Köklü tarihi, doğal güzellikleri, gastronomideki ünü ve kültür turizmindeki potansiyeli sayesinde ziyaretçilerin gözde merkezlerinden olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, "Göbeklitepe Yılı" sayesinde 2019'da "altın yılı"nı yaşayacağı öngörülüyor.
Bir dönem terör ve sınır olayları nedeniyle turizmin durma noktasına geldiği Güneydoğu, sağlanan huzur ortamı ve devletin yürüttüğü çalışmalar sayesinde geçen yıl turizmde hareketli günler yaşadı.
İnanç ve kültür turizminin önemli merkezlerinin yanı sıra tarihin doğayla buluştuğu eşsiz güzellikteki kentlere ev sahipliği yapan bölge, geçen yıl adeta ziyaretçi akınına uğradı.
Güneydoğulu turizmciler, sektörde yaşanan hareketliliğin 2019'un "Göbeklitepe Yılı" ilan edilmesiyle bu yıl daha da artmasını bekliyor.
Bu kapsamda özellikle turizm sezonu olan ilkbahar öncesi için uygun kampanyalar hazırlayan tur şirketleri, organizasyonlarla vatandaşlara dolu dolu bir tatil imkanı sunuyor.
"Tarihin sıfır noktası" olarak kabul edilen Göbeklitepe'de, Hazreti İbrahim'in doğduğu rivayet edilen bölgeye ev sahipliği yapan Şanlıurfa'da, farklı medeniyetleri barındıran ve tarihi taş evleriyle dikkati çeken Mardin'de, gastronomi turizmiyle tanınan Gaziantep'te ve "Evliyalar şehri" olarak bilinen Diyarbakır'da, bu yıl turizm sezonunun daha da hareketli geçeceği öngörülüyor.
"GAP bölgesi turizmde altın yılını yaşayacak"
Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı Müslüm Çoban, geçen yıl bölgede yoğun bir turizm hareketliliği yaşandığını söyledi.
2019'un "Göbeklitepe Yılı" ilan edilmesi sayesinde sadece Şanlıurfa'da değil, başta Gaziantep, Diyarbakır ve Mardin olmak üzere birçok kentte turizm açısından "altın yıl" yaşanacağını belirten Çoban, şöyle konuştu:
"Geçen yıl sektör olarak yoğun bir dönem geçirdik. Bu yıl ise hareketliliğin daha da artmasını öngörüyoruz. Şu an nisan, mayıs ayları için otellerde yer bulmak zorlaşıyor. 2019'un Göbeklitepe Yılı ilan edilmesi de hem Şanlıurfa hem de bölgemiz için mutlu ve umut verici bir gelişme. Biz turizmciler olarak çok heyecanlıyız. Göbeklitepe sayesinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi, turizmde altın yılını yaşayacaktır. Hükümetimiz ve yetkililerin yürüteceği çalışmalarla çok iyi bir yıl bizi bekliyor olacak. Bu anlamda bölgede turizmcilerin her anlamda yoğun bir çalışma yürütmesi gerekiyor.
Bu fırsatı en güzel şekilde değerlendirmeliyiz çünkü bu fırsatlar her zaman oluşmuyor. Göbeklitepe'nin UNESCO'ya alınması, ardından 2019'un Göbeklitepe Yılı ilan edilmesi bir nevi piyango. Bu tarihi fırsatı kaçırmamalıyız. Turist patlaması yaşanacağı kesin ama bunu mutlaka değerlendirmeliyiz. Göbeklitepe, Şanlıurfa'nın yanı sıra Diyarbakır, Gaziantep gibi birçok kentimize de katkı sunacaktır."
Gaziantep de "Göbeklitepe Yılı"ndan umutlu
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de her zaman bölgesel kalkınmadan yana olduklarını söyledi.
Bu kapsamda bölgesel turizmin önemli olduğunu anlatan Şahin, şunları kaydetti:
"Bizim de Göbeklitepe kadar eski Dülük Antik Kentimiz var. Gaziantep olarak toplamda 5 antik kentimiz bulunuyor. Cumhurbaşkanımız, Göbeklitepe Yılı ilan ederken 'bölgeyi ve Gaziantep'i de dahil ediyoruz' demişti. Bu çok önemli çünkü bölgenin ihtiyacını gidermek açısından, otellerin yatak kapasitesi açısından gelen turistin ağırlanması açısından Gaziantep'in bu turizm projesinin içerisinde olması gerekiyor. Nasıl daha önce Zeugma'ya gelenler Şanlıurfa'ya gittiyse, şimdi Göbeklitepe'ye gidenler Gaziantep'e de geliyor."
Şahin, bölgesel kalkınma açısından bu büyük potansiyeli hep birlikte kullanabileceklerine işaret ederek, "Şehir milliyetçiliğiyle veya bir eser üzerinde değil, tamamen bölgesel kalkınma üzerinden, bir mozaik hattı üzerinden yapacağız. Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman hepsini birlikte düşünmek gerekiyor. Burada büyük bir kültürel miras, hazine var. Sandık açıldıkça ayrı bir güzellik, ayrı bir miras, tarih ve kültür çıkıyor." diye konuştu.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) GAP Yöre Temsil Kurulu Başkanı Soner Bacaksız ise bu yıl yerli ve yabancı turistlerin bölgeye ilgilerinin artacağına inandıklarını vurguladı.
