Anadolu'nun önde gelen mutasavvıflarından Hacı Bayram-ı Veli'nin ismini taşıyan cami ve türbesi ile Roma döneminden kalan ender eserlerden biri olan Augustus Tapınağı, başkentin en önemli kültür hazineleri olarak öne çıkıyor.
Ankara'nın en önemli inanç merkezi olarak gösteriliyor
Ankara'nın önemli manevi merkezlerinden biri olan Hacı Bayram-ı Veli Külliyesi, ismini gönüllerde kin ve nefret yerine sevgi ve vahdet tohumları yetiştirme gayesiyle Anadolu insanına yol gösteren Hacı Bayram-ı Veli'den alıyor.
Anadolu'nun önde gelen ilim adamlarından Hacı Bayram-ı Veli'nin türbesinin de yer aldığı Hacı Bayram-ı Veli Külliyesi, Ankara'nın en önemli inanç merkezi olarak gösteriliyor.
Yurt içinden ve yurt dışından pek çok ziyaretçi ağırlıyor
Yurt içinden ve yurt dışından pek çok turisti ağırlayan Hacı Bayram-ı Veli Camii ve Türbesi, taşıdığı mimari özelliklerin yanı sıra 15. yüzyıldan itibaren Bayrami Tarikatı'nın Anadolu'da yayılması ile ilgili olması açısından anıtsal bir örnek oluşturuyor.
Ayrıca, Hacı Bayram-ı Veli Camii ve çevresinin farklı kültürlere ve dönemlere ait barındırdığı katmanlardan Roma dönemine ait Augustus Tapınağı, Hacı Bayram Camii ve Türbesi'nin birlikteliği bu alanın çok kültürlü evrensel değerinin somut kanıtı olarak gösteriliyor.
Hacı Bayram-ı Veli
Asıl adı Numan-bin Koyunluca Ahmed olan Hacı Bayram-ı Veli 1352 yılında bugünkü adı Solfasol olan Ankara'nın Zülfazıl köyünde doğdu.
Bayrami tarikatının kurucusu, mutasavvıf bir şair olan Hacı Bayram-ı Veli, Ankara ve Bursa'da tahsilini tamamladıktan sonra, Ankara'da Meklike Hatun adlı bir hayırseverin yaptırdığı Karamedrese'de öğretime başladı.
Büyük tarikat adamlarından Kayserili Şeyh Hamideddin Aksarayi'nin davetine uyarak tarikata giren Hacı Bayram-ı Veli, mürşidi ile birlikte Şam ve Hicaz'a giderek üç yıl orada kaldı.
Ankara'ya döndükten sonra tarikatını kuran Hacı Bayram-ı Veli'nin etrafında binlerce mürid toplandı.
Hacı Bayram-ı Veli, Ankara'da kurduğu dergahında yaptığı sohbetlerle ilahi aşkı ve ilahi sırları talebelerine öğretti. Çalışmayı, paylaşmayı ve helal kazancı da Anadolu insanına öğütleyerek imece sistemini kuran Hacı Bayram-ı Veli'nin, Somuncu Baba hazretleri ile tanışmadan önce tasavvuf eğitimi aldığına dair bilgi sadece Evliye Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde yer alıyor.
Somuncu Baba ile tanışmasının ardından Hacı Bayram-ı Veli, dervişliğe meylederek Somuncu Baba'nın manevi eğitimine giriyor ve müderrislik mesleğinden ayrılıyor.
Anadolu'nun manevi çehresinin şekillenmesinde çok büyük emeği geçen Hacı Bayram-ı Veli, 1429 tarihinde vefat etti ve kendi adı ile anılan caminin avlusundaki türbesine defnedildi.
Hacı Bayram-ı Veli Camii
Ankara'nın sembol yapılarından Hacı Bayram-ı Veli Camii, Ogüst Meydanı'nda Antik Augustus mabedinin yanında yapıldı.
Taş kaideli, tuğla duvarlı, kiremit çatılı bir yapısı bulunan cami, Osmanlı tarikatları içinde Bayramiliğin kurucusu Hacı Bayram-ı Veli'nin vefatından iki yıl önce yapıldı, daha sonra yapılan ilavelerle genişletildi.
Sanat tarihi bakımından olduğu kadar kültür tarihi bakımından da büyük önemi olan külliye, yapılan onarımlarla bugüne kadar geldi.
İlk yapılış tarihi 831 H. (1427/28) olan cami, bugünkü haliyle 17. ve 18. asır camilerinin karakterlerini taşıyor. Uzunlamasına dikdörtgen bir plana sahip olan camiye, kuzeyde ve batıdaki son cemaat yeri sonradan ilave edildi. Türbenin güneydoğu duvarında kare planlı taş kaideli, silindirik tuğla gövdeli ve iki şerefeli minare bulunuyor.
Caminin son cemaat yerinin güneye bakan çıkıntı duvarında sülüsle yazılmış kelime-i tevhid yer alıyor.
