Arnavutluk Cumhuriyeti’nin “bisikletler şehri” olarak da anılan İşkodra, tarihi yapıları, doğal güzellikleri ve temiz havasıyla turistleri kendine çekiyor. Şehrin önemli özelliklerinden biri de Osmanlı'nın son kalesi olması.
Şehir Osmanlı topraklarından ayrıldığında, Osmanlı mimarisini hatırlatacak birçok eser miras kaldı. Bunlardan biri olan Kurşunlu Cami, 1773 yılında Buşatlı Mehmet Paşa'nın öncülüğünde inşa edildi.
Caminin asıl adı, Buşatlı Mehmet Paşa Camii. Kubbesinin kurşun kaplı olması nedeniyle halk arasında bu isimle anılıyor.
Şehrin tek camisi
Rozafa Kalesi ve Drin Nehri arasında yaptırılan Kurşunlu Cami, şehrin en eski camisi olmasının yanı sıra şehrin tek camisi olma özelliğini de taşıyor.
Cami hem Osmanlı dönemine hem de Enver Hoca dönemine tanıklık etti. 22 Ekim 1944’te Arnavutluk, Enver Hoca'nın yönetimine geçmesiyle tüm dini yapıların kaderi değişti. Cami ve kiliseler kapatıldı, din adamları hapse atıldı. Kurşunlu Cami de bu dönemden etkilendi ancak ayakta kalmayı başardı.
1985 yılında Enver Hoca kalp krizi nedeniyle öldü. Kurşunlu Cami için de yeniden ezan seslerinin duyulmasının sinyali verildi. Cami, 1991 yılında binlerce Müslüman’ın katıldığı Cuma namazıyla ibadete açıldı. Namazı baş müftü Sabri Koç kıldırdı.
Neredeyse sel altında kalacaktı
Kurşunlu Cami, Boyana ve Drin nehirlerinden tarım arazilerine açılan sulama kanalları nedeniyle sel baskınları yaşıyor.
Hatta yağışların arttığı dönemde avluda küçük bir hendek oluşuyor ve camiye köprü vasıtasıyla giriş sağlanıyor. Caminin avlusunda bulunan Osmanlı kabirleri de haftalarca sular altında kalıyor.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın restorasyon sırasına aldığı Kurşunlu Cami'nin restorasyonu daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredildi.
Ayrıca cami, minaresi de dahil birçok yerinde tahribat yaşasa da hala İşkodra'ya renk katıyor.
Kaynak: TRT Haber