Binlerce yıllık testiler, çiniler, toprak çömlekler, amforalar… Türkiye’nin yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan eserleri, ait olduğu topraklara geri dönmeye devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı ekiplerinin titizlikle sürdürdüğü çalışmalar sonucunda 2021’de 3 bin 480 eser Türkiye’ye getirildi.
Birbirinden değerli eserlerin izleri, ekipler tarafından çok yönlü olarak sürüldü. Bunun için gerek müzeler gerekse sanat ticaretiyle uğraşan kurumların web sayfaları ve bu konudaki yayınlar takip edildi. Tespit edilen eserler, bulundukları ülkede bizzat görüldükten sonra ise Türkiye’ye iade edilmesi için gerekli hukuki süreçler başlatıldı. Bu yolla yıl boyunca Macaristan, İngiltere, Fransa, Hollanda, ABD ve Hırvatistan’dan birbirinden değerleri binlerce eserin iadesi sağlandı.
İşte 2021’de yurtdışından iadesi sağlanan eserler ve getirildikleri ülkeler:
Macaristan: 514 eser
Macaristan’dan MÖ 5’inci yüzyıl ila MS 5’inci yüzyıla tarihlenen 413 eser Türkiye’ye getirildi. Anadolu kökenli olduğu uzman raporlarıyla tespit edilen eserlerin arasında savaş arabalarının parçaları, mobilya aksamları, mermer figürinler ve sikkeler bulunuyor. 26 Şubat 2021’de Türkiye’ye getirilen eserler, sergilenmek üzere Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edildi.
Aynı yıl içinde yine Macaristan’da bir tırda MÖ 9 ila 7’inci yüzyıllar arasında hüküm süren Urartu Krallığına ait olduğu tespit edilen 101 parça eser daha ele geçirildi. 6 Kasım’da Türkiye’ye getirilen eserler de Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde koruma altına alındı. Eserler arasında bronz kazan ile boğa ayaklı kaidesi, sadak parçaları, at koşum parçaları ve miğferler öne çıkıyor. Ele geçirilen eserler arasında Urartuca yazıtlar ve çoğunluğu Roma İmparatoru Neron’a ait olduğu tespit edilen altın sikkeler de bulunuyor.
Fransa: 2 eser
Fransa’dan 2021’de Türkiye’ye iki adet eser iade edildi. Gönüllü olarak iade edilen toprak kadın figürini ve erkek figürin başı, MÖ 1800-1600 yıllarına tarihleniyor. Eserler 7 Haziran’dan bu yana Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor.
Hollanda: 4 eser
Hollanda’da bir müzayede evi tarafından satışa sunulduğu sırada tespit edilen 4 adet çini karo 9 Haziran 2021’de Türkiye’ye getirilerek Ankara Etnografya Müzesi’nde koruma altına alındı. Bunların üç tanesinin Adana Ulu Camii’nden çalınan 16’ncı yüzyıla ait çiniler olduğu ifade ediliyor. Sonuncusunun ise 11’inci yüzyılın sonlarından 13’üncü yüzyılın başlarına kadar görülen çinilerle benzerlik gösterdiği ve Konya'dan kaçırıldığı tahmin ediliyor.
ABD: 4 eser
Türkiye’ye ABD’den 2 amfora ve 2 pişmiş toprak çömlek iade edildi. Gönüllü olarak iade edilen eserlerden 2 amforadan biri Günsenin Grubu içerisinde anılıyor ve MS 11-13’üncü yüzyıllar arasına tarihleniyor. İkincisi ise MÖ 4-6’ncı yüzyıl aralığına ait Sinop amforası. Amforalar, 15 Haziran’da Türkiye’ye getirilerek Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edildi.
ABD’den getirilen diğer iki eser ise pişmiş toprak çömlekler… Geç Roma ve Bizans dönemlerinde kullanıldığı tahmin edilen çömleklerin gemilerin mutfaklarında kullanılan su altı buluntusu olduğu belirlendi. Bu eserler de bundan böyle Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde ziyaret edilebilecek.
İngiltere: 1 eser
İngiltere’deki Gilbert Sanat Vakfı Koleksiyonu’nda tespit edilerek Türkiye’ye iadesi sağlanan gaga ağızlı testi, 26 Ekim’den bu yana Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde koruma altında.
Anadolu’da yaşamış Hattiler dönemine ait 4 bin 250 yıllık gaga ağızlı testinin, döneminin gelişmiş metal işçiliğinin seçkin bir örneği olduğu ifade ediliyor.
Hırvatistan: 2.955 eser
2021’in son iade edilen eserleri, Sırbistan ve Hırvatistan arasındaki Bajakovo-Batroci sınır kapısında ele geçirildi. Anadolu kökenli olduğu tespit 2 bin 955 eser 1 Aralık’ta Türkiye’ye getirildi. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde muhafaza altına alınan eserlerden bazıları şöyle: Anadolu’da hüküm süren Kappadokia, Seleukos, Kilikia ve Pontos Krallık sikkeleri, Bizans dönemine ait posta mührü, imparatorluk mührü, aziz mührü ve kilise mührü olarak kullanılan 5-11’inci yüzyıla ait mühürler, Anadolu karakterli ve Roma-Bizans dönemine ait terazi ağırlıklar…
Grafik: Bedra Nur Aygün