Amerikalı Bob Beer, Türk halk müziğine ve başta saz olmak üzere Türk enstrümanlarına büyük ilgi duyuyor.
Enstrümanları ve ekipmanıyla profesyonel ses sektörü alanında dünyanın en büyük fuarı kabul edilen Frankfurt Müzik Fuarı'na (Musikmesse) katılan Beer, sazıyla Türkiye'nin her yöresinden türküleri ezbere seslendirdi ve hem Türk hem de diğer ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Fuara, Saz Müzik Aletleri firmasıyla katılan Beer, ABD’de tercüman olarak çalışıyor.
1980'li yıllarda satın aldığı bir dil bilgisi kitabından Türkçe'yi kendi kendine öğrenmeye başladığını söyleyen Beer, Türkiye’ye ilk kez 1982'de ziyaret etti.
"Benim dedem bir Rum’du. Yunan müziği plaklarımız vardı. Özellikle İstanbul Rum müziği plaklarını çok seviyordum. Aslında o zaman bunun İstanbul müziği olduğunu bilmiyordum. Sadece Yunan müziği olarak biliyordum."
1975'te lisede öğrenciyken değişim programıyla Yunanistan’a gittiğini ve Gümülcine’de bir Rum ailenin yanında kaldığını anlatan Beer, "O dinlediğim müziği arıyordum ve bir türlü bulamıyordum. Kaldığım yerde TRT radyosu çekiyordu. Sazın sesini ilk kez radyoda duydum. TRT’yi dinlediğimde çocukluğumdan bildiğim melodileri işittim. Türkiye’yi araştırmam gerektiğini düşündüm. Aynı zamanda Türkleri çok merak etmiştim" dedi.
"Kars yöresinden aşıkların atışmalarını çok severek izliyordum"
Beer, Türkiye’ye gelmeden önce ABD’de tanıştığı bir Türk öğrenciden saz satın aldı ve kendi kendine öğrenmeye çalıştı.
Türk müziğine büyük ilgi duyan Beer, Türkiye’nin her bölgesinden müzikleri dinliyor.
"1996'da bir TRT sanatçısından dersler aldım. Tekniğimi düzeltmeye çalıştı. 2000'de yeniden Türkiye'ye gittim ve Erol Parlak’tan ders aldım. Saz dışında Karadeniz kemençesi ve Kastamonu kemanesini de biraz çalabiliyorum. Ben aşıkları çok seviyorum. Eski aşıkları seviyorum. Özellikle 1980’li yıllarda tanıdığım müzisyenler beni çok etkiledi. Mesela rahmetli Muhlis Akarsu, Neşet Ertaş, Musa Eroğlu, Arif Sağ. Ayrıca Kars yöresinden aşıkların atışmalarını çok severek izliyordum."
Kaynak: AA