Başkent Ankara’nın Altındağ ilçesi sınırları içinde yer alan ve Hacı Bayram Camisi ile yan yana bulunan Augustus Tapınağı, içinde eşsiz bir hazineyi barındırıyor.
Ankara Kalesi karşısında bulunan tepe, tarih boyunca hep ‘kutsal’ bir mekan olarak kabul edildi. Geçmişte Frigler döneminde Kibele için yapılan bir tapınağın bulunduğu noktaya MÖ 25-20 yılları arasında son Galat hükümdarı Amintas’ın kızı Plimanes tarafından, Roma İmparatoru Augustus adına bir tapınak yaptırıldı. Bu tapınak, Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğu’na yayılmasından sonra Bizans döneminde kilise olarak kullanıldı. Sonrasında Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de korunan yapı, bu dönemlerde imamların kaldığı yer olarak, geçmiş yüzyıllarda hizmet vermişti.
2000’li yıllarda yıkılma tehlikesi geçirdi
Augustus Tapınağı’nın Cella Duvarı (kutsal bölüm), 2000’li yılların başında yüzde 10’lik bir eğimle yıkılma tehlikesi geçirdi. Anadolu Kültür Akademisi Derneği'nin çabaları, ODTÜ ve İtalya’dan gelen heyetlerin incelemeleri ve belediyenin finansmanı ile çelik konstrüksiyonla yıkılması önlendi. Türkiye’ye gelen turistlerin Anadolu Medeniyetleri Müzesi’yle birlikte en çok ziyaret ettikleri mekanların başında gelen anıt, bu sağlamlaştırma çalışmasının ardından çevresi kapatılarak korumaya alındı.
Dünyada tek örnek
Anıta bu kadar yoğun ilgi gösterilmesinin en önemle nedeni ise dünyadaki tek örnek olan yazıtı. İmparator Augustus’un kendi ağzından faaliyetlerini anlatan yazıttan, yaşadığı dönemde dört örnek bulunuyordu. Bunlardan iki tanesi yıkılıp kaybolurken, Roma’da bulunan üçüncüsü ise Ortaçağ’da ‘bronz’ ihtiyacı için eritilip kullanılınca, Ankara’daki tek örnek olarak kaldı.
Prof. Dr. Musa Kadıoğlu, bu yazıtın önemini şöyle anlatıyor:
Augustus Tapınağı içinde bulunan yazıt, tam olarak korunabilmiş tek örnektir. Roma’da, Tiber Nehri kenarındaki Augustus’a ait mozolede, bronzla kazınmış olan diğer örnek, Ortaçağ’da eritilerek kaybedilmiş. Isparta Uluborlu Apollonia Antik Kenti'ndeki Yunanca ve Yalvaç’taki Antiocheia’da bulunan Latince örneklerinin ise ancak taşları bulunabildi. Tam olarak, bu uzunlukta, imparatorun kendi ağzından ve iki dilde sağlam kalabilmiş tek örnek, Augustus Tapınağı içinde yer alanıdır. Bu nedenle çok kıymetlidir.
Sezar’ın yeğeni
İmparator Augustus, Sezar’ın yeğeniydi. Ağustos ayı da onun adından gelir. Sezar’ın suikastla senatoda öldürülmesinin ardından önce üçlü yönetimde (triumvir) yer aldı, sonra tek başına imparator olarak 46 yıl boyunca devleti yönetti. azıtta, Augustus kendi ağzından Roma İmparatorluğu’nda yaptığı işleri anlatıyor. Prof. Dr. Kadıoğlu bu konuda şunları söylüyor.
Mesela imparatorluğun tamamında nüfus sayımı gerçekleştirmiş ve ‘4 milyon kişi sayıldı’ diyor. Kendi cebinden imparatorluk ordusu kurduğunu anlatıyor. 45 yılın tek tek özeti yapılmış durumda. Bu anlamda ve iki dilde tek örnek. Bu kadar uzun yazıt nadiren ele geçer. Bu nedenle Alman Tarihçi Theodor Mommsen, ‘yazıtların kraliçesi’ ifadesini kullanır. Bu kadar önemlidir.
Üstü kapatılacak
2 bin yıldır ayakta olan Augustus Tapınağı, üç farklı inancın buluştuğu nokta olarak dünyada da ender örneklerden birini oluşturuyor. Anıtta, Doğu Duvarı’nda kilise olarak kullanıldığı döneme ait izler ile Osmanlı döneminden kalma figürler de var. Anıtın 2 bin yıl daha ayakta kalabilmesi için ise çalışmalar sürüyor. Duvarın yıkılması çelik konstrüksiyonla önlendi. Daha önce bu bölgeye konulan fıskiyeler ise anıta ve camiye zarar verdiği için kapatıldı.
Anıtın erozyon, hava kirliğinden kaynaklı yağmurdaki asit oranı gibi etkilerden de korunması gerekiyor. Bu nedenle Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na bazı projeler sunuldu. Bunların hayata geçmesiyle, anıtın üzerinin kapatılması ve hava koşullarından korunması hedefleniyor.