Çok Bulutlu 1.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Koronavirüs
AA, Al Jazeera, Middle East Eye, Market Watch 27.03.2020 10:10

Şiddetin hüküm sürdüğü Orta Doğu koronavirüsün pençesinde

Dünyada savaş ve yoksulluğun bir arada olduğu Orta Doğu, şimdi de koronavirüs salgınıyla karşı karşıya. Kimi Arap ülkelerinde savaş tüm şiddetiyle sürerken, bazı ülkelerde de sıkı önlemlerle sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

okuma süresi
Okuma süresi
Şiddetin hüküm sürdüğü Orta Doğu koronavirüsün pençesinde
[Fotoğraf: Reuters]

Dünya Sağlık Örgütünun (DSÖ) pandemi olarak nitelediği yeni tip koronavirüs (COVID-19), tüm dünyayı etkisi altına aldı. En gelişmiş ülkeler bile virüsle mücadelede zorlanırken, salgının senelerce savaş ve yoksullukla baş başa olan kırılgan coğrafyalardaki etkisinin boyutları ise belirsizliklerle dolu.

Birleşmiş Milletler (BM), virüsün yoksul ülkelerde özellikle kamp ve kamp benzeri yaşam alanlarının sakinleri, yetersiz beslenen çocuklar ile kronik rahatsızlığı olanlara etkisi konusunda uyardı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünyanın yoksul ülkelerinde COVID-19 salgınıyla mücadele için 2 milyar dolarlık küresel insani yardım planı başlattıklarını duyurdu.

Guterres, pendeminin "insani krizlerin yaşandığı, savaşların, doğal afetlerin ve küresel ısınmanın etkilerini gösterdiği, sivillerin yağan bombalar ya da seller nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığı ve bir plastik çadırın altında yaşadığı bölgelere da ulaştığını" vurgularken, bu bağlamda insani yardım planının öneminin altını çizdi.

Orta Doğu'nun yoksul ve savaşlarla mücadele eden bölgeleri de koronavirüsten etkilenen bölgeler arasında. Çoğu zaman veri akışının güvenilirliği sorgulanan Orta Doğu'da, resmi rakamlara göre hayatını kaybedenler yüzlerle ifade ediliyor.

BM planının söz konusu coğrafyada salgının etkisini azaltıp azaltamayacağı bu aşamada belirsiz. Ancak dünyanın zayıf halkalarının bu virüsten en çok etkilenecek kesim olacağı kuvvetle muhtemel.

Zayıf sağlık sistemlerinin felakete yol açabileceği tahminlerinin yanı sıra, salgının ekonomik etkileri olabileceği de malum.

BM Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) 18 Mart'ta yayımladığı değerlendirmede, Arap dünyasında 1,7 milyon kişinin koronavirüs nedeniyle işini kaybedeceği tahminlerini ortaya koydu. 

Bazı ülkelerdeki duruma bakalım...

Gazze

Koronavirüs yıllarca İsrail ablukası ve ambargosuyla mücadele eden Gazze şeridine de ulaştı. Virüs ilk olarak Pakistan'dan dönen 2 Filistinli'de tespit edildi.

İsrail'in sık sık havadan ve karadan saldırılarına maruz kalan ve 2 milyon kişinin yaşadığı bölgede sağlık sektörü çok kısıtlı imkanlarla ayakta durmaya çalışıyor.

Hastaneler ambargo sonucunda, elektrik kıtlığıyla mücadele ediyor. 

İsrail'in bölgeye yakıt girişine uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle Gazze'de uzun süreden beri elektrik krizi yaşanıyor.

Gazze şeridindeki Rafah kenti civarında karantina merkezi inşa ediliyor. Fotoğraf: AA[Gazze şeridindeki Rafah kenti civarında karantina merkezi inşa ediliyor. Fotoğraf: AA]

Tıbbi cihazları çalıştırmak için elektrik jeneratörlerine bağımlı hale gelen hastaneler, bazen bu jeneratörleri çalıştıracak yakıt da temin edemiyor. Ancak koronavirüs nedeniyle İsrail'in bu kısıtlamaları gevşetmesi bekleniyor.

Abluka altındaki bölge, tıbbi cihaz ve malzeme desteği için dünyaya çağrı yaptı. Zira Gazze'de sadece 56 solunum cihazı var. Yoğun bakım ünitelerinin kapasitesi ise sadece 65 yatak.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, uluslararası topluma seslenerek, ablukayı kaldırması için İsrail'e baskı yapmasını istedi.