Bölgede turizm sezonunun nisan, mayıs aylarında başlayarak kasıma kadar devam ettiğini belirten Bacaksız, "Özellikle ilkbahar ve sonbaharda bölgedeki otellerin doluluk oranları artacaktır. Bunu yapılan rezervasyonlardan da görebiliyoruz. Gaziantep ve Şanlıurfa'daki otellerdeki doluluk oranları yüzde 80-90'lara ulaştı. Önümüzdeki dönemde de bunun daha iyi olacağını düşünüyoruz." dedi.
Bacaksız, TÜRSAB'ın bölgeye daha fazla turist çekebilmek için çalışmalarını sürdürdüğüne ifade ederek, bölge acentelerinin 2019 yılı hazırlıklarını tamamladıklarını ve programlarını yaptıklarını aktardı.
"Atılım yılı"
Adıyaman İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci ise turizmin artık il bazında değil, farklı destinasyonlarla gerçekleştiğini dile getirdi.
Güneydoğu Bölgesi'nin son yıllarda Türkiye ve dünya genelinde turist çekmeye başladığını ifade eden Ekinci, "Ne kadar geniş yelpazede destinasyon sunabilirseniz o kadar fazla turiste hitap edebiliyorsunuz. O yüzden Göbeklitepe sadece Şanlıurfa için değil tüm bölge için turizm ivmesi olabilir. Bu anlamda Adıyaman olarak biz de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. 2019'un tüm bölge için önemli bir atılım yılı olmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Eşsiz bir tatil için Güneydoğu hazır
Sahip olduğu değerlerle ziyaretçilerine eşsiz bir tatil imkanı sunan Şanlıurfa'da, en fazla ilgiyi, Hazreti İbrahim'in doğduğu ve dönemin hükümdarı Nemrut tarafından ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl görüyor.
Geceyi kent merkezinde geçirmek isteyenler ise yöresel müziklerin sunulduğu ünlü "sıra geceleri"ne katılıp, lahmacun, çiğ köfte ve şıllık gibi yöresel lezzetlerin tadına bakıyor.
Şanlıurfa Müze Kompleksi, Göbeklitepe kazı alanı ile Hazreti Eyyüp'ün çile çektiği makam olarak kabul edilen mekan da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Kentin doğal güzellikleriyle öne çıkan Halfeti, Bozova ve Birecik ilçeleri ile tarihi Harran ilçesi de ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor.
Tarihte onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır ise, bünyesinde barındırdığı tarihi ve kültürel varlıklarla ziyaretçilerine farklı bir atmosfer yaşatıyor.
Güvenlik endişesi yaşamadan gönül rahatlığı içinde Diyarbakır'a gelenler, surlar, Hevsel Bahçeleri, İçkale Müze Kompleksi, İslam'ın 5. Harem-i Şerif'i olarak kabul edilen Ulu Cami, peygamber makamları ve türbeler gibi yerleri ziyaret ediyor.
Farklı din, dil ve kültür mensuplarının bir arada yaşadığı, hoşgörünün sembol kenti Mardin ise tarihi taş evleri ve farklı dokusuyla yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği yerlerden biri olarak öne çıkıyor.
Mezopotamya ile Akdeniz Bölgesi'nin kesişme noktasında yer alan, tarihin her döneminde önemini koruyan ve UNESCO'nun gastronomi dalında "Yaratıcı şehirler ağı"na dahil ettiği Gaziantep de sahip olduğu tarihi ve kültürel güzellikleriyle önemli turizm destinasyonlarının başında geliyor.
Gaziantep'te Zeugma, Adıyaman'da Nemrut ziyaretçilerini bekliyor
Kente gelenler, alanında dünyanın sayılı müzelerinden olan ve Nizip ilçesindeki Zeugma Antik Kenti'nden çıkarılan taban mozaiklerinin sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi başta olmak üzere, Gaziantep Kalesi, hanlar, tarihi Bakırcılar Çarşısı ve Zincirli Bedesten'i gezip, kentin eşsiz mutfağına ait tatların satıldığı Almacı Pazarı'ndan alışveriş yapabiliyor.
Konaklama için kale ve çevresindeki eski Antep evlerinden dönüştürülen butik otelleri tercih eden turistler, birçoğu tematik 23 müzeyi ziyaret ederek, kent kültürü ve tarihi hakkında bilgi edinebiliyor.
Ziyaretçiler, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan "Çingene kızı"nın evi Zeugma Antik Kenti, Anadolu'da başka örneği bulunmayan tarihi su altı şebekesi kastel ve livaslar ile Hitit dönemine ait eserlerin yer aldığı "Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi" ile dünyanın en büyük hayvanat bahçelerinden olan Gaziantep Hayvanat Bahçesi'ni gezmeden kentten ayrılmıyor.
UNESCO tarafından Dünya Kültür Miras Listesi'ne alınan Nemrut Dağı, Kommagene Krallığı'na ait 50 metre yüksekliğinde 150 metre çapında tümülüs ile pek çok dev eseriyle Adıyaman da özellikle kültür turizmi meraklıların dikkatini çekiyor.
Kaynak: AA