Mağrip krallarının kalesi anlamına gelen Alkazar, yenilenen ve çeşitlenen sanat dallarıyla kapılarını açtı. Tarihi mekânda izleyici artık sinemadan çok daha fazlasını bulabilecek. Beş yıl süren restorasyonun ardından bünyesine kültür sanattan spora çeşitli etkinlikleri de dâhil eden Alkazar nisan ayına kadar sanatçı Refik Anadol’un “Alkazar Rüyası” adlı dijital sergisine ev sahipliği yapacak.
Genç kuşağı sanat dallarıyla kendisine çekmeyi hedefleyen Alkazar, perdelerini açmak için de gün sayıyor.
Hope Alkazar direktörü Bahar Türkay, tarihi sinemanın yeni yüzü ile ilgili çok heyecanlı.
“Hope Alkazar’ın odağında aslında gençlere umut ve ilham vermek olduğu için o anlamda da heyecan verici bir gelişme olarak sunuyoruz diyebilirim.”
Alkazar’ın yeni konseptinin arkasında pek çok profesyonel ekip rol almış.
“Hope Alkazar’da çok fazla program ortağımız var. Hareket, spor etkinlikleri, kültür sanat etkinliklerini birlikte kurguladığımız. Başka Sinema ile de sinema tarafında bir ortak çalışmamız var. Dolayısıyla düzenli olarak gösterimlerimiz de başlayacak. Keza hem bu salonda hem alanın diğer mahallerinde çeşitli müzik, dans, spor, hareket, kültür sanat, tiyatro, performans çalışmaları, yaratıcı atölyede çeşitli yaratıcı atölye çalışmaları olacak.”
“Özellikle gençlere umut vermek, ilham olmak önemli.”
Bu etkinliklerle Alkazar artık bir sinema olmanın çok ötesinde. Türkay, farklı alanlarda gençlerin yapmak istedikleri ile ilgili mekânın önemli bir platform olacağı görüşünde.
“Aslında çok fazla fikri, yapmak istediği çok fazla şey olan kişiler, gençler var. Ama alan olarak sıkışmışlık zaman zaman hepimizin hissettiği bir şey. O anlamda Hope Alkazar’da birlikte bir şey yapmak için, çeşitli grupların, toplulukların tanışıp burada içerik üretmesi için, kendilerini nasıl var etmek istiyorlarsa o halleriyle yapacakları şeyler için burası bir platform olsun istiyoruz. O yüzden özellikle gençlere umut vermek, ilham olmak önemli. Bütün programlamamızı da kafamızın bir tarafında da hep bu anlamda ne söylüyor bu içerik diye düşünerek yapmaya çalışıyoruz.”
Alkazar’ın rüyası
Alkazar bir rüya görseydi bu ne olurdu? Tarihi mekânda bu sorunun da yanıtı var. Türkay'ın anlattıklarına göre yanıt hem eğlenceli hem de öğretici.
“Alkazar Rüyası deneyimi, 20 dakikalık aslında bir deneyim. Refik Anadol stüdyonun ortaya attığı soru aslında, ‘Alkazar bir mekân olarak bir rüya görseydi, nasıl bir rüya görürdü?’ sorusu üzerine hazırlanmış bir dijital deneyim. Yaklaşık 150 tane Türk sinema tarihinde yeri olan, toplumsal hafızada bizim için de önemli olan bir seçkinin yapay zekâya yüklenmesi ve onun üzerine ortaya çıkan dijital görselleştirme ve yerleştirmeden oluşuyor ilk deneyim. Burada önemli olan kısım tabii ki işin içinde sinemanın olması. Çünkü eski bir sinema salonundayız. Dolayısıyla zaten işin bağlamı da buna yerleşiyor. Deneyimin ikinci bölümündeyse, interaktif olarak sizin vücut hareketlerinizin yapay zekâ tarafından algılanıp eş zamanlı tepki vermesinden oluşan bir interaktif deneyim söz konusu. O da aslında ilk defa olan, izleyicilerle ilk defa paylaşılan bir deneyim. Orada da aslında siz birey olarak hem eserin içine girmiş oluyorsunuz, hem de yapay zekâyla eş zamanlı o algoritmayla iletişime geçmiş oluyorsunuz.”
Adını tarihten alan Alkazar sineması yeni yüzü, yeni konseptiyle Beyoğlu'nda ziyaretçilerini bekliyor. Görünen o ki Alkazar burçlarında sanatın bayrağını daha uzun süre dalgalandıracak.