Bu kültürün gelecek nesillere de aktarılmasını amaçlayan ahşap ustası Mujcic, tarihi Başçarşı'da bulunan "Bosna Masalı" isimli küçük dükkanında Boşnak halk şarkıları sevdalinkalar eşliğinde geleneksel evlerin maketlerini yapıp boyuyor.
Eskiden insanların Bosna Hersek'te nasıl yaşadığını göstermek istediğini belirten Mujcic, "Bir Bosna evinin maketini elinize aldığınızda, o dönemde buradaki insanların nasıl yaşadığını görürsünüz. Aileler bu evlerde bir araya gelirdi. Hayat bugünkünden çok daha sade ve güzeldi" dedi.
Mujcic, minyatür evlerin ahşap kısmını atölyesinde, boyama ve süslemesini ise dükkanında yaptığını belirterek, bir ev maketini büyüklüğüne ve detaylarına göre 2 ila 5 günde tamamladığını söyledi.
"Bu evlerde aile ilk sıradaydı"
Mujcic, eski evlerin bir anlamda aileyi temsil ettiğini vurgulayarak, "Geleneksel Bosna evlerinde aile ilk sıradaydı. İnsanlar bu evlerde yaşar, çalışır ve ölürlerdi. Çocuklar evlerin geniş avlularında oyunlar oynardı. Bu evler kültürümüzün bir anlamda temellerini oluşturuyor" diye konuştu.
Yaptığı bazı ev maketlerinin Saraybosna'daki Tarih Müzesi'nde de sergilendiğini anlatan Mujcic, şunları söyledi:
"Dükkanımdaki en büyük ev maketi, müzede de sergilenmişti. Bu maket, 4 ila 5 asır öncesine ait evleri anlatıyor. Kendi dükkanımı açınca onu müzeden aldım ve vitrinimin baş köşesine koydum. Saraybosna'da bir marka haline gelmek istiyorum. Burayı açmaya karar vermeden önce kendime 'Saraybosna'ya gelsem ne almak isterdim?' diye sordum. Eski Bosna evi aslında çok şık bir hatıra."
Geleneksel Bosna evi
Mujcic, dükkana gelen ziyaretçiler için hazırladığı broşürde, geleneksel Bosna evine dair şu ifadeleri kullanıyor:
"Eski Bosna evleri, yüzyıllar boyunca bu topraklarda özel bir mimariyle yapıldı. Geçmiş zamanın, dedelerimizin yaşamlarının bu sessiz, yalnız ve hüzünlü şahitleri, bir zamanlar hayatın içlerinden aktığı o günlerin sırlarını ve unutulmuş gerçeklerini anlatmak istiyor gibi. Bosna stili, yapılarda zamanla ortaya çıktı. Bu evler genellikle tek katlı olurdu. Zemin taşla kaplanırken, katın iskeletleri ahşaptan yapılırdı. Duvarlar ise kerpiç olurdu. Pencereler belirli bir ölçüye göre ayarlanır, çatı da ahşapla kaplanırdı. Yaşam alanı olarak genellikle merdivenle yukarı çıkılan yüksek kat kullanılırdı. Oturma odası evin en büyük ve en çok pencereli odası olurdu. Zemin katta genellikle dükkan açılırdı. Evlerin büyük çoğunluğunda yemyeşil ağaçlardan oluşan büyük bahçeler de olurdu."
Kaynak: AA