UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Denizli Laodikeia Antik Kenti'nde yaşanan bir depremde yıkılan ve bu yılki kazılarda toprağın 7 metre altında bulunan bin 800 yıllık freskli traverten bloklar yeniden ayağa kaldırılıyor.
Laodikeia, Antik Çağ'da Anadolu'nun en önemli ticaret, sanat, spor merkezlerinden olması ve İncil'de adı geçen 7 kiliseden birini barındırması nedeniyle inanç turizmindeki önemiyle dikkat çekiyor.
Restore edilen kilise, ayağa kaldırılan tarihi yapıların yanı sıra gladyatör dövüşlerinin yapıldığı Anadolu'nun en büyük stadyumu ve tiyatro alanına sahip Laodikeia, her daim turistlerin gezi rotaları arasında bulunuyor.
Laodikeia, "Trimita" adıyla dokunan tunikler nedeniyle "Trimitaria" olarak anılan antik dönemin tekstil merkezi olarak da biliniyor.
Bin 800 yıllık travertenler bulundu
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığındaki ekibin yürüttüğü çalışmalar ise bu yıl kiliseli peristilli ev ile pagan inancında tapınakların bulunduğu ancak Hıristiyanlığın yaygınlaşmasıyla agoraya çevrilen 35 bin metrekarelik "uzey Kutsal Agora'da devam ediyor.
Bu yılki kazılarda, milattan sonra meydana gelen depremde yıkılan freskli (yaş duvar sıvası üzerine kireç suyunda eritilmiş madeni boyalarla resim yapma yöntemi) bin 800 yıllık traverten bloklar bulundu.
Travertenlerde farklı betimlemeler yer alıyor
Antik döneme ait freskli mermer duvarın yıkıldığı şekliyle toprağın 7 metre altında korunmuş halde bulunması, arkeolog dünyasında heyecan yarattı.
Özel yöntemle toprak altından çıkarıldıktan sonra itinayla ayağa kaldırılan 11 metre yüksekliğinde ve 265 metre uzunluğundaki traverten bloklar üzerinde, boyayla yapılan resimlerde zenginliği simgeleyen korint başlıklı sütunların olduğu panolar, figüratif çizimler ve farklı betimlemelerin olduğu kompozisyonlar yer alıyor.
Laodikeia Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, antik kentte yılın 12 ayı çalışma yürüttüklerini söyledi.
Kazı ve restorasyon çalışmalarının 15'inci yılında önemli tarihi yapıları gün yüzüne çıkardıklarını vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:
"Bu yılki çalışmalarımızı, kiliseli peristilli ev ile Kuzey Kutsal Agora'da yürütüyoruz. 7 metre toprağın altında kalan devasa sütunları ve buna bağlı olarak da antik dönemin o muhteşem freskli arka duvar mimarisini yıkıldığı şekliyle ortaya çıkardık. 11 metre yüksekliğinde ve 265 metre uzunluğundaki, milattan sonra 494 yılı depreminde doğuya doğru sıralı olarak yıkılmış olan traverten blokların iç kısmının tamamen fresklerle süslenmiş olduğunu tespit ettik. Depremde yıkılan 9 sıra halindeki duvarı, üzerine yığılan molozlar sayesinde olduğu gibi korunmuş olarak bulduk. Bu kadar geniş bir yüzeyin, bu kadar büyük bir alanın boyandığı dünyadaki nadir bir örnek olarak değerlendiriyoruz."
Çok yavaş ve titiz bir çalışma yürütülüyor
Prof. Dr. Şimşek, öncelikle her bir bloku düştüğü yerden belgeledikten sonra etap etap sistemli bir şekilde ayağa kaldırdıklarını belirtti.
Fresklerde ve sıvalardaki gerekli sağlamlaştırma önlemlerini aldıktan sonra yerine koyduklarını hatırlatan Şimşek, kazı alanında çok yavaş ve titiz bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
Bu kadar geniş bir alanın fresklerle süslenmesini de araştıracaklarını anlatan Celal Şimşek, "Bunların kime ve ne için yapıldığını öğrenmiş olacağız. Şu anda böyle büyük özgün duvar resimleri korunmuş bir alan yok. Yani bu hem Anadolu arkeolojisi hem de dünya arkeolojisi için çok önemli. Bu freskler, özgün olarak günümüze ulaşabilen bu kadar geniş bir alanın boyandığı en önemli örnek ve tek örnektir diyebilirim" dedi.
Ziyaretçiler yapıya zarar vermeden içini gezebilir
Şimşek, kiliseli peristilli ev olarak adlandırdıkları, iç avlulu, sütunlu galerileri bulunan 1800 yıllık yapının içine kumaş döşediklerini, ziyaretçilerin bu yapıya zarar vermeden içini gezebileceklerini anlattı.
Laodikeia'nın antik çağda metropol bir kent olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şimşek, şunları söyledi:
"Buraya yaşayan bir arkeoloji parkı kurmak istiyoruz. Laodikya Antik Kenti 2013'te UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alındı. 2016 yılında ise Avrupa Kültürel Miras Kuruluşları Federasyonu ödül verdi. Ana hedeflerimizden birisi, UNESCO kalıcı listesine girmesi."
Kaynak: AA