Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan Kesik Minare Camii yeniden ibadete açılacak

Selçuklu Devri eseri olan Kesik Minare Camii, milattan sonra 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından Meryem Ana adına Panagelia Kilisesi olarak inşa edildi. II. Bayezıt zamanında ise Şehzade Korkut, kiliseyi camiye dönüştürdü.

Bunun için Kesik Minare Camii, "Korkut" veya "Cami-i Kebir" isimleri ile de anılıyor. 1851 yılında bir yangında zarar gören caminin yıkılması sonucunda Kesik Minare adını aldı.

Şehzade Korkut Camii adını tercih ediyorlar

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, caminin Antalya'nın fethinin simgelerinden olduğunu söyledi.

Caminin Antalya'nın fethinden sonra kentteki ilk Selçuklu İslam eserlerinden olduğunu anlatan Karaloğlu, buranın tarihte "Cami-i Kebir, Cumanun camisi, Kesik Minare ve Şehzade Korkut" gibi çeşitli isimlerle adlandırıldığını ancak kendilerinin Şehzade Korkut Camii adını tercih ettiklerini vurguladı.

Caminin uzun yıllar kadar kesinsiz ibadete açık olduğunu belirten Karaloğlu, 1851'de çıkan yangında caminin büyük hasar gördüğünü söyledi.

O yıldan bu yana caminin kullanılamadığından bahseden Karaloğlu, yapının yuzun bir süre kapalı kalmasının acısını ve sıkıntısını şehrin yaşadığını anlattı.

Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı izleri

Karaloğlu, titiz bir çalışmayla restorasyon projelerini tamamladıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"15 ay önce de ihale sürecini tamamladık. Öncelikle yapının ayakta kalan kısmının korunması, güçlendirilmesi sonra da projeye uygun caminin yıkılan bölgelerinin yapılmasını amaçlıyoruz. Restorasyon çalışmaları 29 Ekim 2019'da bitecek ve müze cami olarak açılacak. Yıllar sonra bu mekan yine cami olarak kullanılacak. Camiye gelenler Roma'yı, Bizans'ı, Selçuklu ve Osmanlı'nın izlerini görecek."

Taş analizleri de tamamlandı

Karaoğlu, camide kullanılacak taş analizleri de tamamladıklarını belirtti.

"Kepez bölgesindeki bir taş ocağından taşlar alınıp Afyonkarahisar'da ebatlanacak. Buradaki duvar ebatlarına göre tekrar getirilip aslına uygun yapılacak. Kazıda ortaya çıkan tüm sütunlar, başlıklar ve taşlar çıktığı yerde, duvarda kullanılmaya devam edilecek. Onun için müze camisi diyoruz."

Kaynak: AA