Antalya'da turizmi çeşitlendirmek amacıyla kısa bir süre önce kurulan Kelebek Park'ta, ömürleri sadece 3 hafta kadar olan kelebekler, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Kundu Turizm Bölgesi'ndeki parkta, botanik bahçede yaşayan rengarenk kelebekler, ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlere adeta masalsı bir ortam sunuyor.
FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ...
Etrafta uçuşan çok sayıda kelebeği yakından görme fırsatı bulan ziyaretçiler, değişik renklerdeki ve büyüklükteki sevimli canlıların fotoğraflarını çekiyor. Aileleriyle parka gelen çocuklar, eğlenceli zaman geçiriyor.
Kelebek Park Genel Müdürü Hakkı Çolak, yaptığı açıklamada, 15 dönüm arazi üzerine kurulu parkın nisan ayında hizmete girdiğini söyledi.
Parkın bin 600 metrekare kapalı botanik bahçesi bulunduğunu belirten Çolak, "Uçma alanı olarak Türkiye'nin en büyük kelebek parkı. Parkımızda yasal olarak izinli 15 türde kelebek var. Kelebekleri Filipinler'den getiriyoruz. Binlerce kelebeği aynı anda ziyaretçilerin beğenisine sunuyoruz." dedi.
"Nemli ortamda yaşıyorlar"
Parktaki "Atlas" türü kelebeğin en dikkat çekici tür olduğunu ve ziyaretçilerden yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Çolak, bu türün dünyanın en büyük kelebeği olma özelliği taşıdığını kaydetti. Çolak, Atlas kelebeğin kanat açıklığı uzunluğunun 28 santimetreyi bulduğunu, ana vatanının ise Hindistan olduğunu dile getirdi.
Kelebekler tropik bir bölgeden geldiği için ortalama yüzde 70'lik bir neme ihtiyaç duyduklarına işaret eden Çolak, "Kelebeklerin yaşaması için 30-32 derece arasında bir sıcaklık ortamı sağlamamız gerekiyor. Bize en çok 'Kelebeklerin ömrü bir gün değil mi?' sorusunu soruyorlar. Getirdiğimiz türler ortalama 3 hafta yaşıyorlar. İki yıl kadar yaşayan kelebek türleri de var. Ziyaretçiler parkımıza yoğun ilgi gösteriyor." diye konuştu.
Kelebeklerle zaman geçirmenin zevkli olduğu kadar zor yanları da bulunduğunu anlatan Çolak, kelebeklerin yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli bitkilerin bakımının zahmetli olduğunu söyledi.
"Parka pupa aşamasındayken getiriliyorlar"
Yurt dışından 15 kelebek türü getirdiklerini ifade eden Çolak, kelebeklerin parkta döngüsünü sağlamanın güçlüğüne işaret etti.
Türlerin hepsinin kendisine özgü bir üreme sistemi bulunduğunu söyleyen Çolak, şunları kaydetti:
"Kelebekleri ne yazık ki parkımızda kendimiz üretemiyoruz. Yani istediğimiz sayıda bir döngü oluşturamıyoruz. Ortalama iki haftada bir, 2 bin kadar kelebek getiriyoruz. Kelebekler tamamen bitki nektarı ile besleniyorlar. Ağız yapısı olmayan bu hayvanlar, hortumları yardımıyla nektarları emerek beslenebiliyorlar. Kelebekler yumurta, tırtıl, pupa ve kelebek olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Biz üçüncü evresinde pupa olarak getiriyoruz çünkü en güvenli transfer aşaması bu şekilde. Bize geldikten 3-4 gün sonra pupadan kelebek olarak çıkıp, parkta yaşamlarını sürdürüyorlar."