UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan Laodikya Antik Kenti'nde, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığındaki ekip tarafından 2003 yılında başlatılan kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor.
İncil'de adı geçen 7 kiliseden 1'inin bulunduğu, Hristiyanlar için kutsal sayılan ve M.Ö. 5 bin 500'den M.S. 7'nci yüzyıla kadar yaşamın sürdüğü tespit edilen antik kent, şehre gelen ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.
Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Laodikya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Şimşek, kazı ve restorasyon çalışmalarının devam ettiği 2 bin 200 yıllık tiyatroyu, 2021'in Mart ayında tamamlayarak 1600 yıl sonra tekrar seyirciyle buluşturmayı hedeflediklerini ifade etti.
"Anadolu'nun en büyük stadyumu"
Laodikya Antik Kenti'nin Batı Anadolu'nun ve Anadolu arkeolojisinin en önemli metropol kentlerinden biri olduğunu vurgulayan Şimşek, "Laodikya 2 tiyatrosu, Anadolu'nun en büyük stadyumu, 4 devasa hamam yapısı, 5 agorası ve bunun yanında tapınakları olan bir kent. M.S. 400 itibarıyla da Hristiyanlık alemi için çok önemli bir din merkezi ve Anadolu'nun ilk 7 kilisesinden 7'nci kiliseye sahip. Bizim özellikle Laodikya Kilisesi ile ilgili projeyi tamamlamamızın arkasından, çok ciddi olarak hem Denizli turizmi için hem de ülkemiz turizmi için büyük artışlar kaydedildi" dedi.
"2012 yılının mart ayında tamamlanacak"
Antik kentteki batı tiyatrosunda başlattıkları çalışmayı titizlikle sürdürdüklerini belirten Şimşek, "Anadolu'da görülmemiş bir sistemle 2,5 yılda bu tiyatronun kullanıma açılmasını sağlayacağız. Şu an da tiyatroda hummalı bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Mart 2021 yılı sonuna kadar sürecimiz var ve biz Mart 2021 sonuna kadar taahhüt ettiğimiz projenin tamamını rahat bir şekilde gerçekleştirmiş olacağız. Bu tiyatronun kullanıma başlanması ile her şeyden önce 2200 yıllık bir tiyatroyla Denizli ve ülkemiz halkı buluşacak. Bu tiyatro, geçmişten günümüze birçok verinin ortaya konduğu çok önemli bir sanat yapısıdır. Bu yapı yaklaşık olarak M.S. 400'den itibaren özelliğini kaybediyor. Ancak yapılacak çalışmalarla tiyatro 1600 yıl sonra tekrar eski özelliğine kavuşacak" diye konuştu.
"Restorasyonun yüzde 90'u orijinal malzemeyle yapıldı"
Bu tiyatronun bitmesiyle turizm akışında çok önemli artışların olacağını kaydeden Şimşek, "Bu tiyatronun bitmesiyle 'Europa Nostra' gibi çok önemli bir ödül alacağımızı düşünüyorum. Çünkü bu tiyatrodaki restorasyon uygulamalarının yaklaşık yüzde 90'ı orijinal malzemeyle en ince ayrıntı gözden kaçmayacak şekilde gerçekleştiriliyor. Tiyatrodaki arkeoloji çalışmaları bilimsel verilere oturtularak devam ediyor. İkinci etapta sahne binası yapılacak. Bu ayrı bir proje ama sahne binasının henüz daha yapılmamış olması tiyatronun sosyal aktiviteler için kullanılmasına engel değil. Umarım bu da bitince daha önemli bir verinin ortaya konması sağlanmış olacak" dedi.