Middle East Eye haber portalına konuşan Gazze Sağlık Bakanlığı Önleyici Tıp Direktörü Macidi Duhair, hastanelerinde sadece 65 yoğun bakım ünitesi yatağının olduğunu ve bu sayının büyük bir kısmının ancak rutin hastalık durumları için yeterli olduğunu belirtti.

Yetkiliye göre, koronavirüsü için yaklaşık 26 yatak ayrılabildi.

Gazze'de DSÖ ile iş birliğiyle Rafah bölgesinde bin kişilik karantina hastanesi inşa edilme süreci ise devam ediyor.

Sağlık Bakanlığı 23 Mart'ta yaptığı açıklamada, şimdiye kadar bölgeye gelen koruyucu malzeme ve laboratuvar test gereçlerinin çok sınırlı sayıda olduğu ve bunların da minimum ihtiyaç seviyesini karşılamadığını ifade etmişti.

Gazze şeridinde okul ve üniversiteler de kapalı tutuluyor.

Salgının bölgede yayılması halinde meydana gelebilecek ekonomik etkilerin de ağır olması bekleniyor. Zira bölgede, COVID-19'dan önce de ekonomi iyi durumda değildi. Yüzde 45 ile dünyanın en yüksek işsizlik oranlarından birine sahip olan Gazze'de, halkın yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da da durum vahim. İsrail'de koronavirüsün büyük şekilde yayılması sonucu, Batı Şeria'da vakalar hızla artıyor. Koronavirüs kaynaklı ölümler bile tescillendi.

Suriye

9 yıldan beri iç savaşla mücadele eden ülkede ekonomi çökme eşiğinde. Ağır hasar alan sağlık ve eğitim sektörü ise ayakta kalmak için mücadele veriyor.

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin 2011'de barışçıl halk protestolarını bastırma girişimlerinden sonra başlayan savaşta, 20 milyona yakın nüfusun yarıdan fazlası ülke sınırlarının dışına göç etmek zorunda kaldı.

Ülke içinde yurdundan edilen popülasyon ise milyonlarla ifade ediliyor. Sadece 2020'nin başından bu yana ülkenin kuzeybatısındaki İdlib'de yaklaşık 1 milyondan fazla kişi, rejimin saldırıları nedeniyle evini terk etmek zorunda kalarak çadırlarda yaşamaya başladı.

Geçtiğimiz günlerde Suriye'de rejim kontrolündeki bölgelerde ise koronavirüs vakaları tespit edildi. Esed yönetimi, virüsün yayılmasını engellemek için 18.00 - 6.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Şam'daki tarihi Hamidiye Çarşısı sokakları, sokağa çıkma yasağı kararından sonra boşaldı. Fotoğraf: Reuters[Şam'daki tarihi Hamidiye Çarşısı sokakları, sokağa çıkma yasağı kararından sonra boşaldı. Fotoğraf: Reuters]

Ülkenin kuzeyinde ılımlı muhaliflerin denetimindeki bölgelerde ise henüz hiçbir vakaya rastlanmadı.

Libya

2011'den bu yana savaşın devam ettiği Libya'da geçtiğimiz günlerde ilk koronavirüs vakası tescillendi.

Ancak BM ve 9 elçinin koronavirüs ile mücadele için ateşkes çağrısı yapmasına rağmen, darbeci general Halife Hafter Trablus'a saldırılarını sürdürüyor.

Uluslararası toplum nezdinde meşru olan Ulusal Mutabakt Hükümeti (UMH) ise yaklaşık 1 yıl önce başkent Trablus'u ele geçirmek için harekete geçen Hafter güçlerine karşı operasyon başlattı.

Misrata kentindeki sokağa çıkma yasağı, güvenlik güçlerince denetlendi. Fotoğraf: Reuters[Misrata kentindeki sokağa çıkma yasağı, güvenlik güçlerince denetlendi. Fotoğraf: Reuters]

Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa, "Hem koronavirüsle hem de Hafter ve milisleriyle mücadele ediyoruz. Halkımızı korumak için ona ve militanlarına gereken cevabı veriyoruz" ifadelerini kullandı.

9 yıldan beri devam eden savaş nedeniyle ülkedeki sağlık sektörü kısıtlı imkanlarla virüsle mücadele etmeye çalışıyor.

