Akrobasi şovları, sihirbaz gösterileri ve hayvan maskotları…
Mucizeler Sirki, “Hayvansız Eğlendiren Sirk” mottosuyla seyircinin karşısına çıkıyor. 17 tır dolusu sirk malzemesi Türkiye’nin birçok yerine taşınıyor. İnsan gücüyle kurulan ve sökülen çadır, binlerce insanı 90 dakikalığına ağırlıyor.
Gösteride yer alan sanatçıların karavanda geçen bir hayatı var. Onlar, ailelerini ve evlerini de sirkle beraber her yere taşıyor.
Sirkin 35-50 kişilik bir ekibi var. Ekipte yer alan sanatçılar her yıl değişiyor. Sebebi ise gidilen şehirlere sürekli aynı gösterilerin götürülmemesi.
“Herhangi bir canlıya zarar vermeden etkinlik oluşturabildiğimizi ispatlamış olduk”
Sirkin sahibi ve koordinatörü Melike Bulu Cankurt, 10 yıldır sirkle iç içe yaşıyor. Genelde 8 ay turne yaptıklarını anlatan Cankurt, geri kalan 4 ayda ise sirk okullarını ve festivalleri ziyaret ettiklerini, sirkin malzemelerini yenilediklerini söylüyor.
“Hayvansız da acı çektirmeden de çocukları eğlendirebiliyoruz” diyen Cankurt, canlı olmayan hayvanları sahneye çıkardıklarını vurguluyor.
“Eşimle tanıştığımda böyle bir oluşumu yapma fikri vardı. Hayvan maskotu diken sanatçı arkadaşlarım var. Onlarla bir araya gelip çok büyük fırtınalar kopardık ve gerçeğe yakın olanları tercih ettik. Geçen yıl tilkiler, kediler, kuşlar vardı. Bu yıl filler, develer var. Önümüzdeki sezon ayılar, tavşanlar bizi bekliyor. Herhangi bir canlıya zarar vermeden bir aile etkinliği oluşturabildiğimizi ispatlamış olduk. İnsanlar da artık teknoloji revaçta olduğu için hayvanların ne kadar kötü şartlarda eğitim aldığının bilincinde. Bu sebeple onlar da istemiyorlar hayvanlı bir sirk.”
“Ne kadar risk o kadar keyif benim için”
Melike Bulu Cankurt, sirki “risk” olarak tanımlıyor. Kaplumbağa gibi evini sırtında taşıdığını söyleyen Cankurt, şunları anlatıyor:
“Çocuklara eğlence taşırken, kendimi, ailemin huzurunu ve arkadaki tüm arkadaşları ve onların da ailelerini taşıyorum. Bu benim için ciddi bir sorumluluk. Birçoğu çocuğundan kopup buraya geliyor. Burası bizim ailemiz, huzurumuz. Kapıdan içeri girdiğim zaman evime girmiş kadar huzurlu oluyorum. Karavanda yaşamak benim için en doğal, en güzel şey. Aynı zamanda çocuğum için de… Dünyanın en küçük akrobatı benim çocuğum. 4 aylıktan beri sahne alıyor. Burada çok doğal bir yaşam var. Kapıyı açtığınız zaman tüm oksijen sizi bekliyor. Kapı komşularınızın hepsi yabancı, her gün birinin geleneksel yemeğini yiyorsunuz, doğum gününü kutluyorsunuz. Keyifli, sirki seviyorum. Ne kadar risk o kadar keyif benim için.”
Mucizeler Sirki, 23 Şubat’a kadar Ankara’da 7’den 70’e herkesi ağırlamayı bekliyor.