Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Togay ile Araştırma Görevlileri Merve Coşkun, Ebru Gedik ve Ferit Aydın, Ankara'nın ulusal ve uluslararası alanda tanıtımına katkı verecek bir satranç takımı tasarladı.
Atakule, Anıtkabir, Hitit Güneş Kursu gibi Ankara'ya özgü simgelerin bulunduğu taşlardan oluşan takıma "Ankara satranç takımı" ismi verildi.
Satranç takımında şahı Atakule, veziri Sheraton Ankara Oteli, atı Kocatepe Camii, fili Anıtkabir, kaleyi Ankara kalesi, piyonları ise Hitit Güneş Kursu temsil ediyor.
Seri üretimle ilk etapta 1500 adet üretilen ve Ankara'nın kalıcı değerleri arasına gireceği tahmin edilen satranç takımı, Gökyay Vakfı Satranç Müzesi'nde sergileniyor. Koç Müzesi marketlerinde satışa sunulan satranç takımı, Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİM) ve diğer müze marketlerin raflarında yer alacak.
"Amacımız, Ankara'yı temsil eden bir satranç takımıydı"
Gökyay Vakfı Satranç Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Akın Gökyay, dünya genelinde şehirlerin mevcut yapılarından oluşan satranç takımları olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin de böyle bir satranç takımına sahip olmasını amaçladıklarını söyledi.
Gökyay, "Amacımız, Ankara'yı temsil eden bir satranç takımıydı. Arzu edenler, Ankara'ya geldiklerinde bir takım, iki takım alıp götürsün, hediye etsin, Ankara'yı tanıtsın istedik. Mühim olan Ankara'yı en iyi şekilde temsil etmesi" dedi.
"Bütünde, Ankara silüetini görmeyi arzu ediyorduk"
Satranç takımının tasarımcısı Prof. Dr. Abdullah Togay ise bir şehrin kültürel değerlerini geleceğe taşırken bu değerleri aynı zamanda tanıtım unsuru olarak kullanmanın kolay olmadığını anlattı.
Ankara'da pek çok önemli yapıt olduğunu, bunların hangilerinin tasarımda yer alacağının ve nasıl kullanılacağının zor bir karar olduğuna ifade eden Togay, tasarım sürecini şöyle anlattı:
"Satranç takımı, herhangi bir yerde herhangi bir masanın üzerine konulduğunda Ankara'yı anlatmalıydı. Bir silüet elde etmeliydik. Takımı koyduğumuzda kendisini çok kolay tanıtmalıydı. Biz, farklı tasarım yaklaşımlarıyla daha fazla soyutlayabilirdik ancak daha fazla soyutlasaydık Ankara'yı yeterince tanımayan biri, ki tanıyan biri bile, 'O bina acaba o mu?' ya da 'O figür onu mu anlatıyor?' diye düşünebilir, tanımakta zorlanabilirdi"
Kaynak: AA