Büyük fotoğraf ustası Ara Güler, Çarşamba günü gece yarısına doğru, tedavi gördüğü Florence Nightingale Hastanesinde hayata veda etti. Güler’in vefatı herkesi üzüntüye boğdu.
Duayen fotoğrafçı Ara Güler, 14 Haziran 2018 tarihinde İstanbul Beşiktaş Deniz Müzesinde, TRT Haber'in konuğu oldu.
TRT'de yayınlanan Belgesel Program Mavi Tutku’nun yapımcısı Hakan Aslan’ın röportajı, kameraman Seyit Taşdelen’in görüntüleri ile yayınlandı.
"İnsan fotoğrafçısıydı"
Ara Güler, içinde en çok bulunmayı istediği ve objektifini doğrultmayı arzuladığı tarih diliminin İstiklal Savaşı olduğunu söylüyor.
Çanakkale onun için ayrı bir anlam taşır
Topyekün, milletçe savunulan Çanakkale onun için ayrı bir anlam taşır. Nasıl taşımasın ki? Küçük Ara'nın kalbine yer etmiş insanın vatan için mücadele ettiği yerdir orası...
Güler röportajında şu ifadeleri kullanıyor:
“Çanakkale savaşında babam kalmış. Babam orda Sıhhiye eri, sıhhat eri. Sonra Deniz Kuvvetlerine geçiyorlar orada yaralıları topluyorlar. Yaralıları hastaneye götürüyorlar. Babamın brövesi var ama nereye koymuşlar anlamadım…”
5 yaşında Atatürk'le karşılaşır
Bir gün Florya Sahili'nde denizin keyfini çıkarırken sandalın birine tutarak eğlenir Ara Güler. Henüz 5 yaşındadır ve sandalın sahibi hakkında hiç bir fikri yoktur.
Atatürk’ün sandalına tutunmasını anlatan Güler, “Atatürk’ün arkası kesik bir sandalı vardı. Şimdi bunun arkasından bizler asılırdık, götürürdü bizi Atatürk. Atatürk’ün kim olduğunu bilen yok ki. Kaç yaşındayım? 5 yaşında… Türk halkının gözünde kahraman bir gemidir Şanlı Yavuz. Adına şiirler, şarkılar yazılmış, tablolar yapılmış bir kahraman.
“Bir Kahramanın Sonu”
Ara Güler’in objektifi, dünya tarihinin akışını değiştiren Yavuz Zırhlısının son nefesine çevrilir. Bir dergi için çıktığı bu yolda film çekmeye karar verir 1975 yılında başladığı çekimler 10 yıl sürer ve ortaya tek filmi olan “Bir Kahramanın Sonu” çıkar. Film, tarihe mal olmuş Şanlı Yavuz’un sökülürkenki çığlığıdır aslında.
Ara Güler bir geminin sonunu anlattığı filminde de mesleğinin tam merkezine koyduğu insanı anlatır aslında. İnsan paydasında, bir dev geminin hisleridir perdede akıp giden.
“Sanat olmasına gerek yoktur fotoğrafın... Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zapt ediyorsun. Bir makine ile tarihi durduruyorsun.“ demişti duayen foto muhabiri… Son söz yine onun… Zapt ettiği tarihin gelecek kuşaklarına vasiyet gibi bir son söz:
“Yazılacak abi, her şey yazılacak. Her şey yazılacak, dokümantasyon olacak. Yazılı ve görsel… Muhakkak kalın ve güzel kitaplar olacak, olması lazım. Müzelerin, bilmem nelerin vazifesi bunlar yani. Tarihi boşa bırakmayacağız, boşa oynamayacak. Vazifesini yapacak tarih… Tarihin de vazifesi var…”
Kaynak: TRT Haber