Dünyanın 2 yıldır mücadele verdiği koronavirüsle ilgili atılan en önemli adım şüphesiz ki aşı oldu. Bilim insanlarının yoğun çalışmaları sayesinde koronavirüs aşıları, öngörülenden çok daha kısa bir sürede geliştirildi. Salgından çıkış yolu olarak görülen aşıyı ilk uygulayan ülkelerden biri Türkiye’ydi.
İlk aşıyı Fahrettin Koca oldu
Türkiye’de ilk COVID-19 aşısını 13 Ocak 2021’de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca oldu. O günden sonra aşılama çalışmaları Sağlık Bakanlığının belirlediği program çerçevesinde aşamalar halinde uygulandı.
Aşılama süreci 14 Ocak 2021’den itibaren sağlık çalışanları başta olmak üzere riskli kategoride yer alanların aşılanmasıyla başladı. Ardından sırayı yüksek yaş grupları ve hizmetin sürdürülebilmesi için öncelikli sektör çalışanları aldı.
85 yaş üstü kişilerde başlayan aşılama süreci beşer yaş arayla genişletilerek devam etti. 25 Haziran 2021'de ise 18 yaş ve üzerindeki herkese aşı tanımlanarak planlanan doğrultuda adım adım ilerlendi.
Yerli aşı: TURKOVAC
Türkiye’de aşılama süreci inaktif bir aşı olan Sinovac’la başladı. Bir süre sonra mRNA aşısı olan Bioentech de eklendi. Aşı olmak isteyenler randevularını alırken bu iki aşıdan birini tercih etme şansına sahip oldu.
Tüm bu süreç boyunca Türkiye’deki bilim insanları da koronavirüs aşısı için çalışmalarını sürdürdü. Çalışmalar sonucu yerli aşı TURKOVAC geliştirildi. Böylece Türkiye, COVID-19 aşısını üreten 9 ülke arasına girdi. TURKOVAC, 22 Aralık’ta “Acil Kullanım Onayı” alarak seri üretime geçti. 30 Aralık’tan itibaren ise uygulanmaya başladı.
Sağlık Bakanlığının verilerine göre Türkiye’de ilk aşının yapıldığı günden bu yana toplam 137 milyon 491 bin 916 doz aşı yapıldı. Birinci doz aşılarını yaptıranların sayısı 57 milyon 185 bin 992’ye ulaştı. İki doz aşı uygulanan kişi sayısı 52 milyon 021 bin 937 olarak açıklandı.
Aşılama salgının seyrini değiştirdi
COVID-19 aşıları salgınla mücadelenin seyrini değiştirdi. Aşılananların sayısının artması başta sağlık kuruluşları olmak üzere toplumun her kesiminde olumlu sonuçlar doğurdu. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Asan, aşılamanın olumlu yansımalarını TRT Haber’e değerlendirdi.
Aşılamanın salgına olan etkisini kendi görev yaptığı hastanedeki bir örnekle açıklayan Doç. Dr. Ali Asan, “Hastanemizde 5 bin civarı çalışanımız var. Aşının olmadığı dönemde COVID-19 nedeniyle hastaneye çok fazla sağlık çalışanı yatıyordu. Hayatını kaybeden hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız oldu. Aşı geldikten sonra tabiri caizse bıçakla kesilir gibi hastaneye yatışlar ortadan kalktı. Ölümler olmadı, bu bizim gerçek yaşam verimiz” diyor.
Yoğun bakıma aşısız hastalar yatıyor
Bu tablo Türkiye’deki diğer hastanelerde de benzer seyretti. Doç. Dr. Ali Asan şöyle konuşuyor:
“Sağlık Bakanlığının bir süre önce yaptığı açıklamaya göre yoğun bakımda yatanların sadece yüzde 3’ü aşılıydı. Geri kalanların tamamı aşısız hastalardı. Yoğun bakıma yatan hastaların kötü seyrettiği grup, aşısı olmayanlardı. Bu, dünyada da böyle.”
Aşının henüz uygulanmadığı dönemlerde ölüm ve yoğun bakım oranlarının hayli yüksek olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Asan, “Aşı yoğun bakıma yatışı ve ölümleri engelledi. Hastanelerin kendi kendini çevirebilmesi açısından da bize fırsat vermiş oldu” ifadesini kullanıyor.
“Varyantların çoğu aşısız toplumlarda çıkıyor”
Dünya son haftalarda Omicron varyantını konuşuyor. Hızla bulaştığı için vaka sayıları da hızla artıyor. Aşının varyantlar üzerinde de önemli bir etkisi görülüyor. Doç. Dr. Asan, bu konuyu şöyle açıklıyor:
“Varyantların çoğu aşısız toplumlarda ortaya çıkıyor. Kişi eğer hassassa virüsü alma; dolayısıyla virüsün mutasyon geçirme riski daha fazla oluyor. Aşı o noktada da kesinlikle faydalı. Varyantların çıkışını ve hızını azaltma potansiyeline sahip.”
Aşıları eksik olanlar tamamlamalı
Aşılamada 1 yıl geride kaldı. Öyle ki iki doz aşısını tamamlayanlar “hatırlatıcı doz” olarak bilinen üçüncü aşılarını yaptırmaya bile başladı. Doç. Dr. Asan, hatırlatıcı dozun çok önemli olduğunun altını çiziyor:
“Bağışıklık sisteminde belli bir süre sonra aşının etkisi azalmaya başlıyor ve kişi daha hassas hale gelebiliyor. Bu sebeple tek doz aşı yaptırmış olanlar mutlaka aşılarını tamamlamalı. İki doz yaptırıp bekleyenler varsa, üç ay geçtiyse mutlaka hatırlatıcı doz yaptırmalı.”
Pandemiyi atlatmanın yolu aşıdan geçiyor
Son günlerde hızla yayılan Omicron varyantı da aşılanmanın önemini artırıyor. Prof. Dr. Asan bunu, “Omicron varyantı şu anda tüm dünyada yeni pike sebep oldu. Bizim ülkemizde de vakalar artıyor. Bu zinciri kırmanın yolu hatırlatıcı dozdan ve eksik aşı yaptıran kişilerin aşılanmasından geçiyor” diye açıklıyor.
Türkiye’de aşılanma oranının halen istenilen seviyede olmadığını ifade eden Doç. Dr. Asan, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Şu dönemde, normaldeki o eşik değeri artık yükseldi. Pandeminin ilk döneminde derdik ki toplumun üçte ikisi aşılanırsa bu artık pandemi olmaktan çıkar... Ama varyantların gelişimiyle bu seviye biraz daha yukarılara çıktı. Bizim de hala istenilen seviyede olduğumuzu düşünmüyorum. Yine toplumun biraz daha aşıya önem vermesi gerekiyor. Aşı elimizdeki en önemli silah.”