37 yaşındaki Nermina Aliç, Bosna Hersek'in başkentinde bulunan Başçarşı'nın en eski dükkanlarından birinde çalışıyor. Aliç, baba yadigarı bakırcılığı yaşatmak istiyor.
Şehrin en yaşlı bakır ustası olan Hacan Aliç'ten devraldığı işini 12 yıldır sürdürüyor.
"Kendimi bildim bileli bu dükkana geliyorum, bu malzemelerle, çalışma teknikleriyle karşılaşıyorum. Hikayem birçok kişiye enteresan gelse de benim için oldukça sıradan ve beklenen bir yoldu."
Eski geleneksel yöntemleri kullanan tek kadın
Nermina Aliç, 16'ncı yüzyıldan kalma "savat" tekniğine kendi yaratıcılığını da katarak farklı ürünler ortaya koyuyor.
Ülkesinde bakır süsleyen başka kadınlar da var ancak Aliç, eski geleneksel yöntemlerle açık ateşte bakır kalaylayan tek kadın.
İşinin oldukça yaratıcı olduğunu söyleyen Aliç, şunları anlatıyor:
"Ben işimden çok memnunum. her şeyden önce bu çok güzel bir iş, oldukça yaratıcı ve diğerlerinden farklı. Meşala hikayesi gibi farklı, enteresan projelere alan açan bir meslek. Benim için de bu önemli."
2 meşaleyi 7 günde yaptı
El emeği eserleri arasında onu en çok gururlandıran, 10-16 Şubat tarihlerinde Saraybosna'da düzenlenen 14'üncü Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları (EYOF) için tasarlanan meşaleyi yapmak oldu.
Tek tek her detayıyla ilgilendiği 2 adet meşalenin yapımı 7 gün sürdü.
46 ülkeden yaklaşık bin sporcunun yarıştığı EYOF, Bosna-Hersek'te 1984 Kış Olimpiyatları'ndan sonra düzenlenen en büyük spor etkinliği.
Nermina Aliç, EYOF 2019 için yaptığı meşalenin ülkesinde daha pozitif ve istikrar dolu günlere ışık tutacağını umuyor.
Gelenekselle moderni bütünleştirdi
Belediye Başkanı ve ekibinin, kendisinden, EYOF 2019 meşalesini yapmasını istediğini anlatan Aliç, şunları söylüyor:
"Fikirleri, geleneksel olanı modernle bütünleştirmekti. Yani bu coğrafyadaki en eski ve en geleneksel zanaatlardan biri olan bakır işlemeciliğini günümüzün sembollerinden meşale ile bütünleştirmek. Bu fikri çok beğendim, çünkü ben ürünlerimle geleneksel işlemecilik tekniklerini bir araya getirmeyi seviyorum. EYOF için iki meşalenin yapımıyla sonuçlanan başarılı bir iş birliği doğdu."
"Meşalenin zanaatları daha yükseğe taşıyacağını umuyorum"
Aliç, sürecin, meşalelerin nasıl görüneceğiyle ilgili fikir üretme kısmı dahil 1 ay sürdüğünü anlatarak, "Ama somut olarak meşalelerin yapımı, işlemeciliği aşaması 7 ile 10 iş günü arasında sürdü. Tüm dış çalışmalar bana ait, başka bir şirket de meşalenin ateşleme sistemini yaptı, bu zaten bakırcılığın parçası değil" diyor.
EYOF'un şehre daha güzel bir enerji getirdiğini düşünüyor Aliç ve şöyle konuşuyor:
"Sürekli kötü haberlerle çevriliyiz, genel olarak insanların içini sıkan olumsuz bir siyasi durumla. Sonunda EYOF pozitif bir enerji getirdi, insanlar olumlu bir şeyi konuşuyor. Daha ileri yaştakiler 1984 Kış Olimpiyatları'nı hatırlarken gençler kendi anılarını oluşturuyor ve EYOF'un şehrimizi iyi yönde değiştirdiği gibi meşalenin de zanaatları daha yükseğe taşıyacağını umuyorum."
"Kısa sürede bağımsız olabiliyorsunuz"
Zanaatlara geri dönmenin önemli olduğuna inanan Aliç, bakırcılıkla uğraşan belli sayıda insan olduğunu söylüyor.
"Zanaat imajının iyileştirilmesinde çalışmamız gerekiyor. Diğer meslekler gibi zanaatların da kendine has olumsuzlukları var ancak avantajları da fazla. Kısa sürede bağımsız olabiliyorsunuz, güzel bir hayat idame ettirebilirsiniz, rahat, başınızda şefiniz, müdürünüz olmadan, işten çıkarılma korkusu duymadan."
Haber: Alma Brnicanin
Kamera: Adis Patkoviç