Kayseri Cumhuriyet Meydanı Camiikebir Mahallesi'nde 24 dönüm arazi üzerine kurulu Kayseri Kapalı Çarşı, Selçuklular döneminde üstü açık olarak inşa edildi.
24 dönüm arazi üzerine kurulan çarşının üzeri daha sonra kapatıldı.
Özellikle yabancı turistlerin uğrak noktası
18 giriş kapısı ve 16 sokağı bulunan Kayseri Kapalı Çarşı, Merkez Kapalı Çarşı, Vezirhan, Gönhan ve Bedesten'den oluşuyor.
Doğalgaz ile ısıtılan 800 yıllık çarşı, mimarisi, yöresel ürünleri ve nostaljik yapısıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiği gibi her dönem ekonomik hareketliliğini de koruyor.
Eskiden yapılan mesleklere göre sokaklarının isimlendirildiği çarşıda 910 dükkanda gıdadan giyime, çeyiz eşyasından mutfak eşyasına kadar pek çok ürün satılıyor.
Eski el dokuması halı ve kilimlerin satışa sunulduğu ve onarımlarının yapıldığı Bedesten bölümü, özellikle yabancı turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.
Yeni evlenecek çiftler de alışverişi bu çarşıdan yapıyor
Sadece Kayseri'ye değil komşu şehirlere de hitap eden tarihi kapalı çarşı, özellikle düğün yapacak çiftlerin alışveriş için tercih ettiği yerlerin başında geliyor. Evlenecek çiftler, gelinlikten çeyiz eşyasına, kına malzemesinden kuruyemişe kadar her türlü ihtiyacını çarşıdan temin edebiliyor.
Yaz aylarında ise tarihi çarşı, yıllık izinlerini geçirmek için memleketlerine giden gurbetçilerin ilgisiyle karşılaşıyor. Hasretini çektikleri yöresel ürünlerden peynir, pastırmanın yanı sıra hediyeliklerini de çarşıdan alan gurbetçiler, kapalı çarşı esnafının yüzünü güldürüyor.
El arabasıyla sürekli mal taşıyan hamalların, esnafa ve müşteriye çay yetiştirmeye çalışan çaycının da ekmeğini kazandığı tarihi çarşı, alışveriş merkezlerine rağmen önemini koruyor.
"Kayseri ticari hayatın canlılığını koruduğu bir kent"
Kapalı Çarşı Koruma, Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği Müdürü Halil Küpeli, Kayseri'nin İpek Yolu üzerinde bulunan ticari hayatın canlılığını koruduğu bir kent olduğunu söyledi.
Halil Küpeli, tarihi çarşıyla ilgili bilgi şu bilgileri verdi:
"Çarşımız 12. yüzyılda Selçuklular tarafından inşa edilmiş. Kayseri, İpek Yolu üzerinde ve geçiş noktasında olduğu için kervanların uğrak noktalarından. Çarşımızın içinde Vezirhan diye bir hanımız var. Bu han, kervanların mola verdiği, ticaretin, takasların olduğu bir yer. Kervan sahiplerinin atları bu handa dinlendiriliyor, bakımları yapılıyor. Selçuklular'dan sonra Osmanlı döneminde ilaveler yapılmış. Selçuklu'da mimarinin taş yapı olduğunu biliyoruz, Osmanlı'da ise boya, sıva ve resim vardır. Merkezi çarşı Selçuklu mimarisine uygundur, Hacı Efendi ve Urgancılar Çarşısı Osmanlı mimarisindedir. 1870'li yıllarda çarşı büyük bir yangın geçirmiştir, dükkanlar ahşaptır ve üstü açıktır. Çarşı büyük hasar görmüştür. Sonra çarşı yenilenmiştir. Sokaklar meslek gruplarına göre o zamanlar isimlendirilmiş, gazezler sokağı, urgancılar sokağı, katrancılar sokağı gibi..."
"Çarşımızda ölü sezon yok"
Halil Küpeli, çarşıda ticaretin geleneklere göre yapıldığını, bundan dolayı alışveriş merkezlerini kendilerine rakip görmediklerini söyledi.
Kayseri'nin kendine özgü bir ticari yapısı olduğuna dikkat çeken Küpeli, "Halkımız, dokunarak, tadına bakarak alışveriş yapmayı sever. Vatandaşımız çarşıya girdiği zaman gıdadan, giyime, düğün alışverişinden evinin her türlü ihtiyacına kadar her şeyi bulabiliyor. Çarşımızda ölü sezon yoktur. Gurbetçi zamanı, bayram dönemi, okul zamanı her zaman yoğundur. Burada ucuzluk var, kalite var. Esnaf müşteriyi sıcak karşılar. Sıcak, soğuk ikramını yapar, hal hatır sorar ve ürününü satar" diye konuştu.
Kaynak: AA