Bosna Hersek'te 1992-1995 yıllarında yaşanan savaşta, tecavüz sonucu dünyaya gelen iki kız çocuğunun kader ortaklığını anlatan "Görünmeyen Çocuk" isimli belgesel film, 25. Saraybosna Film Festivali kapsamında bugün izleyici ile buluşuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TRT'nin katkılarıyla çekilen ve yönetmenliğini Muhammed İbrahim Şişman'ın üstlendiği eser, savaşta tecavüze uğramış kadınların dünyaya getirdiği ve "savaşın görünmeyen çocukları" olarak adlandırılanların sıra dışı hikayesini anlatıyor.
Şişman, gala öncesi belgeselin 1992'de tecavüz sonucu dünyaya gelen Lejla Damon ile aynı gün tecavüze uğrayıp hamile kalmış bir kadının dünyaya getirdiği Ajna Jusic'in paralel hikayesini anlattığını belirtti.
Lejla'nın öz annesi tarafından reddedildiğini anlatan Şişman, "O dönem dünyanın farklı yerlerinden Bosna Hersek'te görev yapan savaş muhabirleri vardı. Lejla'nın istenmediğini gören bir çift de onu evlatlık edinmeye karar veriyor. Lejla, bu çiftin onu gizlice kutularda İngiltere'ye ulaştırmasıyla orda yeni bir hayata başlıyor. Lejla, büyüdükçe ne şekilde ve nerede doğduğunu öğreniyor" dedi.
Aynı gün, ortak kader
Şişman, belgeselin konusuna ilişkin de şunları anlattı:
"Lejla'ya evlatlık edinilmeden önce babasının biyolojik annesiyle yaptığı haberi gösteriyorlar. Bu haber filmde de mevcut. Lejla bunları duyunca Bosna Hersek'e geliyor ve doğduğu hastaneye gidiyor. Annesi Safa'nın ismi dışında bir bilgiye ulaşamıyor. Son umut, o dönemde medyada yer almaya başlayan Ajna ile iletişime geçiyor ve İngiltere'ye gitmeden bir gün önce onunla buluşuyor. 'Sen de benimle aynı kaderi paylaşıyorsun. Annemi bulur musun?' diyor. Ajna da söz veriyor. Biz de belgeselde elinde Safa ismi dışında hiçbir bilgi bulunmayan Ajna'nın sözünü yerine getirmek için çıktığı yolculuğu anlatıyoruz."
Kader ortağı iki kız çocuğu arasındaki bağın, Lejla'nın doğduğu gün Ajna'nın annesinin tecavüze uğraması ve hamile kalması gerçeğiyle daha güçlü kurulduğunu söyleyen Şişman, filmin sonunda Ajna'nın sözünü yerine getirdiğini anlattı.
Şişman, belgeselin fikir aşamasında Ajna'nın aktif olarak görev aldığı Savaşın Unutulan Çocukları Derneğinin son derece etkili olduğunu belirterek, "Dernekle savaşın görünmeyen çocukları yüzlerine ifşa etmeye başladı. Onlara çıktıkları bu yolda destek vermek istedim. Belgeselin çok daha fazla insana duyurabilmek için elimden geleni yaptım" dedi.
"Savaşın olduğu her yerde görünmeyen çocuklar var"
Ajna'nın, Bosna Hersek'in Zenica şehrindeki rehabilitasyon merkezinde tecavüzden doğan ilk çocuk olduğunu vurgulayan Şişman, "Görünmeyen çocuklar sadece Bosna Hersek'te değil, Afrika'da da var. Savaşın olduğu her yerde görünmeyen çocuklar var. Kendime bu konuyla alakalı öyle bir film yapmalıyız ki saklanan tüm görünmeyen çocuklar kendilerini görünür hale getirmek için cesaret elde etsin dedim" ifadelerini kullandı.
Şişman, dünyanın dört bir tarafında sayısı belli olmayan çok sayıda "görünmeyen çocuk" olduğunu belirterek, bu çocukların halkla buluşmaları ve kendilerini göstermeleri gerektiğine inandığını söyledi.
Bugün ilk gösterimi yapılacak belgesele ilginin çok yoğun olduğunu söyleyen Şişman, "Biletler daha ilk günden tükendi. Şu an gösterim sayısının artırılması talep ediliyor" dedi.
Üçüncü filmi
Bu yıl festivale üçüncü kez katıldığını anlatan Şişman, daha önce, evinin bahçesine inşa edilen kilise yüzünden verdiği mücadele ile tanınan Boşnak nine Fata Orlovic ile Zenica'daki rehabilitasyon merkezinde, tecavüze uğrayan kadın, erkek ve çocukları konu alan belgesellerle festivalde yer aldığını belirtti.
Bu arada, Savaşın Unutulan Çocukları Derneğinin verilerine göre, Bosna Hersek'teki savaşta 50 bine yakın kadın ve kız çocuğu tecavüze uğrarken, bu nedenle 2 bin ila 4 bin arasında çocuk dünyaya geldi.
Tecavüz sonucu dünyaya gelen birçok çocuğun yaşadıklarını saklayarak hayatlarını sürdürdüğüne işaret edilirken, derneğin bu çocukların kendilerinden utanmaması ve topluma karışması için faaliyetler yürüttüğü kaydedildi.
Kaynak: AA