29 Mayıs 1453'te, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethiyle birlikte camiye dönüştürülen Ayasofya, fethin günümüze ulaşan en önemli sembollerinden.
Tarihçiler tarafından "dünyanın 8. harikası" olarak nitelendirilen, özellikle Osmanlı döneminde yapılan çalışmalarla ve Mimar Sinan'ın eklediği minarelerle güçlendirilen Ayasofya, günümüze kadar varlığını sürdürebildi.
"Fatih, Ayasofya'yı görünce çok etkilenmiş"
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar, İstanbul'un onlarca defa kuşatıldığını ancak fethin 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet'e nasip olduğunu ve fetihle birlikte Sultan Mehmet'in "Fatih" unvanıyla anılmaya başladığını anlattı.
"29 Mayıs günü Fatih Sultan Mehmet şehre girdi ve doğruca Hristiyan inancının doğudaki merkezi durumunda olan Ayasofya'nın bulunduğu mevkiye geldi. Bizans halkı ve din adamları şehrin düştüğünü görünce Ayasofya'ya sığınıp burada dua ettiler. Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'ya gelince atından indi. Burada korku içinde bekleyen halka ve din adamlarına artık korkmamalarını, bugünden itibaren canlarının, mallarının, ırzlarının teminatı altında olduğunu söyledi ve bu şekilde halkı teskin etti."
Başar, Fatih'in Ayasofya'yı görünce çok etkilendiğini, hatta kubbelerine kadar çıkarak hem Ayasofya'yı hem de şehri incelediğini söyledi.
"Hemen yanında bulunan birisine ezan okumasını söyleyerek burada şükür namazı kılmıştı."
İstanbul'da ilk cuma namazı Ayasofya'daydı
FSMVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Başar, Fatih Sultan Mehmet'in fetihten sonraki ilk cuma olan 1 Haziran 1453'te Ayasofya'nın hazırlanmasını istediğini ve ilk Cuma namazını da Ayasofya'da kıldığını anlattı.
Başar'a göre, İstanbul'un fethi ve Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesiyle birlikte Osmanlı Devleti, hem İslam dünyasının lideri hem de Batı'da fark edilen büyük bir devlet oldu.
"Batı Hristiyan alemi bu fetihten sonra büyük hayal kırıklığına uğradı, Batı böyle bir fethi hiç beklemiyordu. 19 yaşında tahta çıkan Sultan Mehmet'in 2 yıl sonra bu şehri fethedeceğini beklemiyorlardı ve büyük bir korkuya kapıldılar. Fetih haberi Papa'ya ulaştığında, Papa bütün Hristiyan dünyasını Haçlı Seferi için davet etti ancak bu davet hiçbir zaman karşılık bulmadı. Ayasofya'ya ve İstanbul'a tekrar sahip olmak, hakim olmak ve Osmanlıları çıkarmak için daima planlar yaptılar."
Kaynak: AA