Amasya Merzifon'da yaşayan 85 yaşındaki Elvan Tunç, 60 yıldır 2 metrekarelik dükkanında saat tamir ediyor.
Mesleğe küçük yaşlarda başlayan Tunç, ustasından miras kalan saat tamirciliğini ilerleyen yaşına rağmen özveriyle sürdürüyor.
Tarihi Bedesten Çarşısı'nda bulunan dükkanını 60 yıldır her sabah aynı heyecanla açan Tunç, müşterilerini güler yüzle karşılayıp mutlu ayrılmaları için emek veriyor.
Müşterileri için iş yerinde bir köşe oluşturan Elvan Tunç, duvarına astığı panoda müşterilerinin vesikalık fotoğraflarını sergiliyor.
2 çocuğunu saat tamir ederek büyüttü
Tunç, saat tamirciliğinin zor ancak zevkli bir meslek olduğunu söyledi.
Saatlere aşık olduğunu ve 2 çocuğunu da saat tamir ederek büyüttüğünü anlatan Tunç, "Saatlere karşı bir ilgim vardı. Daha sonra bu işe başladım ve devam ettiriyorum. Eskiden kurmalı saatler vardı. Şimdi pilli saatler var. Biz de onlara uyum sağladık. Yeni teknolojiyle üretilen birçok saatin tamiri mümkün değil. Şimdi telefonlarda bile saat var, bizim işlerin pek tadı kalmadı, artık sadece pil ve kolçak değiştiriyoruz. Ancak ben dükkanımı kapatmak istemedim. Mesleğimi seviyorum, dükkanıma gelemeyecek duruma gelene kadar sürdüreceğim" dedi.
"Eski saatleri özlüyorum"
Teknolojinin gelişmesiyle saat tamirciliğinin yok olacak meslekler arasına girdiğini anlatan Tunç, şöyle konuştu:
"Sabah uyandığımda hemen bu dükkana gelmek istiyorum. Tek bağımlılığım bu. Eski saatleri de özlüyorum. Onları tamir etmenin tadı çok başka. Şimdi tamire arada geliyor. Eski saatlerden görünce çok mutlu oluyorum. Eskiden özellikle Ramazan ayında işlerimiz çok yoğun oluyordu. Piyasada artık saat tamir edenler de kalmadı. Çünkü insanlar için saatlerin bir önemi yok. Eskiden insan hayatında çok büyük bir yeri vardı. Haftanın her günü bu dükkan açık. Ben burada hiç sıkılmıyorum. Saat seslerini duydukça mutlu oluyorum."
"Ömrüm boyunca zamana ayar vermeye çalıştım"
Artık meslekte çırak yetişmediğini ve mesleğin bitme noktasına geldiğini vurgulayan Tunç, mesleğini kimseye öğretemediği için üzgün olduğunu belirtti.
"Eskiden çıraklığın bir önemi vardı, şimdi yok" diyen Tunç, şunları söyledi:
"Yeni gençler ya okuyorlar ya da masa başı bir iş istiyorlar. Bir sanatı icra etmek isteyen yok. Saatler benim her şeyim. Ben onlar olmadan yapamam. Tik tak sesini duymadan duramıyorum, rahat edemiyorum. Benim ruhuma işlemiş. Eve gitsem de illaki bir saatin sesini duymam gerekiyor, yoksa yapamıyorum. Ömrüm boyunca zamana ayar vermeye çalıştım. Şimdi bu dükkanı ayakta tutuyorum, günlük beş on kuruş da para kazanıyorum. Sağlığım el verdiği sürece saatlere ayar vermeye devam edeceğim."
Kaynak: AA