Yemen

Dünyanın en fakir ülkelerinden Yemen, aynı zamanda virüsle mücadele için de en hazırlıksız bölgelerden biri. Koronavirüsten önce bile BM, Yemen'deki durumu "dünyanın en kötü insani felaketlerinden" diye nitelemişti. Ülke 5 yıldan beri savaş, açlık ve salgınlarla mücadele ediyor.

Kolera gibi salgın hastalıkların da yayıldığı ülkede, zaten kısıtlı imkanlara sahip sağlık sektörü, savaşın etkisiyle kapasitesinin yüzde 50'sini kaybetmiş durumda.

2011'den bu yana ülkede istikrarsızlık hakim. İran yanlısı Şii Husilerin 2015'te gerçekleştirdikleri darbeden sonra çok sayıda ülkenin dahil olduğu ve Suudi Arabistan'ın başını çektiği koalisyon, başkent Sana'dan çıkmak zorunda kalan Abdurrabu Mansur Hadi hükümetini desteklemek için askeri operasyon başlattı.

Resmi verilere göre koronavirüsün henüz tespit edilmediği Yemen'de, başkent Sana'da maske takan genç bir kadın. Fotoğraf: Reuters[Resmi verilere göre koronavirüsün henüz tespit edilmediği Yemen'de, başkent Sana'da maske takan genç bir kadın. Fotoğraf: Reuters]

Halihazırda devam eden operasyon, Husileri püskürtmekte başarılı olmadığı gibi ülkedeki insani felaketin boyutunu derinleştirdi.

Dünya Sağlık Örgütü, Yemen'de COVID-19'a henüz rastlanmadığını duyursa da güneydeki Aden kentinde bir karantina merkezinin inşa edilmesi için çalışmaları başlattı.

Yetkililer, okulların, camilerin, kara ve deniz sınır kapılarının kapatılması gibi çok sayıda önlem aldı.

BM de koronavirüs ile mücadele kapsamında savaşan taraflara ateşkes çağrısı yaptı.

Irak

2003'teki ABD işgalinden bu yana Irak'taki savaş ve istikrarsızlık bitmek bilmedi. Son aylarda yolsuzluk ve kamu hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle ülke geniş protestolara sahne oldu. Konornavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı onlarla ifade ediliyor.

Kısıtlı imkanlarla salgınla mücadele etmeye çalışan hükümet, birtakım önlemler aldı. Bunların başında, salgının merkezlerinden biri olan komşu İran ile sınırları kapatmak ve sonra da okulları tatil etmek geliyor

15 Mart'ta ise sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bu uygulama daha sonra 11 Nisan'a kadar uzatıldı. Sağlık ve güvenlik alanı dışındaki tüm resmi kurumlar da tatil edildi.

Irak'ın başkenti Bağdat'ta hükümet karşıtı protestoların merkezlerinden Tahrir Meydanı'nda bazı göstericiler oturma eylemlerini sürdürüyor. Fotoğraf: Reuters[Irak'ın başkenti Bağdat'ta hükümet karşıtı protestoların merkezlerinden Tahrir Meydanı'nda bazı göstericiler oturma eylemlerini sürdürüyor. Fotoğraf: Reuters]

Ülkedeki sosyal hayat neredeyse durdu. Ekonomide büyük çalkantı yaşandı. Sokağa çıkma yasağından 1 gün önce artan talep ve esnafın fırsatçılığından dolayı gıda ürünlerinin fiyatları ikiye katlandı. Ekonomi Güvenlik Teşkilatları durumu kontrol altına almak için çok sayıda kişiyi alıkoyunca fiyatlarda bir normalleşme oldu. İlaç depoları ve eczaneler de sıkı kontrol altında.

Yolsuzlukla suçlanan hükümet, yoksul ailelere ya da zarar eden işletmelere yönelik herhangi bir teşvik veya yardım planı yapmadı. Ülkedeki kırılgan kesim bir kez daha kaderine bırakıldı.

Ürdün

Ürdün, koronavirüse karşı mücadelede sıkı önlem alan ülkelerden biri. 10 Mart itibarıyla tüm kara sınır kapıları kapatıldı. 17 Mart'ta ise tüm uçuşlar askıya alındı. 21 Mart'ta tam kapsamlı sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Marketler dahil tüm mağaza ve dükkanların kapatılmasına karar veren hükümet, halka başta ekmek olmak üzere sınırlı sayıda temel gıda ve ilaç ihtiyaçlarını kendi dağıtacağını duyurdu.

Ancak hükümetin planı umduğu gibi başarılı olmadı. Ekmek dağıtan otobüslerin önünde uzun kuyruklar ve insan yığınları oluştu. Halk, güvenlik güçlerinin direktiflerine ve sosyal mesafeyi koruma kuralına uymayınca tam bir kaos yaşandı.

