Artam Antik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Artam, koleksiyonculardan derlediği birbirinden değerli İstanbul resimlerini 40. yılına özel bir sergide buluşturdu. Tam 40 yıldır sürdürdüğü müzayedecilikte birbirinden değerli ve kimi gizli kalmış eseri gün yüzüne çıkarmayı başaran Artam, Türkiye’nin kültürel değerlerine sahip çıkacak bir bilinç oluşturmayı kendisine ilke edindiğini söylüyor. Sergide sanatseverlerle buluşacak eserlerin bazıları uzun yıllardan sonra ilk kez görücüye çıktı.
Artam, ‘Tuvallerde İstanbul’ sergisi için oldukça heyecanlı
“Biliyorsunuz İstanbul’daki müzemiz 20 yıla yakın bir süredir kapalı. Dolayısıyla sanat okuyanlar bile müzeye gidip bunları göremediler. Bu sergi de Şevket Dağ’dan, daha doğrusu Türk primitiflerinden başlayan sonra Halit Paşa, Şevket Dağ, Hoca Ali Rıza, İbrahim Çanlı, Hikmet Onat gibi bütün önemli Türk sanatçılara varan eserleri bir arada görüp, izlemek; koleksiyoncular ve sanatseverler açısından bence çok çok önemli.”
İstanbul, edebiyata konu olmuş kadim kent
İstanbul tüm dünyada resimlere, şarkılara, filmlere; pek çok edebiyat ve sanat dalına konu olmuş kadim kentlerden biri. İstanbul’a dair tuvale yansıyanların önemli bir bölümünü görmek için sergi büyük şans. Zira o resimlerin bazıları evlerden toplanmış.
“Biz 40 yıl içinde çok önemli sergiler açtık. Bu serginin bu yıl 40. Yıla denk gelmesi nedeniyle ‘Tuvallerde İstanbul’ diye, sadece İstanbul ile ilgili resimleri koleksiyonculardan topladık. Çünkü bu tip sergiler ne kadar çok olursa insanlar hevesleniyor, koleksiyoncu sayısı da artıyor. Bir de insanlar evlerdeki çeşitli eserleri bir arada görme fırsatı oluyor.”
Müzayedeciliğin kültürel değer olarak gelişme sürecinde ve değerli eserlerin saklanıp korunmasında koleksiyonculuğun çok önemli olduğunu anlatan Artam, şöyle konuştu:
“Kültür varlıklarının korunması ancak koleksiyonerler sayesinde oluyor. Evlerde birçok eserler veya tablolar, daha evvel anneanneler dedeler tarafından alındığı için değerlerinin çok farkında değiller ve çok iyi korunmuyor maalesef. Bunların koruyarak gelecek nesillere intikal etmesi ancak müzayedeler ve koleksiyonerler sayesinde oluşuyor. Müzayede ayağı sanat piyasasında şöyle gelişiyor, önce galeriler sonra koleksiyonerler, sonra koleksiyonerlerin birbirine değişim yapmalarını sağlayan müzayedeler ve yeni koleksiyoncuların ortaya çıkıp onların müzelere kazandırılması. O galerilerin de başarısı oluyor. Müzayedelerde de zaten rekor fiyatlara satıldığı için, devamlı olarak ilgi çeken alanlar oluyor.”
Türk resim sanatına açılan pencere
İstanbul Sergisinin küratörü Prof. Dr. Kıymet Giray’a göre, bu sergi birçok sanat eserinin üstlendiği görevi yani geçmişi günümüze aktarma görevini üstleniyor.
“Geçmişiniz yoksa geleceğiniz de yoktur. Bu nedenle ben klasik Türk resim sanatının gelişimine bir pencere açmak istedim ve o pencereden de İstanbul’u görmek istedim. Bu nedenle Artam’ın bu güzel mekânında bu güzel İstanbul sergilerini herkesin görmek isteyeceğini düşündüm. Çünkü biliyoruz ki İstanbul hepimizin sevdası, hepimizin ilgiyle yaşamak istediği bir şehir. Ve dünyanın en güzel şehirlerinden birisi; coğrafya olarak tarih olarak ve tabii ki edebiyata resme yansıması olarak. Burada bir kesit vermek istedik. Bu kesit 18. Yüzyılın ortalarına kadar giden bir süreci kapsıyor ve 18. Yüzyılın ortalarından günümüz sanatına kadar ulaşan sanatın örneklerini bize gösteriyor.”
Belgesel ve müze gibi bir sergi
“Belgesel niteliği de taşıyan Tuvallerde İstanbul sergisi insanlarda kente dair bir bellek oluşturmada yardımcı olurken, aynı zamanda bu şehrin dünüyle bugününü kıyaslayıp görmek için bir pencere açmış olacak” diyen Giray, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu sergiyi izleyenler aslında Türk resim sanatı tarihinin gelişme çizgisini de çok yakından tanıklık etmiş olacaklar. Sadece güzel İstanbul’u görmekle kalmayacak, aynı zamanda İstanbul’un gelişimini de görecekler. İstanbul’un 18. yüzyıldaki manzaraları, Boğaz, tarihi yarımada, Marmara sahilleri nasıldı şimdi onlarda tek tek bellek araması yapacaklar. Çünkü neresi ne kadar değişti, şimdi orada ne var, hangi bölgelerde coğrafya ve mimari doku nasıl değişti ona da tanıklık edecekler. Onun için bu sergi hem tarihi değeri olan, hem belgesel niteliği olan, hem bizim geçmişimizi, tarihimizi belirleyen hem de Türk resim sanat tarihini anlatan büyük bir sergi oldu.”
'Tuvallerde İstanbul' sergisi, 22 Aralık tarihine kadar Maçka’daki Antik Palace Hünkar salonunda sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Sergi, İstanbul’a tuvallerden bakmak isteyen ziyaretçilerini ağırlayacak.