Mardin Kalesi eteğinde bulunan 700 yıllık Muzafferiye Medresesi'nin kalıntıları üzerinde, 11 Mayıs 1892'de Mekteb-i Rüştiye olarak 2 blok halinde inşası tamamlanan Mardin Olgunlaşma Enstitüsü'nde Mardin, Siirt ve Şırnak yöresine ait eski dokuma türleri hayat buluyor.
Tarihi binada, telkari, ahşap oymacılığı, dokuma, seramik ve cam teknolojisi, sedef kakma, el nakışları, el sanatları, giyim üretimi, gıda teknolojisi, iğne oyası, makine nakışı gibi unutulmaya yüz tutan sanatlar yaşatılıyor.
Enstitü, bugüne kadar yaklaşık 100 usta ve usta öğretici yetiştirdi.
2 yıllık eğitimin ardından meslek lisesi denklik belgesi alan kimi ustalar, çeşitli kurumların açtığı kurslarda kendileri gibi usta yetiştiriyor. Kimi ustalar ise iş yeri açarak sanatını gelire dönüştürüyor.
Enstitüde, Mardin, Şırnak ve Siirt yöresine ait bütün kültürel değerler, araştırılıp, tasarlanıyor. Üretilen eserler, yurt içi ve yurt dışındaki fuarlarda en iyi şekilde tanıtılıyor. Enstitüde ayrıca tüm ürünlerin dijital kimlikleri oluşturularak arşivleniyor.
"Çalışmaları sonraki nesillere aktarmanın gururunu taşıyoruz"
Mardin Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Metin Değer, Mardin, Siirt ve Şırnak'ta unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını araştırdıklarını söyledi:
“Mardin, Siirt ve Şırnak’ta unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını araştırıyoruz. Araştırma sonrasında Ar-Ge birimi tarafından tasarlanıyor ve atölyelerimizde üretiliyor. Bu ürünler aynı zamanda arşivlenerek hem yerelde sergileniyor hem de yurt dışında sergilere de katılabiliyoruz. Bu çalışmaları bir sonraki nesillere aktarmanın gurunu bu şekilde taşıyoruz.”
Enstitüde üretilen eserlerin her birinin ayrı bir tarihi, eserlerdeki her detayın ise ayrı bir hikayesi var. El emeği eserler ile kültürel hafıza gelecek kuşaklara aktarılmış oluyor.