Milli Saraylar Koleksiyonu'na ait eserlerin restore edildiği Yıldız Şale Köşkü'ndeki Porselen-Cam Konservasyon ve Restorasyon Atölyesi'nde, çalışmalar büyük bir titizlikle yürütülüyor. Analiz edilip ihtiyaca göre restore edilen eserler, eski haline getirildikten sonra ait oldukları yerlere gönderiliyor.
Atölyede son olarak restore edilen eserlerden biri de Hint taş kesme sanatı olarak da bilinen 'Pietra Dura' tekniğiyle 19. yüzyılın başlarında yapılan ve Dolmabahçe Sarayı'nda kullanılan tarihi eser bir sehpa.
Floransa'da imal edilen sehpa, dünyanın harikalarından biri olan Tac Mahal'deki taş işçiliğine benzerliğiyle dikkat çekiyor. Sehpanın üzerinde, dünyanın farklı ülkelerinden getirilen malakit, lapis lazuli, jasper, havlit gibi değerli taşlar bulunuyor.
Sehpanın onarımı itinayla yapılıyor
Dolmabaçe Sarayı'nın nadide eserlerinden biri olan ve tamamen ince el işçiliğiyle doğal taşlarla yuvarlak formda işlenen sehpa, uzun süre sarayda gündelik hayatın önemli bir parçası olarak kullanıldı. Dolmabahçe Sarayı müzeye dönüştürüldükten sonra Selamlık bölümünde sergilenen sehpa, zamanla kısmi tahribata uğradı.
Porselen-Cam Konservasyon ve Restorasyon Atölyesi Sorumlusu Restoratör Aysun İğde, ilk günkü formunu zamanla kaybeden sehpanın itinayla onarımını yapıyor.
Restore ederken eserin özgün niteliğine bağlı kalmaya özen gösterdiklerini belirten İğde, "Restorasyondan önce ilk olarak konservasyonu önemsiyoruz. Eserin bütün ve iyi halde muhafaza edilmesi birçok şeyden daha önemli. O yüzden ilk önce belgeliyoruz, tespit yapıyoruz ve bu tespitler üzerinden ilerliyoruz" dedi.
"Fiziksel ve estetiksel bütünlüğü sağlıyoruz"
Eseri koruyarak, onarıma dair analizler yaptıklarını belirten İğde, her parçayı değerlendirdiklerini, analiz sonucu elde ettikleri veriler doğrultusunda parçaların aslına en uygun şekilde olan malzemeleri araştırdıklarını söyledi.
Yoğun ve hassas bir çalışma sürdürdüklerini anlatan Aysun İğde, şöyle konuştu:
"Araştırmalara uygun bir şekilde estetik tamamlamasını yapıyoruz. Fiziksel ve estetiksel bütünlüğü sağladıktan sonra koruma altına alıyoruz. Sonra sergi ve depolanma aşamasına sevk ediyoruz. Restorasyon süreci, eserin mukavemetine, durumuna, yılına göre değişiyor."
15 Temmuz'da zarar gören avizenin restoresi
Milli Saraylar Koleksiyonu'ndaki her eserin çok özel olduğunu vurgulayan İğde, bugüne kadar restore edip unutamadığı eserlerden birinin de 15 Temmuz darbe girişimi gecesi tahrip olan tarihi avizenin olduğunu söyledi.
Kaynak: AA