Çok Bulutlu 15.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Kültür-Sanat
10.12.2018 16:54

12 yıl boyunca fotoğraflanan pencereden geriye onlarca kare kaldı

İstanbul'da yaşayan avukat ve fotoğrafçı Alper Yeşiltaş, 12 yıl boyunca aynı açıdan bir pencereyi çekti. Projesinin son karesi ise, binanın yıkılış anı.

okuma süresi
Okuma süresi

35 yaşındaki Alper Yeşiltaş, İstanbul’da yaşıyor. Asıl mesleği avukatlık ama fotoğraf çekmek onun için vazgeçilmez bir tutku. Yeşiltaş'a göre avukatlık ona hayatı öğretiyor, fotoğraf ise hayatı görmesini kolaylaştırıyor.

Yeşiltaş, çocukluk yıllarında evinde bulunan analog makineler ile fotoğrafçılık serüvenine adım attı. 2003 yılında ise sahip olduğu ilk dijital fotoğraf makinesi ile kendini geliştirdi.

Önceleri siyah beyaz fotoğraf ile ilgilendi. 2005’te katıldığı bir yarışmada birinci seçildi. Ödül olarak verilen dijital makineyle, farklı fotoğraf türlerini de ele almaya karar verdi.

Yeşiltaş, o günden beri şehir manzaraları, sokak detayları, portreler ve bazen de kavramsal işler ile fotoğraf alanındaki çalışmalarını sürdürüyor.

12 yıl boyunca aynı açıdan bir pencereyi çekti

Yeşiltaş’ın dikkat çeken çalışmalarından biri, 12 yıl boyunca karşısındaki apartmandan çektiği pencere...

12 yıl boyunca fotoğraflanan pencereden geriye onlarca kare kaldı

“Fotoğraflardaki pencereyi gören bir evde 15 yıl boyunca yaşadım. 2005’ten 2017’de bina kentsel dönüşüm sebebiyle yıkılana kadar, 12 yıl boyunca pencerenin fotoğraflarını çektim. Pencerenin bulunduğu yerde şu anda başka bir bina var.”

12 yıl boyunca fotoğraflanan pencereden geriye onlarca kare kaldı

"Onu bu açıdan görebilen tek kişi bendim"

Yeşiltaş, pencerenin bir evin odasına ait olmadığını söyledi ve şunları anlattı:

"Pencere, binadaki boş bir koridora açılıyordu ve yılın büyük bölümünde açık tutuluyordu. Yer yer çatlamış duvar ile pencerenin beyaz perdesi güzel bir zıtlık oluşturuyordu. Pencere odamın tam karşısındaydı ve onu bu açıdan görebilen tek kişi bendim. Bu bana ilham verdi ve pencerenin fotoğraflarını çekmeye başladım. Bu, hikyenin başlangıç noktasıydı. Önceleri pencereyi değişik mevsimlerde fotoğraflayıp küçük bir albüm oluşturmayı hedefliyordum fakat mevsimler gelip geçtikçe pencere bana birbirinden güzel pozlar verdi ve ben de onu fotoğraflamaya devam ettim. Neticede onlarca fotoğraftan oluşan bir albüm ortaya çıktı."

12 yıl boyunca fotoğraflanan pencereden geriye onlarca kare kaldı

"Hikaye böyle bittiği için mutluyum"

Alper Yeşiltaş, binanın yıkılışına da şahit oldu. O anları şöyle aktarıyor:

"Bir gün binanın yıkılışı ile ilgili haber geldi. Binanın boşaltıldığı ve perdenin pencereden söküldüğü anları gördüm. Binanın yıkılışını izledim. Orada olduğum ve bunu izlediğim için şanslıydım. Pencerenin yok oluşu o kadar kırılgan ve o kadar hızlıydı ki, sanki hiç yaşanmamış gibiydi. Bu bakımdan belki hikaye size üzücü gelebilir ama ben o son anı fotoğraflayabildiğim ve hikaye böyle bittiği için mutluyum. Olaylar benden habersiz de gelişebilirdi."

12 yıl boyunca fotoğraflanan pencereden geriye onlarca kare kaldı

"Mevsimler ve yıllar boyunca..."

Peki Yeşiltaş, fotoğrafları hangi sıklıkla çekti? Bu soruya yanıtı şu oluyor:

"Pencereyi fotoğraflamaya başladığım zamanlarda, şimdiki gibi bir mobil fotoğraf algısı ya da şimdiki gibi sosyal mecralar yoktu. Belki de, etrafta kast ettiğim -benden sürekli fotoğraf çekip yayınlamamı bekleyen- mecralar olmadığı için, pencerenin her gün fotoğrafını çekmeyi düşünmedim ama mevsimler ve yıllar boyunca pencerenin gördüğü çoğu şeyi yakaladığımı söyleyebilirim."

12 yıl boyunca fotoğraflanan pencereden geriye onlarca kare kaldı

"Fotoğraftaki 2 kişi de beni temsil ediyor"

Alper Yeşiltaş'ın fotoğraflarının birinde, düşen bir fotoğrafçı ve onu iten bir adam var. Bu fotoğrafın hikayesi de serinin bitişini anlatıyor:

"Bu fotoğrafın ne anlama geldiği ile ilgili çok soru geldi. Şöyle izah edeyim. Pencerenin ilk kez fotoğrafını çektiğimde, bunun 12 yıl süreceğini ve bir gün binanın yıkılacağını haliyle bilmiyordum. Aradan zaman geçmiş ve pencerenin çok sayıda fotoğrafını çekmiştim. Bir gün seriyi bitirmeye karar verdim ve bu fotoğrafı çektim. Fotoğraftaki 2 kişi de beni temsil ediyor aslında. Soldaki kişi, pencerenin fotoğraflarını çeken kişi (elindeki fotoğraf makinesinden anlayabilirsiniz) aşağı düşüyor. Sağdaki kişi ise onu iterek düşmesini sağlıyor ve bu seriyi bitiriyor."

12 yıl boyunca fotoğraflanan pencereden geriye onlarca kare kaldı

"Pencere bana bir ressamı çağrıştırıyor"

Pencereye baktığında herkesin farklı bir anlam çıkarabilmesi mümkün. Yeşiltaş, pencereye baktığında aklında canlanan ilk şeyi, şu sözlerle dile getiriyor:

"Bahsettiğim gibi, pencereyi fotoğraflardaki açıdan görebilen tek kişi bendim. Bu bana ilham verdi, hikayenin başlangıç noktası buydu. Pencere bana bir ressamı, pencerenin fotoğraflarda gördüğünüz farklı halleri ise bu ressamın yaptığı resimleri çağrıştırıyor."

Haber: Gülçin Sakarya

Sıradaki Haber
Batı'ya damga vuran İslam filozofu: İbn-i Rüşd
Yükleniyor lütfen bekleyiniz