Bölgedeki kültürel zenginliğin parçası olarak asırlardır süren dokumacılığı yaşatmak için tezgah başına geçen kadınlar, eski dönemde sadece içlik ve başörtüsü yapımında kullanılan "dastar" dokumaların ürün çeşitliliğini artırdı.
"Üzümlü dastarı" için kurulan tezgahlarda artık giysi ve hediyelik ürünler de dokunuyor. Dokuma için kullanılan pamuk iplik, ilk olarak unlu suyla kaynatılıyor.
Kurutulduktan sonra tezgahlarda dokunan ipliklerle, farklı motiflerde birbirinden değişik ürünler ortaya konuyor.
Kaybolmaya yüz tutan bu dokumanın gelecek nesillere daha rahat aktarılması amacıyla Fethiye Belediyesinin Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurusu sonucu üzümlü dastarı için Coğrafi İşaret Tescil Belgesi alındı.
Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, ilçenin kültürel değerleri arasında yer alan üzümlü dastarı dokumasının coğrafi işaret almasının mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Geleneksel dokumacılık için mücadele veriyorlar
Geleneksel dokumacılığın unutulmaması için Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesindeki kursta usta öğretici olarak görev yapan Feray Aykurt ise unutulmaya yüz tutan dastar kültürünün sürdürülmesi için mücadele ettiklerini dile getirdi.
Annesinden öğrendiği dastar dokumayı kursa katılanlara öğretmeye çalıştığını anlatan Aykurt, "Özveriyle uğraşıyor, emek veriyorum. Dokumamız sağlıklıdır. Yüzde yüz pamuktan, kışın sıcak yazın serin tutar. İnsanın terini emer, çok sağlıklı. Dastarı, önceleri yaşlılarımız içlik ve baş örtüsü olarak kullanırdı. Şimdi tekstilin de gelişmesiyle perdeden kıyafete birçok ürün elde ediliyor." diye konuştu.
60 yıldır dokuyor
Mahalle sakini 74 yaşındaki Cahide Coşkun ise annesinden öğrendiği dokumayı yaklaşık 60 yıldır yaptığını söyledi.
Dastardan bir gömlek giyenin bir daha vazgeçemeyeceğini belirten Coşkun, "Güzel ve sıhhatlidir. Gençlerimiz bunlarla uğraşsın istiyoruz. Biz bunu günde 20 santimetre dokuyoruz. Üzümlü dastarımızın unutulmamasını istiyoruz." dedi.