Kırşehir merkezinde "kale" olarak bilinen alandaki kazılar, 2012 yılından beri aralıklarla devam ediyor. Arkeoloji ve antropoloji bölümü öğrencilerinin de katıldığı 6 yıldır süren kazılarda, şehirden 17 metre yükseklikteki höyüğün 12'nci metresine kadar inildi.
Farklı katmanlar şeklinde ortaya çıkan höyüğün Orta Çağ bölümünde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda esere rastlandı. Kazıda, Selçuklu döneminde başlayıp Osmanlı zamanında devam eden en eskisi 800 yıl önceye ait Ahi ocakları ortaya çıkarıldı.
Her katmanda ayrı medeniyetler ortaya çıkıyor
Kalehöyük Kazı Başkanı Adıbelli, 2009 yılında sondaj olarak başlanan kazılara bir süre ara verildiğini, 2012 yılından itibaren yeniden çalışmalara başlandığını söyledi.
Şehirden 17 metre yüksekte bulunan höyüğün çok katmanlı olduğunu ve her katmanda ayrı medeniyetlerin ortaya çıkarıldığını anlatan Adıbelli, her gelen medeniyetin bir öncekini tahrip ettiğini gördüklerini, yaklaşık 5 bin yıllık geçmişi titizlikle araştırdıklarını vurguladı.
"Katman katman yerleşim kalıntıları var"
Adıbelli, Eylül ayında başlayan kazılarda Demir Çağ döneminin bulunduğu katmanı kazdıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Höyük şehirden 17 metre yükseklikte. Katman katman yerleşim kalıntıları var. En üstte hala okul cami gibi modern yapılar var. Onun altında Osmanlı, onun altında Bizans, Selçuklu ve Beylikler döneminin bulunduğu Orta Çağ, daha altta Genç Roma Dönemi, Roma Dönemi, Helenistik, onun altında Hitit, Frig ve Perslerin kalıntılarının bulunduğu Geç Demir Çağ Dönemi, onun altında Erken Tunç Çağı var."
Orta Çağ'dan kalma bir bey konağı
Höyükte ortaya çıkardıkları en önemli buluntuların Ahi ocakları olduğundan bahseden Adıbelli, şunları söyledi:
"Burası çok katmanlı bir höyük. En üst katında hala günümüz yaşantısı var. Alt katmanda Orta Çağ'daki Selçuklu ve Beylikler dönemine ait işlikler ortaya çıkardık. İşliklerde ocaklar var, yanında o dönemin Ahi ustalarının çalıştığı küçük atölyelerden kalıntılar bulundu. Orta Çağ'da 12, 13 ve 14. yüzyıla kadar üst üste evreler halinde atölyeler olduğunu tespit ettik. Orta Çağ'dan kalma bir bey konağı da bulunuyor. Kalıntıları büyük duvarlar şeklinde yok ama o konağa ait olduğunu söyleyebileceğimiz çini ve alçı süsleme parçaları çıkıyor. Burada süslü ve çok büyük bir konağın olduğunu gösteriyor ama tahrip edilmiş ne yazık ki."
Çalışmalar devam ediyor
Adıbelli, atölyelerin, höyüğün bir tarafına yayılmış durumda olduğunu tahmin ettiklerini vurgulayarak, "Bir bölgenin komple ocaklarla kaplı olduğunu gördük. Bunların hepsini yıkıntı olarak ortaya çıkardık" dedi.
Açtıkları alanın köşesindeki en kapsamlı atölyenin olduğu yerde kazıyı durdurarak farklı noktalarda çalışmalara devam ettiklerini anlatan Adıbelli, şöyle konuştu:
"Bu işlik, su deposu, ocak, dövme yeriyle ve yanındaki diğer kullanım alanlarıyla tam teşekküllü. Aslında alttaki tabakaya inerken üsttekini kaldırmak zorundayız yoksa bir alt tabakaya inemeyiz. Orta Çağ tabakasındaki Ahi atölyesi kalıntılarının olduğu bu işliği göstermek için kaldırmadık."
Kaynak: AA