Binlerce yıl boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu’nun dört bir yanında o günlerin izlerini taşıyan sayısız tarihi eser bulunuyor. Her yıl yapılan kazılarla yüzlercesi daha gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyor. Ancak zaman içinde çok sayıda tarihi eser yasa dışı yollarla binlerce kilometre uzaktaki ülkelere götürüldü.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı ekipleri kaçırılan bu eserleri ait oldukları topraklara getirmek için büyük çaba harcıyor. Öyle ki 1980 yılından günümüze 22 bini aşkın eser Türkiye’ye iade edildi.
2023 yılının ilk yarısında da yasa dışı yollarla Türkiye’den kaçırılan eserlerin iadesi sağlanmaya devam etti. Yılın başından bu yana ABD, Bulgaristan ve İtalya’dan getirilen 2 bin 956 eser müzelerde koruma altına alındı. İşte 2023’te Türkiye’ye getirilen eserler ve hikayeleri…
ABD’den pişmiş toprak kandiller
2023'te Türkiye’ye tarihi eser iade haberinin ilki ABD’den geldi. Gönüllü olarak iade edilen 2 pişmiş toprak kandil, Güney Karolina eyaletine bağlı bir kasabada ikamet eden kişi tarafından geri verildi.
Roma dönemine ait olduğu tespit edilen toprak kandiller, Türkiye’ye getirildikten sonra Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne gönderildi.
MÖ 2000'e tarihlenen bronz kılıç
ABD’den iadesi sağlanan bir başka eser ise bronz bir kılıç… MÖ 2000'in sonuna tarihlenen kılıcın en fazla Doğu Anadolu Bölgesi’nde görüldüğü saptandı. 60 cm uzunluğunda ve 7,5 cm genişliğindeki kılıcın kabza başı mantar biçiminde.
Şubat ayında Türkiye’ye getirilen eser de Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde korunuyor.
ABD’den 12 eser daha iade edildi
2023 yılı içinde ABD’den 12 eser daha ait olduğu topraklara getirildi. Türk ve Amerikalı yetkililerin ortak çalışması sonucu iadesi sağlanan bu eserlerin, kaçak kazılarla bulunarak uzun yıllar önce yurt dışına çıkarıldığı tespit edildi. Her biri birbirinden özel eserler şöyle:
-MÖ 6000'e ait Konya Çatalhöyük kökenli ana tanrıça heykelciği
-MÖ 6000'e ait Burdur Hacılar kökenli bir ana tanrıça heykelciği
-MÖ 5000'e ait bütün halde korunmuş Kiliya tipi bir idol
-MÖ 2000'e ait Doğu Anadolu yayla kültürüne ait bir vazo
-MÖ 3000 sonu ve 2000 başına tarihlenen bir boğa arabası modeli
-MÖ 6’ıncı yüzyıla ait olan Muğla Hydia Antik Kenti kökenli vazo
-MS 1-3.’üncüyüzyıllara ait olduğu değerlendirilen Roma dönemi askeri diploması
-MS 2-3’üncü yüzyıllara ait İmparator Septimius Severus’un tasvir edildiği gerçek boyutlu Boubon Antik Kenti kökenli bronz heykel ve yine Boubon Antik kenti kökenli bronz bir heykel kolu
-MS 3’üncü yüzyıla tarihlenen ve bir rahibe ait olduğu düşünülen bronz büst
-MS 3’üncü yüzyıla tarihlenen ve Perge Tiyatrosu'ndan kaçırıldığı tespit edilen 2 heykel başı
Bulgaristan’dan iade edilen 3 bine yakın sikke
Bulgaristan’dan getirilen 2 bin 940 adet sikkenin bulunma hikayesi ise 2018 yılına dek uzanıyor. Her şey Bulgaristan’da Türk plakalı bir TIR’ın aranmasıyla başladı. Söz konusu TIR’da ele geçirilen sikkelerin çok büyük bir bölümünün Pontus Kralı 6. Mithradates Eupator (MÖ 120-63) dönemine ait olduğu tespit edildi. Sikkelerin Anadolu’nun Antik Pontus ve Paphlagonia bölgelerindeki kentlerin darphaneleri tarafından basıldığı ve muhtemelen askerlere yapılan ödemelerde kullanılan bronz sikkeler oldukları incelemeler sonucu ortaya çıktı.
Kaçak bir kazı sonucu bulunarak yurtdışına çıkarılan bronz sikkeler, Türkiye’ye getirildikten sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde koruma altına alındı.
Roma dönemi mezar steli İtalya’dan getirildi
MS 2'nci yüzyılın ortalarına tarihlenen stel, Antoninler dönemini yansıtıyor. Üzerindeki yazıtta Antik Yunanca “Kocasını seven eş Satornila, elveda” yazan stelin yapılan araştırmalar sonucu Zeugma kökenli olduğu ortaya çıkarıldı.
Kendi döneminde Zeugma’daki yerleşik kişilerin ve toplulukların biyografilerinin çıkarılmasına ve soy çalışmalarına katkı sağlayacak nitelikteki bu mezar steli nisan ayında Türkiye’ye getirildi. Eser, Gaziantep Zeugma Müzesi’nde sergileniyor.