Çok Bulutlu 3.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Kültür-Sanat
TRT Haber 24.09.2021 08:48

Emel Sayın, Zeki Müren'i anlattı

Zeki Müren, sesiyle, yorumuyla, besteleriyle, sahnesiyle, kıyafetleriyle bambaşka bir sanatçıydı. O milyonların gönlünde "Sanat Güneşi" olarak yer etti. Vefatının 25'inci yılında Zeki Müren'i yakından tanıyan isimlerden Emel Sayın anlattı.

okuma süresi
Okuma süresi

Vefatının 25'inci yılında Zeki Müren'i, yine sanat dünyasının önemli bir ismi, onu yakından tanıyan isimlerden Emel Sayın ile konuştuk. Sezen Ceceli Köse'nin özel röportajı. 

Türkiye için çok önemli bir sanatçı olduğunu söyleyerek söze başlayan Emel Sayın, ‘Sanat Güneşi’ unvanının ona çok yakıştığını anlatarak, “Farklı oluşu, hiç kimseye benzememesi, yenilikçi olması. Reformlar yapan, bambaşka renk getiren sanatçı idi. Sahneye şov denilen şeyi o getirmişti” dedi

Sahnede ilk kez mikrofonla yürüyerek şarkı söyleyen kişinin de Zeki Müren olduğunu anlattı:

Oturarak Türk müziği hep söylenirmiş. İlk defa Münir Nurettin Selçuk smokin giyip sabit ayakta bir mikrofonla ve bütün sazlarına da aynı kostüm giydirerek böyle bir devrim başlatmıştı. Zeki bey onun devamında daha büyük bir yenilik yaptı. O sabit mikrofondan mikrofonu aldı ve yürümeye hareket etmeye başladı. Böyle bir şey yokmuş o zamana kadar.”

İlk defa nerede Zeki Müren'i izlemiştiniz hatırlıyor musunuz?

İlkokul 5'nci sınıfta hatırlıyorum. İstanbul'a geldik 2 gün için. Annem Türk müziğine aşık, çok sevdiği sanatçılar var Zeki Müren onların başında geliyor. Yeni programa başlamış, gazinolara yeni başlamış kıyamet kopuyor öyle bir ilgi var. Tepebaşı gazinosuna gittik. Kapıdan baktım şaşırdım kalabalık kapıya kadar dolu. Ben o zaman ilk kez Zeki Müren'i dinledim. Ben çok küçücük halimle bile farklı bir şey izledim, yani onun starlığını anladım. Ne bilirdim ki ben de bir gün sahneye çıkacağım.

Zeki beyin Türkçesi çok güzeldi, şarkılarda net o kelimelerin söylenişini ilk defa onda gördü Türk halkı. Türkçesini açık açık yani yuvarlamaz, yutmazdı söylerken kelimeleri. Tek tek ne dediğini anlardınız. Onları çok güzel değerlendirip o duyguyu vererek. Eğlenceli şarkılarda onlarda var tabii, bambaşka bir şirinlik, neşe, bir başka.

Mükemmeliyetçi bir insandı. Zeki Müren'in bir kere bile hiç bir yerde detone olduğunu hiç duymadım biliyor musunuz. Besteciydi, bestekardı, besteler yapıyordu ve ne iyi besteler yapıyordu. 17-18 yaşında "zehretme bana hayatı cancağızım" diye çok güzel bir şarkıdır, ilk bestesi o. Sonra manolya, şimdi uzaklardasın gibi. Çok güzel ve hepsini çok seviyoruz.

Sizin için de özel olan bir zeki müren parçası var mıdır?

Hepsini çok seviyorum, birçoğunu çok çok seviyorum. Ama beni çok etkileyen şarkısı "beklenen şarkı"dır.

Bize anlatabileceğiniz bir anınız var mıdır Zeki Müren'le ilgili?

Bir ödül alacağız yine, öncesinde tüm ödül alacak sanatçıları, galiba Kenter Tiyatrosu’ydu. Orada bir yere hep beraber gittik. Fakat Zeki bey yok. Hepimiz sıralandık bekliyoruz, zeki beyin yeri de belli ama bir türlü gelmiyor. Hemen Ajdayla (Pekkan) beraber kulise gittik zeki beye. Ayaktaydı, ‘Çocuklar, rica etsem sizin kolunuza girerek oraya gitsem sahneye kadar gidebilir miyiz?’ dedi. O zaman dikkatimi çekti, yani gördük ki günün modası platformlu ayakkabılardı.

Bir de çok gurur duyduğum bir şey daha vardı, Zeki bey beni bir çok kez dinlemeye gelmiştir çalıştığım mekanlarda, gazinolarda. Bu beni çok onurlandırır, çok hoşuma giderdi.

Röportaj: Sezen Ceceli Köse

Sıradaki Haber
Göbeklitepe'nin yer aldığı bölgede yeni keşifler
Yükleniyor lütfen bekleyiniz