Cami, tek sahınlı iç mekan ahşap tavan ile örtülü olan ve tavanın ortasındaki altıgen biçimli büyük rozet ile altı sıra çiçekli bordürle çevrili. Aynı rozet, daha küçük ölçüde kadınlar mahfilinin batısındaki ek mekan tavanının ortasındaki dikdörtgen panoda da yer alıyor.
Çilehane caminin bodrumunda yer alıyor
İç mekan tavanındaki pervazlarda çiçek desenleri bulunan caminin, kadınlar mahfilinde de aynı şekilde pervazlar bulunuyor.
Alt pencereleri dikdörtgen biçiminde olan demir parmaklıklarla, dışta sivri kemerli nişlerle kuşatılan caminin üst pencereleri sivri kemerli, alçı şebekeli ve vitraylı, etrafları kalemişi bitkisel desenlerle çevrili.
İçerdeki duvarlarda Kütahya çinilerinin pencere üstlerine kadar yerleştirildiği camide, çinilerden sonra kalemişi palmetli bordürle düz duvara geçiliyor. Alçı mihrap kalıplama tekniği ile yapılan camide, mukarnas niş yer alıyor.
Mihrap alınlığında beş sıra halinde nesih yazılı Kur'an sureleri bulunuyor. Kelime-i tevhid yazısı süsleme olarak mihrap bordürlerinde de görülüyor.
Camide, Hacı Bayram-ı Veli hazretleri ve halifelerinden Akşemseddin Eşrefoğlu Rumi ile Yusuf Hakiki'ye ait olduğu rivayet edilen çilehane de caminin bodrumunda yer alıyor.
Hacı Bayram-ı Veli Türbesi
Hacı Bayram-ı Veli ve kendisinden sonra gelen şeyhlerden sekiz kişinin defnedildiği türbe, caminin mihrap duvarına bitişik olarak bulunuyor.
Kare planlı, sekizgen tamburlu ve üzeri kurşun kubbe ile örtülü olan türbenin, ön cephesi mermerden oluşuyor. Dikdörtgen bir çerçeve içinde beyaz ve renkli mermerlerle süslü dilimli kemer ve içte yine renkli zikzaklı kilit taşları ile bezeli giriş kapısı kemeri bulunuyor. Türbenin ahşap iç ve dış giriş kapıları Ankara Etnografya Müzesi'nde yer alıyor.
İç mekanda kubbe sarı, turuncu, lacivert, gri, renkli kalemişi süslemelerle bezeli olan türbenin, mihrap stalaktitli ve sade bir yapısı bulunuyor.
Türbe, 15. yüzyıl Ankara türbelerinin en güzel örneklerinden biri olarak biliniyor. Caminin bahçesinde sekizgen planlı ve kubbeli başka bir türbe de yer alıyor.
İmparatorun vasiyetini duvarlarında taşıyan tapınak
Hacı Bayram-ı Veli Camii'nin bitişiğindeki Roma döneminin önemli yapıtlarından biri olan Augustus Tapınağı, İmparator Augustus'un vasiyetnamesinin tapınağın duvarlarında yer alması bakımından ayrı bir önem taşıyor.
Milattan önce 25-20 yılları arasında galatlar tarafından inşa edilen tapınak, İmparator Augustus'a olan şükran borçlarını ödemek için inşa edildi. Ön yüzünde 8, yan kısımlarında 15 sütun bulunan tapınakta dönemin Roma mimarisinin izleri var.
Augustus'un 57 yıllık imparatorluğu döneminde yaptığı icraatları ve vasiyetini ölmeden önce Vesta rahibelerine vermesinden sonra tapınağın sağ ve sol duvarında bulunan kısımlarına bu vasiyetnamedeki yazılar Yunanca ve Latince olarak yazıldı.
Tapınağın giriş kısmında bulunan kolonlarda o yıllarda görev yapmış rahiplerin isimleri yer alırken, bazı duvar kısımlarında ise bağışçıların ve o yıllarda Roma'dan gelip görev yapan valilerin isimleri de bulunuyor.
Bizans İmparatorluğu döneminde kiliseye çevrilerek ibadethaneye dönüştürülen tapınakta kilisenin ışık alması için güney cephesine 3 pencere açıldı. 15. yüzyılda Selçuklular Ankara'yı aldıktan sonra tapınağın yapısı korunarak yan tarafa Hacı Bayram-ı Veli Camii inşa edildi.
Augustus'un yazıtlarının bulunduğu bir levhanın da o dönemlerde mezarının yanına koyulduğu ancak çalındığı bu nedenle tapınakta bulunan vasiyetnamenin İtalyanlar için büyük önem taşıdığı ve dünyada tek olduğu belirtiliyor.
Augustus Tapınağı, Roma İmparatoru Augustus'un vasiyetnamesini duvarlarında taşıması nedeniyle yabancı turistler tarafından büyük ilgi görüyor.
Kaynak: AA