Pazarcık ilçesine bağlı Kelibişler Mahallesi'ndeki höyükte, Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin tarafından, 2013'te Kahramanmaraş Müze Müdürlüğü koordinesinde başlatılan, 2015'ten bu yana da Bakanlar Kurulu kararıyla yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor.
Tekin başkanlığındaki çalışmalara, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra üniversite öğrencileri de katılıyor.
Höyükte 1996 yılında İngiliz-Amerikan ortak projesi olarak başlanan, 2013'ten itibaren Türk bilim insanlarınca devam ettirilen çalışmalarda bulunan "T" biçimli ve stilize edilmiş insan görünümlü 5 santimetrelik taştan yapılmış amulette, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'nin izlerine rastlandı.
Doç. Dr. Halil Tekin, Domuztepe'deki 2018 kazılarında dikkat çeken eserler bulunduğunu, bunlardan en önemlisinin, arkeolojide "amulet" diye tanımladıkları ve tılsımlı olduğuna inanılan nesneler olduğunu belirtti.
Bulunan nesnenin, serpantinden (yılan taşı) yapılmış "T" biçimli, Göbeklitepe'den de çok iyi bildikleri simge olduğuna vurgu yapan Tekin, şöyle devam etti:
"Göbeklitepe ile Domuztepe arasında zamansal olarak yaklaşık bin 500 yıl fark var ancak T biçimli stilize insan görünümlü bu tür amuletlerin Domuztepe'de bulunuyor olması, daha önceki teorilerimizi destekler nitelikte karşımıza çıkıyor. Bu teorilerimiz, Toros Dağları'nın güneyindeki ilk yerleşik topluluklar olarak tanımlanan Göbeklitepe ve çağdaşı diğer yerleşim yerlerinin, kendisinden bin 500-2 bin yıl sonraki topluluklarla arasında kültürel bütünlük ve devamlılık olduğudur. Bunu da çıkan buluntulara baktığımızda anlıyoruz."
Göbeklitepe hafızası Domuztepe'de devam ediyor
"Göbeklitepe ve çağdaşı olan diğer yerleşim yerleri, günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce yerleşimlerini terk ettiklerinde nereye gittiler?" sorusunun yavaş yavaş cevap bulduğunu anlatan Tekin, "Fazla bir yere gitmediler, yine bu coğrafyadaydılar. Sadece yeni koşullara kendilerini adapte ettiler, yeni yaşam biçimlerine kendilerini adapte ettiler ancak geçmişe dair hafızalarındaki önemli unsurları da unutmadıklarını anlıyoruz. İşte Domuztepe, bu tür buluntuları bize sunan önemli yerleşimlerden bir tanesidir" diye konuştu.
Tekin, insan biçimli yaklaşık 5 santimetrelik buluntunun sıradan bir amulet olmadığına dikkat çekerek, "Belki Göbeklitepe sakinlerinin bin yıllar önce yaşadıkları o mimari unsurlar ki bunlar yaklaşık 5 metre uzunluğunda 7-8 ton ağırlığında olan nesneler ama böyle ince taştan yapılmış nesneler aslında o hafızanın devamını gösteriyor. Göbeklitepe'den bazı izleri biz Domuztepe'de buluyoruz. Bulunan nesnenin boyna takılmış bir kolye olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Tekin, kazıya desteklerinden dolayı İl Kültür ve Turizm ile Müze Müdürlüğü'ne, Türkoğlu ve Pazarcık Belediyelerine teşekkür etti.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Seydihan Küçükdağlı da Domuztepe'nin, Anadolu ve Mezopotamya'nın "Halaf" kültürünü taşıyan en büyük höyüğü kabul edildiğini, çalışmalarda ortaya çıkacak eserlerin kent turizmini canlandıracağına inandığını söyledi.
Küçükdağlı, kazılarda çıkarılan buluntuların, Kahramanmaraş'ın ne kadar önemli arkeolojik bir kent olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Kaynak: AA