Çok Bulutlu 4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Kültür-Sanat
TRT Haber 10.03.2022 10:00

Büyük hayallerin minik sahnesi: Diorama

Bazen bir sahne, bazen bir bina ya da bir an... Diorama, hayalinizdeki dünyayı gerçeğine birebir bağlı kalarak minimalize eden bir sanat dalı. Türkiye’de de takipçileri bulunan diorama, zamanı farklı bir yaklaşımla donduruyor.

Bir hikayeyi, öyküyü ya da anın üç boyutlu canlandırılması olarak tanımlanan dioramanın tarihi 1800’lü yıllara dayansa da Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başladı.

Tüm yönüyle özen gerektiren bu sanatta önemli olan, her ayrıntısıyla bütün objelerin bir araya gelmesi, etkileyici ve inandırıcı bir hikaye oluşturması.

Tasarımcılığın ve hayal gücünün bir ifadesi olarak gösterilen diorama, eskiden seyyar tiyatroların tercih ettiği bir sanat türüyken, bugün müzecilikte ve sergilerde sıklıkla yer buluyor.

"Püf noktası tutku"

Asıl mesleği İngilizce öğretmenliği olan Gül Kanmaz ise 13 yıldır hayallerini, anılarını, hikayelerini diorama sahnesinde mini boyutuyla yeniden canlandırıyor.
Dioramaya çocukluk zamanlarından beri merak duyduğunu ve hep bir hikayeyi anlatmaya çalıştığını söyleyen diorama sanatçısı Gül Kanmaz, “Püf noktası tutku” diyor.

“Gözlem yapmadan yapılabilecek bir sanat değil bu. Merak ve sevgi en başta geliyor. Çok sabır ve çok araştırma gerektiren bir sanat dalı. Çünkü çok fazla alana dokunuyorsunuz. Başladıktan sonra küçük denemelerle sevdiyseniz ve ilerletebileceğinizi düşünüyorsanız zaten gerisi geliyor bir şekilde.
Püf noktası tutku. Yaşadığım öyküleri yaşatmaya, anlatmak istediğim öyküleri yansıtmaya çalışıyorum. İşin sırrı burada bence. Merak, tutku ve sevgi çok mühim. Tabii sabır ve yetenek de lazım.

Gördüğü, karşılaştığım her şey benim için bir öyküye dönüşebilir. Hiçbir sınırı yok. Tamamen aldığım ilhama bağlı. Bir Japon bahçesi de tasarlayabiliyorum, bir kadının öyküsünü de anlatabilirim. Bir ölçek sınırım da yok zaten. En çok 1/12, 1/10 çalışıyorum. Çok küçük ölçeklerle de çalışabilirim. Zaten dioramada da bir ölçek sınırı yok. 1/1 de çalışabilirsiniz. O tamamen yansıtmak ve anlatmak istediğiniz öykünün gidişatına göre şekilleniyor.

Dokunabildiğiniz bir resim. Oluşturduğunuz hikayeye dokunmak ve onu 3 boyutlu görmek çok güzel. Bir hikayenin tamamen elinizden çıkması çok kıymetli. Tutkunun da sebebi bu.”

Farkı bir hikayesi olması...

Dioramanın maketle çokça karıştırıldığına değinen Kanmaz, “Maket daha çok mimari boyutta olan bir şey. Sonuçta dioramada bir hikaye anlatırsınız. Maketten ayıran şey onun bir hikayesi olmasıdır. Bir yaşanmışlığı yansıtmaya çalışırsınız” diyor.

İlginin de her geçen gün arttığını anlatan Kanmaz, talep geldikçe atölyesinde workshoplar düzenleyerek, eğitimler veriyor.

“3 boyutlu olarak modellenmiş bir hikayeyi gördükleri için oldukça ilgi çekiyor. Yakından gördüklerindeyse çok daha şaşırtıcı” diyen Kanmaz, yeni başlayacaklara da tavsiyesi var:

“Aslında malzemeyle ilgili hiçbir sınırınız yok. Malzeme tamamen sizin yaratıcılığına bağlı. Maket malzemelerinden yararlanabilirsiniz ama onun dışında yapacağınız objeye benzettiğiniz sürece aklınıza gelebilecek her türlü malzemeyi kullanabilirsiniz. Oluşturmaya çalıştığınız öykünün içerisinde kullanacağınız parçaları gerçeğine benzetmeye çalıştığınız sürece bulabildiğiniz her türlü malzemeyi kullanabilirsiniz. Ben polimer kille başladım böyle bir başlangıç iyi olabilir. Tabii bol bol gözlem yapmak ve araştırmak iyi olacaktır. Eğitim alabilecekleri birkaç atölye var. Videolardan da deneme yanılma yöntemiyle başlayabilirler. Ben bu zamana kadar bütün deneyimlerimi kendi merakım ve çabamla öğrendim.”


 

Sıradaki Haber
TRT'den Azerbaycan'da habercilik eğitimi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz