"Kayak" denilince ilk akla gelen kentler arasında yer alan Erzurum, sahip olduğu kayak merkezleri ve termal tesisleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Yedi bin yıllık geçmişiyle çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan ve son yıllarda ülkenin özellikle kış turizmi açısından parlayan yıldızı olan Erzurum'da turistlere hem kayak hem de kaplıca keyfi yaşama imkanı sunuluyor.
Cağ kebabı, kadayıf dolması gibi yöresel lezzetleriyle ünlü kente gelen misafirler, "siyah altın" diye tabir edilen Oltu taşı işlemeli takıları alıp, asırlık tarihi mekanları gezerek, adeta kültür yolculuğuna çıkacak.
Gece gündüz kaplıca ve kayak imkanı
Havalimanına 20, kent merkezine ise sadece 4 kilometre uzaklığıyla ziyaretçilerine kolay ulaşım imkanı sunan Palandöken Kayak Merkezi, Rusya, Polonya, İran ve Gürcistan ile birçok Avrupa ülkesinden gelen turistlere kış mevsiminde ev sahipliği yapıyor.
Palandöken Dağı'ndaki pistlerde kurulan aydınlatma sistemleriyle gece kayağının da yapıldığı şehri ziyaret eden misafirler, gün içinde yaptığı kayağın yorgunluğunu akşam saatlerinde gittikleri merkez Aziziye ilçesi Ilıca semtindeki kaplıcalarda atıyor.
Birçok otel ve konaklama alanının yer aldığı kentte aynı gün hem kayak hem kaplıca keyfi yaşayabilen turistler, kültür ve medeniyet şehri Erzurum'un tarihi ve turistik mekanlarını gezip yöresel lezzetlerden tadabiliyor.
Kış sezonunda yerli ve yabancı turistlerle dolup taşan kayak merkezinde yarıyıl tatilinde otellerdeki doluluk oranı yüzde 100'e yaklaşıyor.
Tarihi eserleriyle açık hava müzesi konumunda
Tortum Şelalesi, Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi, Öşvank Kilisesi, tarihi evleri, kümbetleri ve Palandöken Dağı ile ziyaretçilerine eşsiz güzellikler sunan "Dadaşlar diyarı", tarihi ve doğasıyla yüzyıllar boyunca Türkülere ilham verdi.
Türk-İslam medeniyetinin en canlı noktalarından biri olan kent, sayısız tarihi eserleri ile tam bir açık hava müzesi konumunda.
Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere kucak açan Erzurum'da eski dönemlere ait pek çok kale, cami, medrese, türbe, kervansaray ve köprü bulunuyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı tarihi Kongre Binası ve Atatürk Evi'nin de bulunduğu kente gelen misafirler, yörenin kültürünü yansıtan "Erzurum Evleri"ni de ziyaret etme imkanı buluyor.
Asırlık lezzetlerin buluştuğu sofralar
Asırlık lezzetlerin sofraları süslediği şehirde, çorba türlerinden tatlı çeşitlerine kadar her kesimin damak tadına hitap eden eşsiz lezzetler bulunuyor.
Erzurum'un geleneksel mutfağında, ayran aşı, kesme çorbası, herle aşı, paça çorbası ve adeta kentin simgesi haline gelen cağ kebabı yer alıyor.
Kuymak, tereyağlı peynir helvası, kurut, hingel, tirit, haşıl, kiriş, çaşır, lor dolması, kartol pancarı, çeç pancarı, çortuti pancarı, şile, şalgam dolması, pazı ve lahanadan yapılan etli-zeytinyağlı yemekler, ekşili dolma, evelik dolması ve kuzu kulağı kavurması da kentin sofralarını süsleyen diğer lezzetler arasında.
"Dadaşlar diyarı"nda, yöresel yemeklerin yanında sofraları süsleyen tatlı çeşitleri de dikkati çekiyor. Dökme tepsi tel kadayıf, kadayıf dolması ve burma tatlısı, pekmezli baklavası yörenin sofralarını ballandıran tatlıların başında geliyor.
Kahvaltıda ve hemen hemen her öğün yemek sonrası az da olsa tüketilen göğermiş lor, civil peynir ve koyun peyniri de yörede meşhur.
Yörenin siyah altını: "Oltu taşı"
Adını bulunduğu ilçeden alan Oltu taşı, kolay işlenebilme özelliğinden dolayı takı ve ziynet eşyası yapımında kullanıyor.
Genellikle siyah renkte olan Oltu taşı, takı ve tespih üretiminde önemli bir yere sahip. Yüzyıllardan beri yörede kullanılan Oltu taşından genellikle evler ve atölyelerde, el ve küçük çaplı aletler marifetiyle çeşitli ürünler üretiliyor.
İl genelinde satışı yapılan ve "siyah altın" olarak da nitelendirilen tescilli Oltu taşı, yıllardır birçok ailenin geçim kaynağı olarak ön plana çıkıyor.
Kente ziyarete gelen yerli ve yabancı misafirler, Oltu taşı işlemeli takılara da büyük ilgi gösteriyor.
Kaynak: AA