56. Antalya Altın Portakal Film Festivali açılış törenine, çok sayıda sinema sanatçısı katıldı. Sanatçılar Selma Güneri ve Ahmet Mekin'e onur ödülü, Can Kolukısa'ya ise Yıldırım Önal Anı Ödülü verildi.
Gecenin açılış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yarım asrı geride bırakan bir sanat geleneği olarak festivalin kültür ve sinema hayatına önemli bir renk ve fayda kattığını söyledi.
Festivalin Türkiye'nin en önde gelen sanat organizasyonlarından olduğuna işaret eden Ersoy, festivalin, rengi, sinemanın büyüsü, sanatın sözcüsü olan tüm sanatçıları en kalbi duygularla selamladığını dile getirdi.
Sinemanın akılda kalıcı ve uzun süreli etkisiyle bilgi ve düşüncenin aktarımında benzersiz bir başarı sağladığına dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti:
"Bu güç, dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu, toplumların birbirini tanıması ve anlaması noktasında çok değerli faydalar sunabilecek potansiyele sahiptir. Dünya sinemasından seçkin konuklarla sinemacılarımızın bir araya getirildiği bu tür organizasyonlar ortak üretimlerin gerçekleşmesine yardımcı olurken, kültürel anlamda da ülkeleri birbirine yaklaştırmaktadır. Dünyada yüzlerce milyar dolarlık bir sektörün merkezi olan sinema, muazzam bir ekonomik hareketliliği ve kazancı beraberinde getirmektedir. Sanat hiçbir zaman maddiyatla ilgili olmamıştır. Ancak sanatın sonuçlarından biri de ekonomik olarak toplumun refahına sunduğu katkıdır. Oluşturduğu istihdam sinemaya bağlı ortaya çıkan ve gelişen yan sektörler ve de etkili tanıtım gücüyle turizme etkisi sinemayı önemli bir konuma getirmiştir. Böylesi kazanımlar sunan bir sanat dalının en doğru ve güçlü şekilde desteklenmesi önemlidir. "
"2 milyon olan yerli film izleyici sayısı, 2018 yılında 44 milyonu aşmıştır"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sanata ve sanatçıya duyduğu ve verdiği değerin hem çalışmalarında kendilerine güç hem de amaçlarına ulaşmada büyük bir destek sağladığının altını çizen Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
"2002 yılından günümüze devletimizin sürdürdüğü destek politikalarıyla sağlanan gelişim ortadadır. Vizyona giren yerli film sayısı 2002 yılında 9 iken, 2018 yılında 180 olmuş, 2002 yılında 2 milyon olan yerli film izleyici sayısı, 2018 yılında 44 milyonu aşmıştır. Milletimiz kendi sanatçısının ve yapımcılarının en büyük destekçisi olmuş, Türk filmlerinin izlenme oranı yüzde 63 seviyelerine ulaşarak, bu alanda Avrupa'nın ilk sırasına yerleşmesini sağlamıştır. Dünyanın en önemli festivallerinde Türk filmlerinin elde ettiği başarılar ve kazanılan ödüller, ülkemizin tanıtımına büyük katkı sağlamaktadır. Bunun yanında 150'den fazla ülkeye ihraç edilen dizi filmlerimiz yaklaşık 350 milyon dolarlık ihracat büyüklüğüne ulaşarak, dünyada ikinci sıraya yerleşmiştir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katkılarıyla çıkardıkları, Türk sinemasının daha üst noktalara çıkmasını sağlayacak yeni sinema kanununu sektörün faydasına sunduklarını anımsatan Ersoy, "Bu kanun ile sinema sektörüne sanatsal ve estetik olarak önemli katkı sağlayan filmlerin, salonlarda kendilerine yer bulabilmelerini ve daha çok seyirciyle buluşturulması için yerli film gösterim desteğini de hayata geçiriyoruz. Ayrıca teknik alt yapısı, iş gücü kapasitesi olan ülkemizin, önemli film çekim merkezlerinden biri olabilmesi için yabancı film yapım desteği vermeye başlıyoruz. Bunların yanında dizi film, ortak yapım desteğiyle destek verdiğimiz tür ve alan sayısının 13'e ulaştığını belirtmek isterim." ifadelerini kullandı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de festivali yeniden kucakladıkları için tüm Antalyalılara ve sanatçılara teşekkür ettiğini söyledi.
Ülkenin geçirdiği zor günlerde festivalin bir nefes olmasını dilediğini anlatan Böcek, Altın Portakal'ın kendisi için değer, umut, hayal etmek, inanmak, çocukluğu ve okul yılları anlamına geldiğini ifade etti.
Böcek, 1970'li yıllarda at arabası ile korteji izlediklerini anlatarak, "Sinema benim hayalimdi. 15 yaşında kazandığım ikramiye ile bir sinema makinesi aldım. Okul yıllarında Antalya'nın farklı yerlerinde sinema oynattım. Açık hava seyyar sinema gösterimi yapardım. Açık hava sinemamı oluşturmamı sağlayan o makinenin yansıttığı ışık o yıllarda benim hayatımı aydınlattı hala da aydınlatmaya devam ediyor. Antalyalıların özünde sinema aşkı vardır." şeklinde konuştu.
"Antalya festivalinin kokusu, havası başka hiçbir yerde yaşanmaz"
Festival afişinde de fotoğrafı yer alan "Türk sinemasının sultanı" Türkan Şoray ise konuşmasına başlarken duygulandı.
Sinema sanatının tüm insanlığın ortak değeri olduğunu dile getiren Şoray, duygularını şöyle dile getirdi:
"Bana bu alkışlarınızla, teveccühünüzle, bu sıcaklığınızla yaşattığınız mutluluğu kelimelerle anlatmam mümkün değil. Festivalin esas sahipleri Antalyalıların katkılarıyla bu akşam muhteşem bir açılış oluyor. Burası adeta bir şölen yeri. Festival, sanatsever Antalyalıların desteğiyle her yıl biraz daha güçlendi ve ülkemizin en kalıcı festivali haline geldi. Festival, Türk sineması için bir gurur oldu. Antalya festivalinin kokusu, havası başka hiçbir yerde yaşanmaz."
Ödülünü kendisi gibi oyuncu olan oğlu Emrah Kolukısa'dan alan Can Kolukısa, hayatının en büyük ve önemli ödülünü aldığını vurguladı.
Ödülünü Başkan Böcek ve Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun elinden alan sanatçı Ahmet Mekin ise kendisini ödüle layık gören herkese teşekkür ederek, festivalin daima Türk sinemasının arkasında durduğunu kaydetti.
Sanatçı Selma Güneri ise ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un elinden aldı.
Güneri, Yeşilçam'ın Türk sineması demek olduğunu, Yeşilçam'ın sinemanın özü anlamına geldiğini belirterek, "Yeşilçam'ı hiçbir zaman göz ardı etmemek gerekli." dedi.
Gecenin sonunda Candan Erçetin ve Anjelika Akbar konser verdi.
Kaynak: AA