Gaziantep'in tarihine tanıklık eden sivil mimari örneklerinin bulunduğu Bey Mahallesi, uzun yıllar bakımsız ve atıl bir halde kaldı.
Terk edilen mahalle, 2007 yılında Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama Denetim Bürosu (KUDEB) öncülüğünde başlatılan sokak sağlıklaştırma projesiyle yeniden hayat buldu.
Geniş kapsamlı restorasyonla turizme kazandırılan, çok sayıda televizyon dizisine de doğal plato görevi gören mahalle, tarihi taş konaklarıya ziyaretçilere farklı bir gezi imkanı sunuyor.
Mahallede bulunan "Atatürk Evi", "Oyun ve Oyuncak Müzesi", "Hasan Süzer Etnografya Müzesi" ve "Ali İhsan Göğüs Müzesi" de ziyaretçilere hizmet veriyor.
Müzelerin yanı sıra mahalledeki çok sayıda tematik restoran, kafe ve butik oteller de yerli ile yabancı turistleri ağırlıyor.
"Mahalleye sahip çıkmamız lazım"
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği GAP Bölge Temsil Kurulu Başkanı Soner Bacaksız, yerel idarenin yaptığı çalışmayla bölgenin turizme açılmasının Gaziantep ve ülke adına büyük bir kazanım olduğunu belirtti.
Bey Mahallesi'ne yapılan yatırımlara her kesimin sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Bacaksız, şöyle konuştu:
"Bu bölge yapılan restorasyonlarla çok güzel bir hale getirildi. Ama orada yaşayanlar ve faaliyet gösteren iş yerleri olarak da buna sahip çıkmamız lazım. Her şeyi mülki idarenin yapmasını beklememiz biraz hata olur. Biz de o mahallemize sahip çıkıp daha fazla misafirin gelmesini sağlamalı ve mahalleyi daha iyi şekilde tanıtmalıyız."
"Turistik bir yer haline geldi"
Bey Mahallesi Muhtarı İbrahim Halil Cengiz, mahallenin tarihinin çok eskiye dayandığını belirterek, buranın 1970'li yıllarda çoğunlukla varlıklı insanların yaşadığı, toplu yaşam kültürüne sahip bir bölge olduğuna dikkat çekti.
Restorasyon çalışmalarının mahallenin yok olup gitmesini önlediğini anlatan Cengiz, "Biz 50 yıldır burada yaşıyoruz. Eskiden buralar tertipli düzenli değildi. Restorasyon yapıldıktan sonra mahalle gelin damat fotoğraflarının da çekildiği çok güzel turistik bir yer haline geldi" dedi.
Mahalle sakinlerinden 66 yaşındaki Süleyman Çelik de çocukluğunun geçtiği bölgede geçmişte Yahudi ve Ermenilerin de yaşadığını, ilk okuldaki sınıf arkadaşları arasında farklı etnik yapıdan kişiler olduğunu söyledi.
Kaynak: AA