Okullarda koronavirüs nedeniyle ara verilen yüz yüze eğitim kademeli olarak genişletiliyor. Ders zili bu kez 2, 3, 4, 8 ve 12’inci sınıflar için çaldı. Okullarından aylardır uzakta kalan milyonlarca öğrenci yedi ay sonra sınıflarına döndü. Bu geri dönüş öncesi koronavirüse karşı bir dizi önlem alındı.
Öğrencilerin bu süreci sorunsuz atlatması için belirlenen kurallara harfiyen uyması büyük önem taşıyor. Bununla da kalmıyor… Okul yönetimi ve öğretmenlerin yanı sıra çocukları bilinçlendirmek adına aynı zamanda ailelere büyük görevler düşüyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Merih Çetinkaya konuyla ilgili olarak, “Öğrencilerin maske takmaları, el dezenfektanı kullanımı, tuvalette uygun şekilde ellerini sık sık su ve sabun ile yıkamaları, su ve sabunun olmadığı durumlarda uygun el dezenfektanlarının kullanılması sağlanmalı. Ders aralarında arkadaşları ile sosyal mesafeyi korumaya dikkat etmeleri gerektiği öğretilmeli” diyor.
Önlemler çocuklara sık sık hatırlatmalı
Sınıfta olduğu gibi teneffüste de öğrencilerin sosyal mesafe kurallarına uymaları son derece önemli. Prof. Dr. Çetinkaya, “Birbirlerinin sıralarına oturmamaları, kalem ya da silgi gibi malzemeleri bu süreçte paylaşmamaları gerekiyor” diyor ve ekliyor:
“Teneffüslerde sınıf yerine açık hava tercih edilmeli. Olası temaslardan sonra sık sık su ve sabun ile eller yıkanmalı veya el dezenfektanı kullanılmalı.”
Okulda dikkat edilmesi gereken kuralların akıldan çıkarılmaması gerekiyor. Prof. Dr. Çetinkaya bunun altını, “Veliler, tüm bu önlemleri çocuklara sık sık hatırlatmalı, öğretmenler ve okul yönetimi ile yakın ilişki halinde olmalı. Böylece okul ve evde olası enfeksiyon riski en aza indirilmeye çalışılmalı” sözleri ile çiziyor.
Okul eşyaları dezenfekte edilmeli
Çocuklar okuldan eve döndükten sonra da iş bitmiyor. Öncelikle tüm kıyafetlerin değiştirilmesi şart. Ardından duş almaları öneriliyor. Duş alınamayan zamanlarda ise eller ve yüz mutlaka sabunla yıkanmalı. Prof. Dr. Çetinkaya, bunların yanı sıra okul çantası ve eşyaların da dezenfekte edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bunun nedenini, “Çocukların, özellikle 10 yaşından büyük olanların erişkinler kadar hastalık taşıma riski mevcut. Bu nedenle bulaştırıcılık açısından evdeki riskli bireylerle temaslarında gerekli önlemler alınmalı” sözleri ile anlatıyor.
Yüz yüze eğitime başlayan öğrencilerdeki muhtemel COVID-19 belirtilerine karşı duyarlı olmak son derece önemli. En sık rastlanan bulgular ateş, öksürük ve solunum sıkıntısı… Prof. Dr. Çetinkaya başka belirtilerden de söz ediyor:
“Hastalık halsizlik, baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrısı, iştahsızlık, bulantı, kusma, ishal, tat ve koku alma bozuklukları gibi belirtiler ile seyrettiği için bu bulguları olan çocuklar bir hekime götürülmeli. O süreçte okula da gönderilmemeli.”
Öğrenciler evde de dikkatli olmalı
Okulda alınan önlemlerin yanı sıra evde dikkat edilmesi gereken başka ayrıntılar da var. Prof. Dr. Çetinkaya bunları şöyle sıralıyor:
“Çocukların uygun şekilde beslenmesinin sağlanması gerek. Her gün düzenli kahvaltı, öğle ve akşam yemeği olmalı. Mevsim sebze ve meyvelerinin yanı sıra protein ve karbonhidrat dengesine dikkat edilmeli. Bol su içmeliler. Günlük fiziksel aktivite yapmaları ve uykularını yeterli düzeyde almaları da önemli.”
Prof. Dr. Çetinkaya’nın ailelere yönelik tavsiyeleri bunlarla sınırlı değil:
“Aşıları zamanında yapılmalı, gerekli olan olgulara hekim önerisinde gerekirse vitamin ve mineral desteği verilmeli. Kapalı, kalabalık ve sigara içilen ortamlardan çocuklar uzak tutulmalı. Yine kronik hastalığı veya bağışıklık sistemi hastalıkları olan çocuklara grip ve zatürre aşıları yapılmalı.”