Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Trakya Üniversitesince (TÜ) yürütülen kazı çalışmalarıyla sarayın gün yüzüne çıkarılarak, ayağa kaldırılması hedefleniyor.
Kazılarda padişahların namaz kıldığı mescide ulaşıldı ve konservasyon çalışmaları yapıldı.
Kazı Başkanı ve Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, padişahların namaz kılmak için kullandıkları alana ulaştıklarını ve bu alanda çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Osmanlı sarayında padişahların bayram ve cuma namazlarını camilerde, vakit namazlarını ise sarayda cemaatle kıldığını belirten Kurtişoğlu, "Bazen yatsı namazlarını bireysel olarak da kılabiliyorlar. Bulunduğumuz alan cihannümanın mescit bölümü. Yani padişahların namaz kıldıkları alan. Cihannüma bünyesinde tek mescit mekanına rastladık. Bunun aksında bir oda daha var ama orada henüz bir mihrap bölümü bulgusuna rastlamadık. Dolayısıyla buranın özellikle padişahın namaz kılması için ayrılmış mekan olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Kurtişoğlu, bu alanda 2015'te kazı çalışması gerçekleştirildiğini, mihrap buluntusu ortaya çıkınca koruma maksadıyla üzerinin kapatıldığını ifade ederek, aradan uzun zaman geçtiği için yeniden koruma çalışmaları yapmak üzere mihrabın bulunduğu alanı açtıklarını söyledi.
Alanı açtıklarında konservasyona ihtiyaç olduğunu gördüklerini dile getiren Kurtişoğlu, "Mihrabın hemen yanında geç dönemden kalmış kalem işlerini, duvardaki mermer taklidi süslemelerin geçici konservasyon çalışmalarını gerçekleştirdik" diye konuştu.
Kurtişoğlu, alanda aynı zamanda temizlik çalışmaları yaptıklarını söyledi.
"Çalışmalar esnasında ortadaki mekanın iç kısmını temizlediğimizde buranın tuğlalardan oluşturulmuş, köz koymak için açılmış bir alan olduğunu ve aynı zamanda altıgen tuğlalardan oluşan yine doğu istikametindeki alandan bir bacanın yukarıya doğru çıktığını gördük. Kalıntıları günümüze ulaşmış durumda." ifadelerini kullanan Kurtişoğlu, bu küçük kuyunun, içerisine köz konularak padişah namaz kılarken zemini ısıtmak maksadıyla kullanıldığını düşündüklerini aktardı.
Gülay Apa Kurtişoğlu, padişahların cihannüma mescidinde vakit namazlarını kıldığını değerlendirdiklerini sözlerine ekledi.
Edirne Yeni Sarayı
1450'de temeli atılan saray, Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren pek çok kez tamir gördü, zaman zaman da eklentiler yapıldı. Bazı padişahların saltanatları boyunca Edirne'ye hiç gelmemesi nedeniyle kullanılmayan sarayda da tahribat başladı.
1752'deki büyük deprem ve 1776'daki yangınla tahribat süreci devam eden sarayın, 1827'de bir kısmı tamir edildi. 1829'da Edirne'yi işgal eden Rusların ordugah olarak kullandığı saray, büyük zarar gördü.
Vali Hurşit Paşa ve Hacı İzzet Paşa zamanlarındaki tamirat döneminde birçok yapı kurtarıldı fakat 1876-77 Rus Savaşı'nda düşmanın şehre yaklaşması nedeniyle Babüssaade (Saadet Kapısı) civarında yığılan cephane, düşman eline geçmemesi için patlatıldı, sarayın birçok yapısı da bu patlamayla yıkıldı.