Türkiye, çocuklara yönelik bilimsel çalışma sonuçları arttıkça aşılama gruplarını genişletiyor. Sağlık Bakanlığının ve Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda aşı takvimi bu kapsamda yeniden şekillendi. 16 yaş ve üstüne uygulanan koronavirüs aşıları artık 15 yaşından itibaren yapılabiliyor.
Kanada, ABD, Danimarka, Fransa, Çin ve İsrail çocuklara koronavirüs aşısını onaylayarak uygulamaya geçiren ülkelerden sadece bazıları. Türkiye'de aşı 15 yaş ve üstüne onay alsa da, Çin'de 3, İsrail'de 5, birçok ülkedeyse 12 yaşından itibaren çocuklar aşı olabiliyor. Bilim Kurulunun gündeminde kronik hastalığı olan 12 yaş üstü çocuklar da bulunuyor. Zira altta yatan hastalığı olan çocukların, koronavirüsü ağır geçirme riski de artıyor. Bu nedenle yeni aşılama takvimine 12 yaş üstü kronik hastalığı olan çocuklar da eklendi.
Çocukların aşılanması en çok yüz yüze eğitime geçiş için önemli. Bu konuyu ve aşıların çocuklar için güvenilirliğini Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Ankara Şehir Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Profesör Aslınur Özkaya Parlakay ile konuştuk.
Profesör Parlakay, yeni aşılama takviminin okulların açılmadan gerçekleşmesinin önemli olduğunu söylüyor. Ancak güvenli yüz yüze eğitim için sadece çocukların aşılanması yeterli değil.
"Tüm dünya genelinde COVID dalgalanmalarla gidiyor. Dönem dönem artışlar, dönem dönem azalışlarla birlikte seyrediyor. Ama biliyoruz ki COVID toplu halde bulunmakla bulaşan bir hastalık. O yüzden okullar açılmadan önce özellikle 15 yaş üstü aşının tamamlanması bizim için önemli. Bu yeterli de değil tabii ki. Mutlaka çocuklarla birlikte, çocuklardan da önce öğretmenlerin, okul içinde çocuklara temas eden bütün personelin aşılanması hala çok önemli. Onların da aşılanmasını tamamlaması gerekiyor ki, yüz yüze eğitimde sıkıntı yaşanmasın."
Çocuklarda da öncelik kronik hastalar
0- 17 yaş grubu çocuklar Türkiye'nin yüzde 27,5'ini oluşturuyor. Bu yaş grubu dünya nüfusununsa yaklaşık yüzde 30'u. Varyant virüslerin ortaya çıkmasıyla hastalığın tehditleri de şekil değiştirerek devam ediyor. Özellikle Delta varyantının tüm dünyada etkisini artırması, toplumsal bağışıklığın gelişmesi için uygulanması gereken aşı miktarını da artırdı. Birkaç ay önce toplumun yüzde 70'inin aşılanması ile normalleşme sağlanabileceği, pandemiden çıkılabileceği vadedilirken, varyant bu hedefi yukarı taşıdı. İşte bu durum çocukların da aşılanmasının önemini artırıyor. Parlakay, çocuklar aşılanmadığı sürece bulaşma halkasının kırılmasının güç olduğunu söylüyor.
Türkiye'de aşılama grupları genişlerken öncelik erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da kronik hastalara veriliyor. 12 yaş üstü kronik hastalığı olan çocuklar aşılama için randevu alabiliyor. Dünyada da kronik hastalığı olan çocuklar için aşı önem teşkil ediyor. Parlakay, altta hastalığı yatan çocukların karşı karşıya olduğu riskleri anlattı:
"Riskli grup, kronik hastalık dediğimiz, 12 yaş üstü altta yatan solunum hastalığı, kalp, böbrek hastalığı olan çocuklarımızın aşılanması... Altta hastalığı olan çocuklarda COVID enfeksiyonu daha ağır geçiyor. Özellikle obezite risk faktörü. Kronik hastalıkları olan çocuklarımız diğer çocuklara oranla koronavirüsü daha ağır atlatabiliyor. Dolayısıyla bu risk faktöründeki çocukların aşılanması önem kazanacaktır. Delta varyantının çocuklardaki enfeksiyon oranını artırdığına yönelik dünya genelinde bir şüphe var. Bizim gördüğümüz de Delta varyantı çocukları daha fazla etkiliyor diyemem ama şekil değiştirdiği için çocukları da Delta varyantı erişkinler gibi etkiledi."
Ailelerin aklındaki soru: Aşı çocuklar için ne kadar güvenli?
Aşı çocuklar için risk barındırıyor mu sorusu tüm aileler için kuşkusuz en önemli konu. ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), Pfizer-BioNTech ve Moderna şirketlerinden geçtiğimiz haftalarda 5 ila 11 yaş arasındaki çocuklara yönelik klinik deneylerin boyutunu artırmalarını istemişti. Bu yaş grupları için çalışmalara katılanların sayısı iki kat artırıldı. 15 yaş ve üstü için ise uzmanlara göre aşıların etkinlik ve güvenilirliğine dair yeterince veri bulunuyor. Parlakay ailelerin tedirgin olmasını gerektirecek bir durum bulunmadığını şu sözlerle anlatıyor:
"Böyle güvenilir bir aşı sistemimiz varken, elimizde yeteri kadar veri varken ailelerin daha güvenle iç rahatlığıyla çocuklarımızı aşılatmasını öneriyoruz. Dünya genelindeki çalışmalarda hem etkinlik hem de güvenlik konusunda 15 yaş üstü çocuk yaş grubumuz için yeteri kadar veri elimizde var. Etkin ve güvenilir olduğunu biliyoruz. Erişkin çalışmalarıyla birlikte çocuk çalışmalarında da bu desteklendi. 12 yaş altı çalışmalar da devam ediyor. Çin 3 yaşından itibaren aşılamaya onay verdi. İsrail'in de aralarında olduğu ülkelerde 5-12 yaş arası çalışmalar devam ediyor. Bunlar da neticelendikçe daha çok bilgi sahibi olacağız ama ailelerin tedirgin olmasını gerektirecek bir durum yok. Aşı gayet etkin ve güvenilir. Aşılarla ilgili yeterli güvenlik çalışmamız var. Günbegün bu çalışmalar da artıyor. Yeteri kadar erişkin de aşılandığında gördük ki, güvenilir aşılar bunlar."
"Her iki aşı da etkin ve güvenilir"
Türkiye'de hala iki tip aşı kullanılıyor. İnaktif aşı SinoVac ile mRNA aşısı BionTech. Bilim insanları son dönemde özellikle mRNA aşılarının varyanta karşı daha etkin olabileceği konusunda hem fikir. Peki yaş gruplarına yönelik özel olarak bir aşı tercihi yapmak gerekli mi?
"Yaş grubuna özel olarak bir aşı tercihi yapmalarına gerek yok. Her iki aşı da etkin ve güvenilir. Dolayısıyla hastalığa kıyasla hangi aşıyı olursak olalım bizi koruyacaktır. Okulların açıldığı dönemde de çocukların eğitimden uzak kalmaması adına, ağır hastalık geçirmemeleri adına aşılanmaları çok önemli. Türkiye'de aşılama çok güzel ilerliyor. Ümit ediyorum ki yaş grupları genişletildikçe çocuklara indikçe aynı oranları koruyabiliriz, bu başarımızı sürdürürüz diye düşünüyorum. Burada da ailelerin özen gösterip çocuklarını aşılaması çok önem taşıyor."