Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi Osmanlı'nın yükselme dönemi padişahlarına ev sahipliği yapan Edirne Sarayı'nın (Saray-ı Cedide-i Amire) kazıları yeniden başlıyor.
"Osmanlı devletinin kalbi"
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Tunca Nehri kenarında Fatih Sultan Mehmet'in babası 2. Murat'ın yaptırdığı Edirne Sarayı'nı Osmanlı devletinin "kalbi" olarak niteledi.
"Payitahtın simgesi saraydır"
Devletin idare edildiği, bürokratların yetiştirildiği, adaletin tesis edildiği, padişah ve ailesinin yaşam alanı olan bir yer olarak sarayın çok önemli anlamlar taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Tabakoğlu, şunları söyledi:
"Edirne bir payitaht. Payitahtın simgesi de saraydır. Buradan devlet idare edilmiş, devlet erkanını yetiştiren bir okul varmış, adalet burada tesis edilmiş ve padişahın evi varmış. Bütün uluslararası görüşmelerin yapıldığı önemli bir merkezmiş. 93 Harbi'nden bu yana yanmış, yıkılmış ve yağmalanmış. Bu bizim içimizi acıtıyor. Üniversitemize düşen görev de Edirne'nin değerlerini açığa çıkarmaktır. Burayı tekrar gün yüzüne çıkarabilirsek Edirne şu anda bir ise iki olacaktır.
Teşbihte hata olmaz. Burası Selimiye Camii kadar önemli bir yapı. Burayı değerleriyle, hikayeleriyle beraber ayağa kaldırmamız çok önemli. Üniversitemiz bu sarayın kazı çalışmalarını aldı. Uzunca bir süredir burada bir kazı yapılmıyordu. Kültür ve Turizm Bakanımıza bize verdiği destekten dolayı çok teşekkür ediyorum."
"Önceliğimiz kazı evinin oluşturulması"
Kazı Başkanı Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu da uzun süren kazı çalışmalarına 2015 yılında ara verildiğini anımsattı.
Kazı evinin düzenlenmesi sonrası kazıya başlayacaklarını belirten Doç. Dr. Kurtişoğlu, "Önceliğimiz kazı evinin oluşturulması. Bu kapsamda Tunca Kampüsü'nde rektörümüzün katkılarıyla bize tahsis edilen bir bina var. Kazı evimizin tamamlanmasıyla ekibimiz daha da güçlenecek" dedi.
"Tahribatın çok olduğu bir alanda çalışma yapacağız"
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sarayda yürüttüğü ören yeri projesinin kendilerine kazı disiplini açısından büyük yarar sağlayacağını anlatan Gülay Apa Kurtişoğlu, şunları söyledi:
"Ören yeri çalışması, bizim işimizi çok kolaylaştıracak. Daha önceki dönemlerde araç geçişinden tutun, insan geçişine kadar hep açıktı ve tahribata neden oluyordu. Bu bizim çalışmalarımız açısından sıkıntı oluyordu. Arkeolojik açmaları uyguluyorduk, ardından ertesi gün geldiğimizde üzerinde araçların gezindiğini görüyorduk. Ören yeri projesiyle kapatılıp, denetim altına alınmış olması, bizim çalışmalarımızı daha güvenli hale getirmiş oldu."
Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, tahribatın çok olduğu bir alanda çalışma yapacaklarını ancak buna rağmen önemli bulguların çıkacağına inandıklarını belirterek, "Buradan önemli bulgular bekliyoruz ama yangın, deprem ve savaşlar geçirdiği için tahribatın oranı çok yüksek. Tabii saray da çok büyük. Dolayısıyla zaman içerisinde çok büyük sürprizlerle de karşılaşabiliriz" dedi.
Edirne Sarayı
Tunca Nehri kenarına kurulan Edirne Sarayı'nın yapımına, 2. Murat'ın emriyle 1450 yılında başlandı. 2. Murat'ın vefatından sonra Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, 2. Selim, 1. Ahmet, 2. Ahmet, Sultan Mustafa, 3. Süleyman ve 4. Mehmet, sarayı yeni yapılar ekleyerek genişletti.
Topkapı Sarayı’na benzer bir yerleşim planına sahip Edirne Sarayı, büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini yansıtmaktadır. İnşasının ardından Osmanlı-Rus Savaşı, Balkan Savaşı, 4. Mehmet'in sünnet şöleni gibi pek çok önemli olaya tanıklık eden saray, Osmanlı-Rus Savaşı'nda önemli oranda tahrip edildi.
Savaş sırasında cephanelik olarak kullanılan saray, Edirne'nin istila edileceği ve cephanenin Ruslar'ın eline geçebileceği düşüncesiyle dönemin Edirne Valisi Cemil Paşa'nın emriyle havaya uçuruldu.
Saraydan bugüne, mutfağı, Babüssade, Cihannüma Kasrı, Kum Kasrı Hamamı, Fatih Köprüsü, Adalet Kasrı, Kanuni Köprüsü, Su Maksemi, Şehabeddin Paşa Köprüsü, Namazgahlı Çeşmesi, Av Köşkü gibi yapılara ulaşabildi.
Osmanlı dönemi kanalizasyon sistemi, saray mutfağına ait araç gereçlerin yanı sıra Hürrem Sultan'ın kullandığı parfüm şişelerinin de bulunduğu Edirne Sarayı kazı alanının, ören yerine dönüştürülerek koruma altına alınması çalışmaları da sürüyor.
Kaynak: AA