yatan ciddi sağlık sorunları olan çocuklar, COVID-19 hastalığı için yüksek risk altında olabiliyor.”
COVID-19’dan sonra MIS-C gelişebiliyor
Yine son günlerde sıkça konuşulan bir başka konu ise COVID-19’un peşi sıra çocuklarda ortaya çıkabilen Multi-Sistem İnflamatuvar Sendrom (MIS-C) ve Doç. Dr. Hatipoğlu bunun ciddi ve tehlikeli bir komplikasyon olduğunu ifade ediyor:
“MIS-C semptomatik veya asemptomatik COVID-19 enfeksiyonundan sonra gelişebiliyor. Bu hastalıkta kalp ve vücuttaki diğer organlarda yaşamı tehdit eden sorunlara, şoka, hatta nadiren ölüme bile sebep olabiliyor. MIS-C hastalığında kalp, akciğer, beyin, böbrekler, mide, bağırsak sistemi, deri veya gözler gibi hemen hemen vücudun tüm sistemleri iltihaplanabiliyor.”
Peki bu hastalığın belirtileri neler? Doç. Dr. Hatipoğlu, MIS-C’nin bulgularını ateş, döküntü, karın ağrısı, kusma, ishal, gözlerde kızarıklık, boyun ağrısı, boyunda şişmiş büyük lenf düğümleri, çatlak dudaklar, çilek gibi görünen kızarık dil, şişmiş el-ayak, huzursuzluk, halsizlik ve uyku hali olarak sıralıyor. Ancak bir de uyarıda bulunuyor:
“Birçok hastalık MIS-C’ye benzer bulgulara sahip olabilir. Bunun ayrımı ilgili uzman tarafından yapılmalı. Tedavisi de hastane şartları içinde gerçekleştirilmeli.”
Çocuklarda COVID-19 aşı denemeleri
Tüm dünyayı etkileyen salgından çıkış yolu aşılama olarak görülüyor. Bu konuda Türkiye’nin yanı sıra pek çok ülke aşı uygulaması yapıyor. Çocuklarda yapılması planlanan aşıyla ilgili de birçok çalışma var. Doç. Dr. Hatipoğlu, bu konu hakkında şu açıklamayı yapıyor:
“Gelişen mutasyonlarla koronavirüsün çocukları daha fazla etkilemeye başlaması üzerine çocukların aşılanması konusunda çalışmalar hızlandı. Pfizer BioNTech aşısının 12-15 yaş arası çocuklarda üçüncü aşama denemesinde umut verici sonuçlar açıklandı. Çalışmaya 2 bin 260 ergen katıldı, yarısı mRNA aşısını aldı, diğerlerine de plasebo verildi. Aşılanan grupta antikor ve hastalığa karşı tepki oldukça iyi bulundu. Şimdi de bu aşı 12 yaşından küçük çocuklarda test edilmeye başlandı. Ayrıca MODERNA aşısıyla ilgili biri 12-17 yaş arası, diğeri altı ay ile 12 yaş arası çocuklarda olmak üzere iki çalışma yürütülüyor.”
Çocukluk çağı aşıları mutlaka yaptırılmalı
Salgının kontrol altına alınması için yoğun tedbirlerin alındığı şu günlerde Doç. Dr. Hatipoğlu ailelere bazı tavsiyeleri bulunuyor:
“Yapılan ilk araştırmalarda çocukların koronavirüsün yayılmasına çok fazla katkıda bulunmadığı öne sürülmüştü. Ancak yeni araştırmalar çocukların enfeksiyonu yayabileceğine dair endişeleri artırıyor. İçinden geçtiğimiz bu salgın günlerinde ailelere düşen en önemli görev çocuklarının normal aşılarını düzenli bir şekilde ve zamanında yaptırmaları. Çocukluk çağı aşılamalarının yapılmasında salgın engel teşkil etmemeli. Çocuklarımızı koronavirüsten koruyalım derken rutin aşıları eksik yapılırsa kızamık, çocuk felci veya pnömokok gibi enfeksiyonlara yakalanabilirler. Türkiye çocukluk aşılamaları ve uygulamasında dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Çocuk sağlığında çok önemli olan başarılı aşılama uygulaması özelliğimizi kaybetmemeliyiz.”
Rutin muayene ve kontroller ihmal edilmemeli
Salgın sürecinde halkın COVID-19 bulaşma endişesiyle sağlık kuruluşlarına gitmek istemediği de sıkça karşılaşılan bir sorun. Oysa bunun ağır sonuçları olabiliyor. Doç. Dr. Hatipoğlu bu konuda, “Kalp, akciğer, böbrek hastalığı, diyabet, kanser veya romatolojik hastalıklar gibi kronik rahatsızlıkları olan çocuklarımızın rutin muayene ve tedavileri ihmal edilmemeli. Muhakkak ilgili uzman çocuk hekimlerinin kontrollerine düzenli gidebilmeleri sağlanmalı” diyor.