Geçmişi milattan önce 6. yüzyılın ilk çeyreğine dayanan Phoenix Antik Kenti'nde yüzey araştırmaları ile başlayan kazılar, bu yıl bölge için hazırlanan proje kapsamında kültür rotasının başlangıcı olması planlanan Apollon kutsal alanında yoğunlaştı.
Arkeolojik yöntemlerle elde edilen kültür varlıklarının doğal ortamlarında sergilenerek ziyaretçilere geçmiş uygarlıkların yaşantısı, kültürü ve mimarisini aktarma amacıyla arkeopark olarak düzenlenmesi planlanan antik kentteki kazılarla, Bozburun Yarımadası'na ilgisinin artırılması hedefleniyor.
Antik kent için proje hazırlandı
Bilim insanı, sanatçı, profesyonel ve gönüllülerden oluşan ekiple yürütülen projeyle Bozburun Yarımadası'nın güneybatısında somut ve somut olmayan kültürel mirasın belgelenmesi, verilerin bilim dünyasına sunulması ve kültür varlıklarının korunması sağlanıyor.
Phoenix Antik Kenti, Anadolu'da hüküm sürmüş birçok medeniyetten izlere ev sahipliği yapıyor.
Bizans dönemi sonrasında, 14. yüzyılla beraber Phoenix'in de içinde bulunduğu bölge, Menteşe Beyliği ve Osmanlı dönemi izlerini de barındırıyor.
Hazırlanan projede, Menteşe Beyliği tarafından idare edilen kentin, tarım terasları ve gastronomi kültürünün gelecek nesillere aktarılması da yer alıyor.
Adını Zümrüdüankadan alıyor
Kazı Başkanı, Pennsylvania Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Asil Yaman, 2 bin 600 yıllık geçmişe sahip antik kentin adının Zümrüdüanka kuşundan ve bu kuşun ilişkili olduğu hurma ağacından geldiğini söyledi.
Phoenix Arkeoloji Projesinin ilk yılında 82 hektarlık alanda yüzey araştırmaları gerçekleştirdiklerini ve yoğun belgeleme yaptıklarını anlatan Yaman, "Yörede sürdürebilir bir gelecek yaratmak adına 100 öğrencimize kültürel ve ekolojik miras eğitimi verdik. Kırsal mimariyi koruma planını, jeofizik araştırmaları, çağdaş sanat programını hayata geçirdik. Çok yönlü yapısı olan bir antik kentte arkeolojik kazı çalışmalarına ise bu yıl başladık" dedi.
Kültür rotası oluşturulacak
Apollon kutsal alanında kazıların devam ettiğini anlatan Yaman, bu alanın yöredeki 5 önemli kült merkezinden biri olduğuna dikkat çekti.
Yaman, kültür varlıklarını ve doğasını koruyan, kültür turizmiyle refahını artırmış bir köy hayal ettiklerini söyleyerek, şöyle konuştu:
"Phoenix Antik Kenti, Bozburun Yarımadası'nın kalbinde yer alıyor. Dodekanese adaları, Rodos ve Simi ile tarih boyunca çok yakın ilişkiler kurmuştur. Öte yandan ait olduğu coğrafyasıyla organik ilişkisi olmuştur. Bu baskın iki kültür arasında Bozburun ve Phoenix özgün yaşam pratikleri, ölü gömme gelenekleri, yeme içme kültürü geliştirmiştir. Ne tam Rodoslu ne tam Karyalı ancak Khersonesoslu, yani yarım adalı kültürdür bu. Biz bu kültürün izlerini bugün Phoenix'de görüyoruz."
"Türkiye'nin en büyük arkeoparkını hayal ediyoruz"
Yaman, kazının en başında olduklarını, gidecekleri daha çok yol olduğunu anlatarak, "Kent yakın gelecekte kültür turizmine açılacak. Yalnızca bir antik kent değil, Türkiye'nin en büyük arkeoparkını hayal ediyoruz. Burada Taşlıca köyü çok önemli bir nokta. Yerel yeme içme kültürünü yansıtması, kırsal mimarisiyle önemli. Phoenix Antik Kenti, Antik Portus Cressa Limanı olarak bilinen Serçe Limanı çok önemli. Bu rotada bir kısmı araçla, bir kısmı bisikletle, bir kısmı yürüyerek gezilen çok ayrıcalıklı rota oluşturmaya çalışıyoruz" dedi.