Abdülbaki Akyüz, Gugar Wood'un kurucusu.
Ahşabı en doğal haliyle işliyor ve kullanıyor.
Doğal ahşap kullanılan atölyeye hemen hemen hiç suni malzeme girmiyor. Kimyasal boyalar yerine insan sağlığına en az zararlı doğal yağlar ve su bazlı cilalar kullanılıyor.
Ürettiği ahşap objelerle fuarlarda ve sosyal medyada ilgi gören Akyüz, ahşap obje ve dekorasyon ürünlerine başlama serüvenlerini ve ürünlerin ilgi görme sürecini anlattı.
"Yapıp ettiklerimiz hiç yoktan iyidir" sloganıyla yola çıkan Akyüz, "Her şey hayatın geçiciliğine değmekle başladı. Geçip giden ömrümüzde güzel şeyler yapma isteği bizi ahşapla buluşturdu" diyor.
"Hobi olarak yaptığım ahşap ürünleri satmak beni teşvik etti"
Akyüz'ün çalışmaları Gezginler Ahşap Atölyesi olarak 1999 yılında başladı.
"Ahşapla tanışıklığım babamdan diyebilirim. Babam hafta sonları beni özellikle yanında bulundurur ve evdeki tamirat işlerini yapardı. Her şeyi bil derdi fakat onu o zaman anlamazdık. Ahşap atölyelerine gidiyor küçük çerçeveler yapıyordum. Onların üzerine arkadaşıma hat yazdırıyordum. Detaylı ahşap bilgisine sahip değildim. Hobi olarak yaptığım ahşap ürünleri satmak beni teşvik etti."
Akyüz, 2000 yılında Feshane'de bir fuara katıldı ve burada ahşaptan yaptığı ürünleri sergiledi. İnsanlar çalışamlarını beğenince de ahşaptan ürünler yapmaya devam etti.
Ahşabı başlangıçta bir meslek olarak düşünmedi, 28 yaşına eline matkap dahi almadı.
"Özellikle ilk yıllar Trabzon'daki arkadaşlarım çok garipsedi. Yaklaşık 7-8 yıl boyunca kitapla, dergiyle, kırtasiyeyle ilgilenmiş biri olarak ahşap objeyle iştigal etmemi geçici bir heves olarak gördüler. Ama öyle olmadı."
Ahşap tehlikeli makinelerle yapılıyor
Gugar Wood atölyesinde, dekorasyon ve obje olmak üzere temelde 2 unsur üretiliyor.
"Ahşabın kokusu, dokusu ve formu dışarıdan insanlara çok sempatik gelebilir fakat ahşap malzemesi genelde tehlikeli makinalarla işleniyor. Çıraklık dönemi geçirmediğim için rahmetli babam, makinelerle olan ilişkimi kaygıyla izliyordu. Ama zaten makinelerle çok uzun bir hikayem olmadı. İlk imalatları kendim yaptıktan sonra daha ehil insanlarla birlikte çalışmaya başladım."
Ayrıca Akyüz küçük ürün üretmenin büyüğünden çok daha zor ve meşakkatli olduğunu söyledi.
En doğal malzemeler kullanılıyor
Doğal ahşap kullanıldığını özellikle söyleyen Akyüz, üretecekleri obje veya yapacakları dekorasyonun malzemenin çeşidini belirlediğinden de bahsetti.
"Ağırlıklı olarak ceviz, kestane ve meşe kullandığımız ahşapların yanı sıra, Afrika'dan sert ağaçlar geliyor, çam ve ladin kullandığımız da oluyor. Atölyemize hemen hemen hiç suni malzeme girmiyor. Kimyasal boyalar yerine insan sağlığına en az zararlı doğal yağlar ve su bazlı cilalar kullanıyoruz ki insanlar objelere dokunduğunda onları en doğal haliyle hissetsin."
"Bazı ürünlerin ismi sosyal medya takipçileri tarafından belirlendi"
Akyüz ve ekibi yaptıkları işleri fotoğraflıyor ve bazen de hikayelerini yazıyor.
"Takipçilerimiz bizim metinlerimize de kıymet veriyor. Çok özel fotoğrafları özel bir dille paylaşıyoruz. Ürünlerimize ulaşan insanlarla internetin o soğukluğunu aşan bir ilişkimiz var. İstanbul'da olanlar atölyemize gelip bizi ziyaret ediyorlar. Hem ticaret hem dostluk gelişiyor."
Ürettikleri her ürüne bir isim verdiklerini ve bu ismi seçerken de sosyal medyadan takipçilerin fikirlerini aldıklarını anlattı. Hatta bazı ürünlerin ismi takipçileri tarafından koyulmuş.
"Gugar ailesi"nin bütün tasarımlarının özgün ve her bir obje bir ihtiyacı karşılıyor. Yani sadece bir obje olarak tasarlanmıyor.
Akyüz ve ekibi, yakında Avrupa ve Arap dünyasına da satış yapacak.
Kaynak: AA