Konya'da milattan önce 3. yüzyılda yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanan Kilistra Antik Kenti, tarihi "Kral Yolu" üzerinde olması ve Kapadokya benzeri dokusuyla da dikkat çekiyor.
Helenistik ve Roma dönemlerinde yoğun yerleşimin olduğu Kilistra, Konya şehir merkezine 50 kilometre uzaklıkta.
Kiliseler, şapeller, manastırlar, gözcü kuleleri, sığınaklar, antik yollar gibi mimari özellikleriyle inanç turizmi açısından da önemli bir yere sahip.
Kurtarma kazısı çalışmaları kapsamında temizlik, restorasyon ve çevre düzenlemesi yapılan antik kentin, tanıtım çalışmaları ile daha fazla yerli ve yabancı turisti çekmesi hedefleniyor.
Birçok medeniyetten izler
Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, Kilistra'nın tarihi yerleşim yerinin Antik Roma döneminden günümüze kadar birçok medeniyetin izlerini taşıdığını anlatıyor:
"Bölgede daha çok kaya oyma yapılar bulunuyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü burada çalışma yaptı. Çalışmalar sonrasında burada Haç Planlı Şapel ve yerleşim alanları bulunmuş, temizleme çalışmalarından sonra da ziyarete açılmıştır."
Arık, Kilistra'nın güzergah üzerinde gizli bir nokta olarak değerlendirilebileceğini düşündüğünü belirterek, "Bu bölgeden Beyşehir'e kadar giden bir hat var. Bu hat üzerinde tıpkı Kapadokya'da olduğu gibi volkanik tüflere oyulmuş yapılar içinde yaşamışlar. Belki de savunma amacıyla buraları kullanmışlar" dedi.
Aynı zamanda, Arık, kaya oyma yapıların insan eliyle kazıldığını ve o günden günümüze kadar korunduğu da söylüyor:
"Bölgede yaptığımız incelemeler sırasında özellikle şapelin olduğu kısımda yukarıdan aşağıya doğru inen bir kırık gördük. Bu kırık çevresinde aşınmalar mevcut. Bölgenin biraz daha korunması gerektiğini düşünüyoruz. Yörede yaşam devam ediyor. Kilistra, Gökyurt yerleşim alanı içerisinde. Halen vatandaşlar tarihi yapılardan yiyeceklerini depolamak için yararlanıyorlar. Bölgede doğal yaşam devam ettiği için Avrupa'da örneklerini görmüş olduğumuz, belirli bir zamana sabitlenerek dondurulmuş yerleşim alanları şeklinde bir yapı inşa edilebilirse ciddi anlamda turizmin ilgisini çekebileceğini düşünüyorum."
Kaynak: AA