Bunun üzerine hükümet, 25 Mart'ta sokağa çıkma yasağını gevşetmek zorunda kaldı. Günün belli saatlerinde marketlerin ve eczanelerin yeniden açılmasına ve halkın yürüyerek gittiği sürece belirlenen saatlerde buralardan alışveriş yapmasına izin verildi.

Kuralları ihlal edenler ise hapse varan cezalarla karşı karşıya kalacak.

Hükümetin halka ekmek dağıtma planları kaosa neden oldu. Fotoğraf: Reuters[Hükümetin halka ekmek dağıtma planları kaosa neden oldu. Fotoğraf: Reuters]

Ürdün de hayat pahalılığı ve yoksulluk oranı yüksek ülkelerden. 10 milyon nüfusa sahip ülkede 2,2 milyon kayıtlı Filistinli ve yaklaşık 1,3 milyon Suriyeli sığınmacı yaşıyor.

Dış yardımlara bağımlı olan ülkede sığınmacılara dışarıdan gelen bazı yardımlar ve aşı gibi ikincil sağlık hizmetleri sağlanıyordu. Ancak uygulanan sıkı tedbirler ışığında, ülkede zor şartlarda yaşayan sığınmacıların dayanma imkanları sorgulanıyor.

COVID-19'un Ürdün'de büyük oranda yayılması durumunda ülkenin tek başına virüsle başa çıkma imkanı da belirsizliğini koruyor. Şu anda koronavis vakaları yüzlerle ifade ediliyor.

Lübnan

Lübnan hükümeti, yeni tip koronavirüs nedeniyle ülkede 19.00-5.00 saatlerini kapsayan kısmi sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Hükümet 15 Mart'ta duyurduğu seferberlik kararı çerçevesinde, ülkedeki Birleşmiş Milletler gücü, diplomatik temsilcilikler ve kargo seferleri haricinde hava, kara ve deniz limanlarının kapatılmasına karar verdi.

Virüsün halk üzerindeki ekonomik etkilerini azaltmak için elektrik, su ve telefon faturaları ile vergi ödemelerinin ertelenmesi de kararlaştırıldı.

Lübnan'da polis, koronavirüsle mücadele kapsamında alınan kararlara uymayarak denizde yüzen 2 kişiye ceza yazdı. Fotoğraf: Reuters[Lübnan'da polis, koronavirüsle mücadele kapsamında alınan kararlara uymayarak denizde yüzen 2 kişiye ceza yazdı. Fotoğraf: Reuters]

Ekimde başlayan halk protestolarından sonra ülke derin bir ekonomik krize girmişti. Finans sektörünün de çökme noktasına gelmesiyle bankalar başta döviz olmak üzere para çekme işlemlerine kısıtlamalar koydu.

Koronavirüs salgını ülkede yayılmaya başladıktan sonra bankalar şubelerinin çoğunu da kapattı. Birikimlerine ulaşmakta güçlük çeken halk, virüsün ekonomiyi sekteye uğratmasıyla büyük bir mağduriyet yaşıyor.

Lübnan'da koronavirüs vakalarının sayısı yüzlerle ifade ediliyor.

Mısır

Yaklaşık 100 milyon nüfusuyla Mısır, Orta Doğu'da koronavirüsün en çok yayıldığı ülkelerden biri. Vaka sayısı yüzlerle, ölü sayısı onlarla ifade ediliyor.

Metro istasyonlarında kalabalığın her zamanki gibi devam ettiği yönündeki haberler, halk arasında kişisel korunma önlemlerinin de yetersiz kaldığını gösteriyor.

Sokağa çıkma yasağı saatinden önce trenlerdeki kalabalık. Fotoğraf: Reuters[Sokağa çıkma yasağı saatinden önce trenlerdeki kalabalık. Fotoğraf: Reuters]

Darbe ile işbaşına gelen Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi yönetimi, 24 Mart'ta ülke genelinde 19.00-6.00 saatlerini kapsayan kısmi sokağa çıkma yasağı ilan etti. Bu saatler dışında ülkedeki kalabalık ortamdan dolayı ve özellikle toplu taşımada sosyal mesafeyi korumak çoğu zaman mümkün değil.

Ülkedeki okul ve üniversiteler de nisanın ortasına kadar kapalı.

Sıradaki Haber
Taksiciden sosyal mesafe önlemi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz