Anadolu, tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Eski çağların izini taşıyan tarihi eserleri ve antik kentleri Türkiye’nin dört bir köşesinde görmek mümkün. Bugüne kadar sayısız eser toprak altından çıkarılıp müzelere kazandırıldı. Böylece tarih unutulmaktan kurtarılıp geleceğe aktarıldı. Daha pek çok tarihi eser de Türkiye’nin dört bir yanında yürütülen arkeolojik çalışmalarla çıkarılmaya devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının onayıyla yürütülen arkeolojik kazılar, pandemiye rağmen 2020’de hız kesmedi. Yıl boyunca Türkiye’nin pek çok ilinde Türk bilim heyetleri 118, yabancı bilim heyetleri ise 21 kazı çalışması yaptı. Müze müdürlükleri tarafından da 44 kazı çalışması yürütüldü.
Türkiye’nin dört bir yanında arkeolojik çalışmalar
2020 boyunca müze müdürlükleri tarafından 139 kurtarma kazısı, 12 kamu yatırım alanı kurtarma kazısı ve 50 sondaj kazısı yapıldı. Toprağın yanı sıra su altında da kazı çalışmaları gerçekleştirildi. Türkiye’yi çevreleyen denizlerde 5 su altı kazısı kayıtlara geçti. 12 kamu yatırım alanı kurtarma kazısı ve 50 sondaj kazısına imza atıldı.
2020’de yerli ve yabancı ekipler ile müze müdürlüklerinin başkanlığında yüzey araştırmaları, jeofizik-jeoradar ve temizlik çalışmaları da söz konusu. Böylece yıl boyunca gerçekleştirilen arkeolojik faaliyetlerin toplamı 502’yi buldu. Tüm bu kazı çalışmaları ve araştırmalar sonucunda ise 6 bin 437 eser gün ışığına kavuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle bilim heyetleri tarafından gerçekleştirilen kazı ve araştırmalarda çıkarılan eser sayısı bin 891. Kurtarma ve sondaj çalışmalarıyla ise tam 4 bin 546 eser çıkarıldı.
En fazla eser Kütahya kazılarında çıkarıldı
Yıl boyunca yapılan arkeolojik çalışmalarda en fazla eser Kütahya Seyitömer Höyüğü’nde gerçekleştirilen kurtarma kazılarında elde edildi. Kütahya Müzesi Müdürlüğü başkanlığında yapılan çalışmalarda 2 bin 569 eser çıkarıldı. Diyarbakır’daki Ambar Barajı etki alanında yapılan kurtarma kazılarında ise 850 esere rastlandı.
Bilim heyetlerinin yürüttüğü kazı çalışmalarıyla da birbirinden özel pek çok eser ortaya çıkarıldı. Bunlarda ise Hatay’da hipodrom çevresinde yapılan kazılar başı çekti. Bu kazılarda 190 eser günü yüzüne çıkarıldı. Çanakkale Parion Antik Kenti kazıları sayesinde 165, Sinop’taki Balatlar Kilisesi kazısında 97, İzmir Yeşilova Höyüğü kazısında da 66 eser bulunarak müzelerdeki yerini aldı.
2020’de yapılan kazılarda çıkarılan eserlerden bazıları şöyle:
Myra Antik Kenti’nde 2 bin 200 yıllık eserler
Myra Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarında 2 bin 200 yıllık pişmiş toprak eserler çıkarıldı. Ortaya çıkarılan eserler o dönemin sanat, kültür ve inançları hakkında önemli bilgiler içeriyor. Arkeolojik çalışmalar Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında yürütüldü.
Patara Antik Kenti’nde 2 yüzük taşı
Patara Antik Kenti’nde Prof. Dr. Havva İşkan Işık başkanlığından yürütülen kazılarda iki önemli eser çıkarıldı. Bunlardan biri antik tiyatrodaki sondaj çalışması sırasında ortaya çıkarılan Herakles betimlemeli olduğu düşünülen cam yüzük taşıydı. Diğeri de bir yüzük taşıydı. Arkeologlar, yapılan incelemeler sonucunda Antik Mısır Kraliçesi II. Arsinoe betimlemeli olduğunu ifade ediyor.
Perge’de MS 3'üncü yüzyıla ait giyimli kadın heykeli
Perge Antik Kenti’nde yapılan kazılarda MS 3’üncü yüzyıla tarihlenen giyimli kadın heykeli bulundu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sedef Çokay Kepçe başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarıyla çıkarılan heykel, konservasyon işleminin ardından Antalya Müzesi’nde sergilenmeye başladı.
Smyrna Tiyatrosu kazılarında Satyros kabartması
İzmir Smyrna Antik Kenti kazılarında bin 800 yıllık Satyros kabartması bulundu. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Ersoy başkanlığında yürütülen çalışmalarla ortaya çıkarılan Satyros kabartması 1,70 metre uzunluğunda.
Kültepe-Kaniş kazılarında Eski Tunç Çağı’na ait mermer idoller
Kayseri Kültepe-Kaniş’te yapılan arkeolojik kazılarda Eski Tunç Çağı'ndan kalma mermer idollere rastlandı. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kültepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu öncülüğünde sürdürülen kazılarda bulunan eserlerden en büyüğü 45 cm boyunda. 4 bin 200 yaşında olduğu tahmin edilen eserin önemi, Anadolu’da Eski Tunç Çağı’na ait şimdiye dek ortaya çıkarılan en büyük heykel olması.
Denizli Laodikeia kazılarında 20 asırlık büst
Laodikya Antik Kenti’nde devam eden kazı ve restorasyon çalışmalarında 2 bin yıllık olduğu tahmin edilen rahip başı heykeline rastlandı. 2020’de bulunan en önemli eserlerden biri olan rahip başı heykeli, Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığında yapılan kazılarda ortaya çıkarıldı.
Yeşilova Höyüğü kazılarında 8 bin yıllık figür
Yeşilova Höyüğü’nde 2005’ten bu yana sürdürülen kazılarda 8 bin 200 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen mermer ana tanrıça heykelciği bulundu. Doç. Dr. Zafer Derin başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarında 2020 yılında 250 eser daha çıkarıldı. Bunların içinde en önemlisinin bu küçük heykelcik olduğu belirtiliyor. Yaklaşık 5 cm boyundaki heykelcik, Egelilerin mermeri kullandıkları ilk uygulamalardan biri.
Kurul Kalesi’nde 2 bin 100 yıllık mask ve büstler
Doğu Karadeniz’in arkeolojik ve bilimsel anlamda ilk kazı alanı Ordu Kurul Kalesi’nde yürütülen kazılarda çok önemli buluntulara rastlandı. Ordu Müze Müdürlüğü başkanlığında, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt’un bilimsel danışmanlığında yürütülen kazılarda 2 bin 100 yıllık olduğu tahmin edilen 20’den fazla büst ve mask çıkarıldı.
Bozburun’da Minos Kolonisi’ne ait buluntular
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden Doç. Dr. Harun Özdaş başkanlığında bir ekip tarafından Bozburun’da gerçekleştirilen su altı kazılarında 4 bin yıllık çok sayıda esere rastlandı. Minos Kolonisi’nin varlığını ortaya koyan buluntular arasında MÖ 2 bin yılına tarihlenen Orta Tunç Çağı dönemine ait seramik eserler de yer aldı.
Kibyra Antik Kenti’nde Asklepios heykelciği ve Serapis büstü
Burdur’un Gölhisar ilçesinde yer alan Kibyra Antik Kenti’nde, Roma dönemine ait tanrı heykelleri bulundu. Doç. Dr. Şükrü Özüdoğru başkanlığında gerçekleştirilen kazıda, Yunan mitolojisinde “tıbbın ve sağlığın tanrısı” olarak bilinen Asklepios’un heykeli ortaya çıkarıldı. Mısır kökenli gök tanrı veya ışığın tanrısı gibi birçok özellikle bilinen Serapis’in mermer büstü de bulunan bir diğer önemli eserdi.